Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1017 E. 2019/54 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1017 Esas
KARAR NO : 2019/54 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/09/2017
KARAR TARİHİ : 24/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin —————-arası 266 kap emtianın nakliye işinin davacı şirket tarafından yapıldığı, nakliyenin tamamlanmış olduğu halde davalı şirketin 1.511,19TL bakiyesindeki navlun borcunu ödemediği, davacı tarafça geçilen icra takibine davalı tarafça yetki ve esas yönünden haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiği, davalının yetki itirazının HMK 19/2 maddesi gereği usiil yönünden, TBK 89. madde ve HMK 10. maddeleri gereğince de esas yönünden usülsüz ve yersiz olduğu, bu itiraza itibar edilmemesi gerektiği, davalı şirketin söz konusu alacağı ödememesi nedeniyle icra takibine başvurulma durumunda kalındığı, davalı/borçlunun zaman kazanmak İçin yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itiraz sonucunda da işbu davanın açıldığı, dava konusu bedelin faturaya bağlı, belirli ve likit olması sebebiyle icra inkar tazminatı isteme hakkı bulunduğu, bu yönde Yargıtay 11. H.D. karan bulunduğu, bu nedenle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu şirketin %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın kabulüne, haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile T.C. İstanbul Anadolu 13. İcra Dairesi ————–E. sayılı icra takibinin 1.511,19 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu edilen taşımanın ———– arası kara yolu ile ususlararası eşya taşıması olduğu, davaya konu uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiğini, davaya konu talebin CMR m.32/a uyarınca zamanaşımına uğradığı, zira davaya konu malların 20/11/2015 tarihinde teslim edilmiş olduğu, itirazın İptali istenen icra takibinin 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, yani 20/11/2016 tarihine dek başlatılmamış olduğu, davacı tarafın————- arası taşınan ——– marka tekstil emtiasının nakliyesi işini yapmış olduğu, nakliyenin sorunsuz ifa edilmiş gibi bir çerçevede talep ve iddiada bulunulmuş ise de alıcı———– firmasına teslimatın gecikmeli gerçekleştiği, davacı tarafça üstlenilen taşıma işinin anlaşmaya aykın şekilde ifa edilmesi, mala ve ambalajına hasar verilerek, taşımaya konu emtiayı hasarlı teslim etmesi ve taşıma akdine aykırı ifa edilmiş olması sebebiyle davacının hiçbir hak ve alacağı olmayıp, dava ve taleplerin haksız vc mesnetsiz olduğu, yüklemenin aciliyeti davacı şirkete sözlü ve yazılı şekilde belirtilmiş ise de davacı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmayarak programsızlık sebebiyle emtianın sevkiyatını sürekli uzattığı,alıcı firmanın deposuna teslim edilen malzemelerin araç tabanındaki kırıklar nedeniyle hem ıslak hem de hasarlı-ezik olarak teslim edildiği, —— firmasının yaşanılan gecikme sebebiyle ceza bedeli olarak 400 Euro ve bu sevkiyat için istihdam ettiği fakat gecikme sebebiyle çalıştıramayıp maddi zarara uğradığı iki personeli İçin de 130 Euro bedeli davalı şirketten talep ve tahsil ettiği, açıklanan tüm bu nedenlerle T.C. İstanbul Anadolu 13. İcra Dairesi ——-E. sayılı icra takibine davalı tarafça yapılmış haklı ve yasal itirazın iptali için açılan işbu davanın öncelikli olarak Zamanaşımı yönünden reddine, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmaması sebebiyle haksız ve dayanaksız bir şekilde açılan davanın her halde esasen reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE: Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında taşıma işi nedeniyle bakiye navlun alacağı için başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 25/05/2017 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 30/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 31/05/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 31/05/2017 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız CMR uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup , bilirkişiler mahkememize hitaben sunmuş oldukları raporunda özetle: Davacı tarafın defterlerine göre 1.511,19TL alacağının bulunmakta olduğu, Davalı tarafın ise defterlerine göre davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, bunun nedeninin ise davalı tarafça düzenlenen bir adet iade faturasının davacı tarafın kayıtlarında olmaması, bu nedenle davalı tarafın itirazında haklı olduğu, CMR hükümlerine göre, hasarlı mal ile ilgili bildirimin süresinde yapılmadığı, sözleşme ile belirtilen kesin bir teslim tarihi olmamasına rağmen, teslimdeki gecikmenin CMR Konvansiyonunca belirlenen süreler içinde bildiriminin yapılmadığı, davacı tarafça herhangi bir yansıtmanın kabul edilmeyeceği bildirilmesine rağmen yansıtma faturasının düzenlendiği, alacağın CMR hükümlerine uygun olmayan yansıtma faturasının düzenlenmesinden kaynaklandığı, her ne kadar davalının icra takibine itirazında haklı olsa da haksız olarak yansıtma fatura düzenlendiğinden davacının alacağını ortadan kaldırmayacağı yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporlarının HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, CMR belgesi, taraflar arasındaki mail yazışmaları, taraflarca süresinde ibraz edilen deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu yönünde taraflar arasında bir husumet yoktur. Dava dışı ———- davalıdan mal almıştır ve fiili nakliye davacı tarafından gerçekleştirilecektir. İcra takibinin dayanağı davacı ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacak olup; davalı taraf cevap dilekçesinde teslimde gecikme ve hasar meydana geldiğini dava dışı ———- tarafından kendilerine gecikme nedeniyle fatura edilen bedelin davacının alacağından mahsup edildiğini beyan etmiştir.
Gecikme iddiasına ilişkin; Taşıma şartları incelendiğinde taraflar arasında herhangi bir teslim süresinin kararlaştırılmadığı tespit edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davalının teslimde gecikme iddiası ile ilgili; ”Sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde” hali mevcut olmakla CMR Konvansiyonu uygulama alanı bulacaktır. CMR Konvansiyonu’nun 19. Maddesi uyarınca; ”Yük kararlaştırılan zaman limiti içinde teslim edilmemiş ise veya kararlaştırılmış zaman limiti olmadığı hallerde, taşımanın normal süresi ve özellikle parçalı yüklerde tüm yükü bir araya getirmek için gerekli zaman, gayretli bir taşımacıya gerekli zamanı geçiyor ise teslimde gecikme var demektir.” Somut uyuşmazlıkta yük için kararlaştırılmış zaman dilimi olmadığından; taşımanın normal süresi ve gayretli bir taşımacıya gerekli zaman kavramları araştırılacaktır. Bu çerçevede taraflar arasındaki mail yazışmaları incelendiğinde; Davalı tarafça 06.11.2015 tarihli mail ile yüklerin aciliyetinin mevcut olduğu;———–kesinlikle çıkış yapılması gerektiği beyan edilmiştir. Yüklemenin kararlaştırıldığı gibi 11 Kasımda yapıldığı; 11.11.2015 tarihli CMR belgesi ile sabittir. Davalı tarafça 18.11.2015 tarihinde teslimatın gerçekleştiği beyan edilmiştir. Davalı taraf mail yazışmalarını delil olarak göstererek ” denmek suretiyle gecikmenin sabit olduğunu beyan etmiş ise de; taraflar arasında taşıma şartlarında teslim tarihinin kararlaştırılmadığı, bilirkişi raporunun 6. Sayfasında sürenin kabul edilebilir olduğunun belirtildiği anlaşılmakla; gecikmede CMR 19. Maddesi uyarınca davacının gayretli bir taşımacıya gerekli zamanı geçirmediği anlaşılmakla teslimde gecikmenin olmadığı kabul edilmiştir. Davacının 19.11.2015 tarihli mail metni içerisinde yer alan ”————mailinin CMR 19. Madde anlamında olup olmadığı değerlendirildiğinde; Yüklemenin tarafların anlaştığı gibi 11 Kasımda yapıldığı sabit olup, ——-gemisinin 13.11.2015 tarihinde kalktığı ve davalı tarafın bu konuda bilgisinin olduğu mail yazışmaları ile sabittir. Bilirkişi raporunca sektörde kabul edilen ortalama gemi sefer süresinin 4 gün olduğu, 18.11.2015 Tarihinde geminin ulaştığının davalı tarafın beyanı ile de sabit olduğu, gecikmenin dorsenin önündeki dorseden kaynaklandığı, akabinde araçta teknik arıza meydana geldiği anlaşılmış olup; bilirkişi raporunun 6. Sayfasında da belirtildiği üzere Vergi ve gümrük işlemleri de gözönünde bulundurulduğunda olağan teslim süresine göre 1 günlük gecikme ile malların dava dışı alıcıya teslim edildiği; davacının gönderdiği 19.11.2015 tarihli mail’in CMR konvansiyonu madde 19. Anlamında bir gecikme ikrarı hali olmadığı; kaldı ki mailin devamında ” termin ve cezai şartları olacak şekilde bu aracı vermedik.” beyanının olduğu; tüm dosya kapsamı ile mahkemece CMR 19 anlamında gecikme kabul edilmemiştir.
Hasar açısından ise; CMR metni üzerinde bir şerh yazmadığı sabit olup; CMR 30. Maddesi uyarınca davalı tarafça 7 gün içerisinde taşıcıya yazılı bildirim yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmamıştır. Davalının hasar iddiası ispatlananmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından raporun ilgili kısmında davalı tarafça dava dışı ———- tarafından kesilen 530 Euro’luk ceza tutarı ile ilgili davalının davacıya fatura kestiği; davacının da iade faturaları kestiği tarafların defter incelemeleri ile sabittir. 18.02.2016 tarihli davalı tarafından davacıya kesilen yansıtma faturası; davacının defterlerine işlenmemiştir. Taşımada gecikme-hasar olmadığı dolayısıyla davalı tarafça kesilen yansıtma faturasının hukuka uygun olmadığı yukarıda detaylı şekilde anlatılmakla; yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafın defterlerine göre davacının davalıdan ———- TL alacağı olduğu sabit olmakla; İstanbul Anadolu 13. İcra müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin; işin ticari iş olması gözetilerek talep gibi 25.05.2017 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/2. Maddesi gereğince işleyecek avans faiz üzerinden devamına karar verilmiş; cari hesap alacağının geçerliliği konusunda taşıma ilişkisi irdelenip;yargılama yapıldığından alacak likit olmadığından; icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-İstanbul Anadolu 13. İcra müdürlüğünün ———– esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin 25.05.2017 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/2. Maddesi gereğince işleyecek avans faiz üzerinden devamına,
2- Alacak likit olmadığından; icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 103,22 TL harcın mahkememiz veznesine yatırılan 31,40 TL den mahsubu ile 71,82 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 31,40 TL peşin harç, 178,00 TL posta-tebligat masrafı, 1.200,00 bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.445,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.511,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2019