Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/987 E. 2018/449 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
ESAS NO : 2016/987 Esas
KARAR NO : 2018/449 Karar
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili bankanın, kredili müşterisi olan ………Ticaret tarafından kredi borcuna mahsuben tevdi ve ciro edilen davalı ……. tarafından tanzim edilereke imzalanmış çek nedeniyle alacaklı olduğu , söz konusu çekin bankaya ibraz edildiği ve karşılığının çıkmadığı, banka tarafından söz konusu çekle ilgili olarak davalı/keşideci hakkında 15.04.2016 tarihinde İstanbul Anadolu 24. İcrda Müdürlüğü’nün …….. E. Sayılı dosyasından genel haçiz yolu ile takibe geçildiği, davalı tarafın 11.08.2016 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, davalının ödemediği çek nedeniyle sebepsiz iktisaba dayalı olarak 82.275,94 TL tutarındaki alacağımızkın dava tarihinden itibaren asıl alacak 71.250 TL kısmına işleyecek %9 oranında yasal faizi ile birlikte davalıdan tasiline, vekalet ücreti ile dava harç ve masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı, 26.09.2016 Tarihli Cevap Dilekçesinde Özetle: Dava dışı Banka müşterisi Doruk Elektronik şirkeketine alığım malların ve ürünlerin karşılığı olan 25.000 USD borcumun bedeli ………..Bankası A.Ş. …….. şirket hesabına 31.07.2014 tarihinde 15.000 USD, 07.08.2014 tarihinde 3.500 USD olarak toplam 25.000 USD ödedim. Banka çeki alacaklı şirket tarafından arkası yazdırılmamış, çeklerin tutarı ödenmiş ve şirketin kasasına girmiş olmasına rağmen çekleri iade etmemiş ve kasasında tutmuştu. Alacaklı şirket olan firma Doruk Elektronik şirketi yöneticisi olan Ulus Durak tanık olarak dinlendiğinde her şey açıklığa kavuşacağını, çek karşılığını firmaya ödemenin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra karşılığını ödemiş olmana rağmen tarafına karşılıksık çekten dolayı icra takibi başlatıldığı, bu nedenle de usul ve yasaya aykırı ve davanıın reddini talep etmiştir.
Ziraat Bankası Velibaba Pendik Şubesine yazılan müzekkere cevabının dosya içerisine alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınanan İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün ……….. esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinden takibin 15/04/2016 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 08/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 11/08/2016 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, bilirkişiler mahkememize hitaben sunmuş oldukları raporunda özetle: Dava konusu çeki lehdardan tahsil amacı ile aldığı, bu tahsil cirosunun gizli tahsil cirosu olup olmadığı, keşidecinin defilerini bankaya karşı ileri sürüp süremeyeceği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde mütalaa etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, çek nedeniyle hamil görünen banka tarafından yapılan icra takibine itiraz ile takibin durması üzerine, banka tarafından keşideciye karşı , sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davasıdır.
Bilindiği gibi çekin kime ciro edildiğinin belli olup olmamasına göre ciro, tam ve beyaz ciro olarak ikiye ayrılır. Yine çekin sağladığı fonksiyonlardaki çeşitlere göre temlik ve tahsil cirosu mümkündür. Çekte diğer emre yazılı senetlerin aksine rehin cirosu mümkün değildir. Uygulamada sıklıkla gizli rehin cirosu yapılabilmekteyse de , gizli rehin cirosu ile alan kişi yetkili hamil olmayacağından keşideceye karşı sebepsiz zenginleşme davası açamaz (Y, 11 HD, 03/10/2012, 6984 E, 14883 K)
İş bu alacak davasına konu çek, 29/07/2014 keşide tarihli, 25.000USD bedellidir.
Davacı banka çek nedeniyle 15/04/2016 tarihinde İstanbul Anadolu 24. icra müdürlüğünün 2016/7882 esas sayılı dosyasında keşidece ……. ile Mahmut………Ticaret) aleyhine ilamsız takip yapmıştır. Her iki borçlu da takibe itiraz etmiş, takip durmuştur. Davacı banka, 23/08/2016 tarihinde , davalı …… aleyhine, bu çek nedeniyle sebepsiz zenginleştiğinden bahisle alacak davası açmıştır.
Çekin arka yüzü incelendiğinde ilk cironun lehdar tarafından yapıldığı, son hamil olarak bankanın kaşesi ve imzasının olduğu görülmektedir.
Davalı, bahse konu çeki, üç parça halinde Mahmut Durak’a ödediğini, ödeme yapıldığı halde çekin kendisine iade edilmediğini, bankaya verilmiş olduğunu, bankanın tahsil cirosu ile çeki aldığını ve haksız olarak takip yaptığını ileri sürmüştür.
Şayet bankanın temlik cirosu ile aldığı kabul edilecek olursa, keşideci bu defiyi hamile ileri süremeyecektir. Öte yandan gizli rehin cirosu ile aldıysa davacı banka yetkili hamil olamayacak, tahsil cirosu ile aldıysa da keşideci cirantaya karşı ileri sürebileceği defileri hamile karşı da ileri sürebilecektir. ………, Çek Hukuku, s.188; …… Kıymetli Evrak Hukuku, s.331 ) Bu nedenle bankanın çeki ne cirosu ile aldığı, ne amaçla aldığı önem taşımaktadır. Çek tevdi bordrosu 11/07/2014 tarihinde düzenlenmiştir. Lehdar olan Mahmut Durak-Durak Ticaret ile davacı banka arasındaki kredi ilişkisi 29/09/2014 tarihli kredi sözleşmesi ile başlamıştır. Uygulamada bankalar, çekleri zaman zaman, kredi kullandırım zamanlarında gizli rehin cirosu olarak almaktadır. Yine, zaman zaman da tahsil amacıyla çekler bankaya, takasa sunulmak üzere verilmektedir. “Çek hamilinin muhatap banka dışında başka bir bankaya çekini tahsil için ibraz ettiği durumlarda, hamilin tahsil cirosu ile çekini bankaya devretmesi gerekir. Ancak uygulamada tahsil için verilirken çoğu zaman çeke kayıt konmamaktadır Çek hamilinin, çeki muhatap banka dışında başka bankaya çekini ibraz ettiği durumlarda, o banka şeklen yetkili hamil haline gelmek, dolayısıyla o çeki muhatap bankadan tahsil edebilmek için, hamilden çekin arkasını imzalamasını istemektedir. Hamil tarafından atılan bu tek imzanın beyaz ciro niteliğinde olduğu ve görünüş itibariyle de temlik cirosu sayılacağı kuşkusuzdur.” (……., Kıymetli Evrak Hukuku, s.330)
Somut olayda bankanın temlik cirosu ile aldığı iddiasına karşın, davalının tahsil cirosu ile alındığı iddiası karşılaştırıldığında, dava dışı……..’ın bankaya verdiği 31/07/2014 tarihli “çekin takastan çekilmesini talep ediyorum” şeklindeki dilekçesi bu uyuşmazlığı çözmektedir. Çekin takastan geri çekilmesini istediğine göre dava dışı Mahmut Durak bu çeki bankaya, tahsil amacıyla vermiş demektir. Nitekim dava dışı lehdarın bu dilekçeyi 31/07/2017 tarihinde verdiği, davalı ……..’ün de çek bedelinin ilk taksidini 31/07/2014 ‘te ödediği; kalan kısımlarını da 04/08/2014 ve 07/08/2014 tarihlerinde ödediği düşünülürse, Muhmut Durak’ın çekin kısmen tahsil edilmesi ile çeki artık takasa sunmaktan vazgeçtiği anlaşılır. Banka, bu dilekçeye rağmen çeki iade etmemiş, kredi verdiği kişinin kredi borcuna karşılık usulsüz olarak elinde tutmuştur. Bu durumda davalı keşidecinin lehdara yaptığı “çek bedelini ödedim” defisi şeklen son hamil görünen bankaya karşı da ileri sürülebilir. Zira gerçekte banka son hamil değil, çeki sadece lehdardan tahsil amacıyla almış kişidir ve sadece lehdarın sahip olduğu haklara sahip olabilecektir. Keşideci çek bedelini ödediğini tereddüde yer vermeyecek şekilde sunduğu dekontlarla ispat etmiş, sebepsiz zenginleşme söz konusu olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle davacı bankanın haksız olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE ,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.405,07 TL den mahsubu ile 1.369,17 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu yönden karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.332,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2018