Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/984 E. 2021/675 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/984 Esas
KARAR NO: 2021/675
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ: 23/08/2016
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davalı —- —- evrakına dayanarak diğer davalı —- üyelik hakkının ————– satın aldığını, satın alınan ve bedeli ödenen dairenin ortaklık devir işlemlerinin yapılarak müvekkilinin malik sıfatı ile bu yerin ortaklık sıfatını aldığını, davalı —- kaydına tekabül eden ve yine —– ——- hakkının müvekkiline devredildiğine ilişkin yapılan resmi ve geçerli işlemler sonrasında müvekkilinin üyelik kayıtlarının kabul edildiğini ve müvekkiline —- tarafınca alınmış resmi kayıt ve kararlar sonrasında ortaklık cüzdanının verildiğini, —- numaralı —– hakkının devir sözleşmesi örneğini de dilekçe ekinde sunduklarını, bedeli ödenerek satın alınan ve müvekkili adına üyelik kaydının mevcudiyetine rağmen müvekkiline bu dairenin teslim edilmediğini, müvekkilinin yapmış bulunduğu sayısız harici görüşmeden de netice alınamadığı için zarureten haklı davalarının davalılar aleyhine başlatılmasının gündeme geldiğini, davacı müvekkilinin beyanına göre davalıların davaya konu mesnet teşkil eden gayrimenkulü acilen satışa çıkardığını, davaya konu gayrimenkulün 3. şahıslara devrinin engel olunması ve tapu kayıtlarına tedbir konulması yönünde tesis edilecek ihtiyati tedbir kararının davalı tarafa hiçbir şekilde herhangi bir zarar vermeyeceğini, ancak dava sürecinde davaya konu gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmadan yerin satılarak 3. Şahıslara devredilmesi durumunda davacı müvekkilinin hiçbir şekilde yasal ve kesin olan alacaklarının tahsili sağlanamayacak zararlarının tazmin edilmesinin ciddi anlamda zorlaşacağını, bu sebeplerle davalarında haklı olmaları ve uğramış bulundukları zararlar gözetilerek dosya üzerinde yapılacak bir inceleme ile dosyaya sundukları tüm belgelerin hassasiyet ile tetkik edilmesini ve haklı olan ihtiyati tedbir kararının acilen tesis edilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle ağır mağduriyetlerinin giderilmesine ve haklarının korunmasına yönelik yukarıda kayıt ve bilgilerini sundukları davalı taraflardan hangisi adına kayıtlı olursa olsun bu gayrimenkulün satışı yolu ile 3. Şahıslara devrinin engellenmesi yönünde dosya üzerinden yapılacak inceleme ile dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararının tesis edilmesine, davalılar adına kayıtlı olan davaya konu gayrimenkulün davalılar adına olan kaydının tapudan iptaline, bu yerin davacı müvekkili adına tapuda tesciline, bu durumun mümkün olmaması halinde bahsi geçen davaya konu dairenin yargılama safahatında belirlenecek değerinin, uğranılan zarar bedelleri toplamı ile birlikte tespit edilen bedelinin tamamının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ———- tarihli davaya karşı cevaplarını içeren dilekçesinde özetle; ——– yapılan taşınmazların imara aykırı yapılar olduğunu, kısmen yıkıldığını ve tamamı hakkında da ilgili—– yıkımına karar verildiğini, ——– yapılan taşınmazların ruhsatsız ve imarsız olduğunu, —— taşıdığını, taşınmazların imarlı hale getirilebilmesinin de mümkün olmadığını, ayrıca imara aykırılıklar bakımından ——- para cezaları ve yıkım kararlarının bulunduğunu, imara aykırı ve ruhsatsız olması nedeniyle davacı lehine tescile hükmedilemeyeceği gibi tazminata da hükmedilemeyeceğini, Davacının—– üyesi olmadığını, davacının üyelik hakkını diğer davalı —- devir aldığını ifade ettiğini, ancak davacı ve davalı ——–hukuken korunan geçerli bir ——- bulunmadığını, bu bakımdan da huzurdaki davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, Davacı tarafından —— bedeli bakımından herhangi bir ödemede bulunulmadığını, — eşitlik ilkesi kapsamında davacının diğer — —- bakımından yasal zorunluluğu bulunduğunu, davacı tarafın bu zorunlulukları ihlat ettiğini, bugüne kadar kooperatife herhangi bir ödemede bulunmadığını, Davacı tarafından üyelik devri yolu ile —– üyeliğini kazanılabilmesi için öncesinde hukuken korunan geçerli bir üyelik bulunması gerektiğini, bu bakımdan üyelik devrini gerçekleştirdiği beyan edilen—— —– nezdinde geçerli bir üyeliği bulunmadığını, bu bakımdan da davacının hukuken korunabilir bir üyeliği bulunmadığını, —– yöneticilerinin vaki hukuka aykırılıkları bakımından ağır cezada yargılandıklarını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davalarının reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesi ile özetle; Huzurda görülen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, Davalı—– açısından huzurda görülen davada pasif husumet yokluğunun söz konusu olduğunu, dava şartı olan husumet yokluğundan davanın davalı ——–davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Davanın zamanaşımı ve husumet yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerekse de, Mahkeme aksi kanaatte ise, Davacı tarafın huzurda görülen davadaki iddialarının kendileri nezdinde kabul görmemekle birlikte, ——— kapsamında davacının —– ortaklığına ilişkin olarak iddialarının yasal dayanağının bulunup bulunmadığı hususunun —- incelenmesiyle mümkün olabileceğini, ——— devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder…” şeklinde düzenlendiğini, Davacının —- ana sözleşmesinde belirtilen ortaklık için gerekli şartları sağlayıp sağlamadığının tespiti için —- Sözleşmesi her ne kadar kendileri tarafından kabul edilmese ve devir sözleşmesi hukuka uygun olarak düzenlenmese de, devir bedeli olarak gösterilen —–davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı — davaya konu taşınmaza yönelik ödenen—- karşılaştırıldığında, —– bir zaman diliminde bir taşınmaz bedelinin bu kadar yüksek meblağda değişmenin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunun açıkça görüleceğini, Dava dilekçesinde davacı tarafından birtakım iddialarda bulunulduğunu, ancak —– ilkesi bertaraf edilmek suretiyi iddialarının afaki bırakıldığını, dava konusu taşınmazın huzurda görülen davalılar adına kayıtlı olduğunu belirttiğini, ancak tapu kayıtlarını dosyaya ibraz etmediğini, Mahkeme tarafından düzenlenen ——verilmesi için iki hafta kesin süre verilmesine rağmen, ne bu bilgilerin verildiğini ne de davaya konu taşınmaza ait tapu kaydının dosyaya sunulduğunu, Davacı dava dilekçesinde;—–.Müvekkil beyanına göre davalılar davaya konu mesnet teşkil eden gayrimenkulü acilen satışa çıkarmıştır…” iddiasında bulunduğunu, tapu bilgilerini ve tapu kaydını dahi dosyaya ibraz etmeyen davacının hukuki niteliği gayrimenkul olan, satışı sebebe bağlı olan ve ancak resmi şekilde tapuda gerçekleştirilebilen bir hukuki işlemden alelade bir satışmış gibi bahsederek tedbir talep etmesinin Mahkeme nezdinde kabul görmemesi gerektiğini, zira Hukuk Mahkemeleri talebe bağlı yargılama yapmakla birlikte, talepte bulunanın hukuki menfaatinin bulunması halinde ancak talebe ilişkin olumlu karar verebildiğini, ancak huzurda görülen davada meşru hakkını dahi kanıtlayamayan, hangi taşınmaz üzerinde hak iddia ettiği bilgisini ve belgesini Mahkemeye ibraz edemeyen davacının tedbir talebinin kabulünün mümkün olmadığını, Mahkeme aksi kanaate ise, hukuka aykırı suretle açılan davada zarara uğrayan davalının uğramış ve uğrayacağı zararın karşılanması amacıyla dava konusu taşınmazın güncel değerinin—- olmamak kaydıyla teminat karşılığında tedbir verilmesi gerektiğini, Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde; Hukuka aykırı suretle açılan davanın zamanaşımı yönünden reddine, Davalı ——huzurda görülen davada pasif husumeti bulunmadığından husumet yokluğundan davanın reddine, Her ne kadar Mahkeme huzurda görülen davanın zamanaşımı ve husumet yokluğu sebebiyle usülden reddedilmesi gerekse de, Mahkeme aksi kanaate ise, ———maddesi kapsamında haksız ve kötü niyetli yapılan hukuki işlemlere ilişkin huzurdaki davayı açmak zorunda kalınmış olması dava açmak ve birçok gider ile zaman maliyetine katlanmak zorunda kalması alacağını tahsil için vekil tutmak ve yargılamaya vekilin devamını temin etmek zorunda kalması ve tüm yasaya uygun diğer sebeplerle, davacının vekiline ödemekle mükellef olduğu, ——— tahakkuk edecek vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile tapu iptali ve tescil bunun mümkün olmaması halinde, davaya konu —– hissesinin bedelinin davalılardan tahsiline yöneliktir.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış olup taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Davacı iddiaları kapsamında davacının kooparetife üyelik hakkı kazanabilmesi için devir aldığını iddia ettiği davalı — olması ve bu üyeliğin kanun ve ana sözleşme uyarınca devredilmesi gerekmektedir.
Taraflar davalı kooparetif kayıtlarına dayandıklarından — kayıtları mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceletilmiştir. Toplanan delillerin incelenmesi neticesinde ;Davalı ——- ortaklığına yazılı başvuru yaptığına ilişkin bir belgenin mevcut olmadığı, — yönetim kurulu karar defterinde başvurunun kabul veya red edildiğine ilişkin müspet-menfi herhangi bir kaydın görülemediği mevcut belgelerden anlaşılmaktadır.
Ayrıca, davacı—– yevmiye tasdikli devir sözleşmesi tarihini takip eden dönemlerdeki———- adının yer almadığı, ticari defter kayıtlarında adına cari hesap borç-alacak kaydının açılmadığı bilirkişi incelemesinde tespit edilmiştir.
Davacı—— tarihli olup üzerinde —— bulunduğu ancak iki yönetim kurulu üyesi yerine sadece —– atıldığı görülmüştür. Dolayısıyla, ana sözleşmenin — tasdik edildiği görülen —- imzasının bulunması—— herhangi birinin —— atacakları iki imza ile temsil ve ilzam edilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.” ifadesi mevcut olduğundan tek bir yetkili tarafından imzalanmış —– edilebilmesi için yeterli şartları taşımadığından davalı kooperatifi bağlayıcı nitelik arz etmemektedir. Sonuç olarak —— ve ana sözleşmeye göre kooperatife üyelik kaydı mevcut bulunmamaktadır.
——–düzenlemesinin davacı tarafından uygulamaya sokularak kooperatife bildirildiğine ilişkin herhangi bir belge görülememiş ve ——— içerikte herhangi bir üyelik işlemi tespit edilememiştir. Başka bir ifadeyle, —– karar defterinde davalı———-görülmüş ancak dava konusu —parselde inşa edilecek taşınmaz için —senede isabet eden bir daire üyeliğini,—– bedel ile davacı —- devir yaptığına ilişkin işlemin—– davalı kooperatife bildirildiğini ortaya koyan bilgi veya belgeler dava dosyasında ve bilirkişi yerinde incelemesinde görülememiştir. ——– tarafından kabul edilmemiş bir üyelik talebinin, geçerliliği bulunmamaktadır. Devir işlemi, devreden-devralan her iki taraf arasında geçerli olduğu kabul edilse bile kooperatife karşı ancak —- kazanabilir. —- kurulunca kabul edilmemişse —– itiraz olanağı vardır. İtiraz, genel kurulda da reddedilirse kişi veya ortağın dava açma hakkı mevcuttur. Dava dosyasındaki belgeler incelendiğinde söz konusu devir işleminin ——– yazılı bildirilmesine ilişkin bir belge, davacı tarafından takip edilerek genel kurulda yönetim kurulu kararına itiraz yapıldığına ilişkin bir dilekçe, yönetim kurulu kararına karşı iptal davası açıldığına ilişkin herhangi bir belge mevcut değildir. Dolayısıyla davacı ve davalı arasındaki noter aracılığıyla ortaklığın devri sözleşmesi, —- —- yazılı şekilde bildirilmediğinden ve müspet-menfi yönde işleme alınamadığından davalı ——– yönünden geçerliliği bulunmamaktadır. Bu haliyle davacının tapu iptal ve tescil isteminin bu mümkün değil ise dairenin bedelinin kendisine ödenmesine ilişkin talebin yerinde olmadığı sonucuna varılarak davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HAKİM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alanması gereken 59,30-TL karar harcının peşin alınan 170,78-TL’den mahsubu ile bakiye 111,48-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ——- yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı — tarafından sarfolunan—– yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalılar lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021