Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/960 E. 2019/287 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/960 Esas
KARAR NO: 2019/287
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/08/2016
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin ———adresinde bulunan 2 ve 5 katlı iki bloktan oluşan fabrikanın genel ve inşaat temizliği için ——— isimli internet sitesi üzerinden —– TL tutarında ilan verdiğini, davalının bu işi yapmak üzere KDV dahil ———TL fiyat verdiğini, bu fiyat üzerinden anlaşmaya varıldığını, davalının 15.06.2016 tarihinde çalışmaya başladığını ve işin başında ısrarla ödeme istemesi üzerine kendisine elden 1.500,00 TL ödeme yapıldığını, davalının iş yerinde 16.06.2016 ve 17.06.2016 tarihlerinde olmak üzere 2 gün çalıştığını ve bu defa işin tamamını bitirmek için KDV hariç 3.750,00 TL istediğini, kendisine tarafların işin başında böyle anlaşmadıkları, anlaşmayı ihlal ettiği söylenince işi terk edip geri dönmediğini, müvekkilinin işin acil olması nedeni ile ——— fiyat teklifi alarak işi bu şirkete ————TL tutara yaptırdığını, Davalının işe dönmemesine rağmen müvekkiline bila tarihli ——– no.lu ———— TL bedelli fatura gönderdiğini, bu faturanın——– tarihinde —- Kargo vasıtası ile iade edildiğini, davalının bu kere —- tarihinde takibe konu — tarihli—– no.lu —— TL bedelli faturayı ——– Kargo ile gönderdiğini, faturanın tebliği üzerine müvekkili tarafından süresi içinde ——Noterliğinin —–tarihli —- no.lu ihtarnamesi ile davalıya iade edildiğini, davalının bu kere İstanbul Anadolu 16 İcra Müdürlüğünün ———–E sayılı dosyası ile 4.543,00 TL bedelli faturası için takibe geçtiğini, itiraz süresinin yanlışlıkla geçirilmesi üzerine davalının müvekkil şirket adresine hacze gelindiğini ve haciz tehdidi altında alacaklı vekiline ———- TL elden ödeme yapıldığını, Yukarıda açıklanan nedenlerle öncelikle müvekkili şirketin davalı alacaklıya borçlu bulunmadığının tespiti ile, haksız ve kötü niyetli icra takibinin iptaline, davalıya ödenen ——– TL tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline ve davalının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili savunmasında özetle: davacının tüm iddialarının gerçek dışı olup reddi gerektiğini, davacının bahse konu siteye teklifi koyduktan sonra müvekkili ile görüşmeler neticesinde ——— TL sına anlaştığını, müvekkilinin çalışmaya başladığını, ancak davacının anlaşma şartlarını yerine getirmediğini, sürekli olarak anlaşma dışı yerleri anlaşmaya dahil etmeye çalıştığını ve anlaşma şartlarına uygun ödeme yapmadığını, işin tamamı bitmediği sürece ödeme yapılmayacağının söylendiğini, bunun üzerine müvekkilinin işçilerin parasını kendi cebinden ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle işin müvekkili açısından sürdürülemez hale geldiğini, müvekkilinin bunun üzerine sözleşmeyi feshettiğini beyanla 7 günlük hak edişini istediğini, davacının fatura kesilmesi halinde ödemenin yapılacağını söylediğini, müvekkilinin faturayı kesip davacıya tebliğ ettiğini, ancak davacının faturada eksiklikler olduğundan bahisle faturayı iade ettiğini, müvekkilinin eksiklikleri giderip faturayı tekrar tebliğ ettiğini. Ancak davacının hiçbir ödeme yapmayacağını söylemesi üzerine davacı aleyhine takibe geçildiğini, davacının takibe süresi içinde itiraz etmediğinden takibin kesinleştiğini, bunun üzerine 15.08.2016 günü davacı işyerine taşınır haczine gidildiğini, davacının ödemeyi gün içinde yapacağını söylemesi üzerine hacze son verildiğini, aynı gün dosya borcunun protokol ile haricen tahsil edildiğini, davacının müvekkili ile 1.750,00 TL anlaşma yaptığını ve 1.500,00 TL elden ödeme yaptığını iddia ettiğini, davacının eksik kalen işleri ———- şirkete ait fatura sunduğunu, bu faturanın müvekkili ile yapılan sözleşme değerinin ——– TL olmasının mümkün olmadığını gösterdiğini, davacının müvekkiline herhangi bir ödemesinin bulunmadığını, bu hususun yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğini, bu konuda tanık deliline itiraz ettiklerini, Anlatılan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, menfi tespit – istirdat istemine ilişkindir.
Davacı, davalının İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün ——— E.sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibinin haksız olduğunu, itiraz süresinin yanlışlıkla geçirilmesi üzerine haciz tehdidi altında alacaklı vekiline ———— TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, bu bedelin faizi ile birlikte tahsilini talep etmektedir.
Davalı, davacı iddialarının yerinde olmadığını, alacağa konu hizmetin kendileri tarafından davacıya verildiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını savunmuştur.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller celp edildikten sonra mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan ———– tarihli bilirkişi raporu uyarınca; taraflar arasında götürü bedelle temizlik işi sözleşmesi yapıldığı, davalının sözleşmeyi haksız bir şekilde feshettiği, bu nedenle takip konusu faturanın gerçek bir hizmet faturası olmadığı, esas takip yönünden davacının menfi tespit isteminin yerinde olduğu ve icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı 5.400,00 TL tutarlı bedelin davacıya iadesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davacının İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün ——— E sayılı dosyasına yapmak zorunda kaldığı ——-TL tutarındaki ödemenin ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 368,90 TL karar harcına karşılık peşin alınan 92,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 276,65 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 736,75 TL yargılama gideri ile 29,20 TL başvurma harcı, 92,22 TL peşin harç olmak üzere toplam 858,20 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2019