Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/885 E. 2019/299 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/885 Esas
KARAR NO: 2019/299
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/07/2016
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı banka ile davalı ———-Arasında imzalanan genel kredi sözleşemsi ve genel kredi taahhütnamesi gereği davalı şirkete ticari artı para, ticari krediler ve çek bedeli kredisi açılıp kullandırıldığını, diğer davalıların da genel kredi sözleşmesini ve genel kredi taahhütnamesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalı borçlu şirket taraflar arasındaki sözleşmelere aykırı davrandığından ve ödemelerini yapmadığından 16/11/2015 tarihi itibariyle hesap kat edildiğini, borçlulara noterden ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– değişik iş sayılı dosyaısndan ihtiyati haciz kararı alınmış ve İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün ———esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalı borçluların takibe itiraz ettiğini takibin durduğunu bu nedele itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil olarak gösterilen davalılar———- eşlerinin rızası alınmadan imzalanmış olduğunu kefalet sözleşmesinin hükümsüz olduğunu, kefaletin belirlenebilir olmaması sebebiyle geçersiz olduğunu, davacı bankanın dava konusu sözleşme ile davalılar aleyhine genel hüküm niteliğinde maddeler eklemiş olduğunu söz konusu hükümlerin davalıların gerek açık gerekse zımni olarak muvafakatinin alınmadığını, davacı bankanın başlatmış olduğu icra takibi kapsamında asıl alacağa işletmiş olduğu faizin hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu, borcun likid olmadığından icra inkar tazminatının kabulünün mümkün olmadığını tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile banka kredisi alacağına dayalı itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün—— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin —- tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçlulara —–arihinde tebliğ edildiği davalılar vekilinin süresinde —– tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlular tarafından yapılan 20/06/2016 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Yargılama aşamasında mahkememizce resen seçilen bankacı bilirkişi ve ticaret hukuku uzmanı bilirkişiden müşterek rapor alınmış olup bilirkişiler sunmuş olduğu raporda özetle, davacı banka ile davalı borçlular arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davacı bankanın ———— numaralı kredi için 59.353,70 TL ve——————–numaralı kredi için de 168.335,23 TL alacağının bulunduğunu mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, icra takip dosyası, kredi sözleşmesi ve bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; —————– davalılardan ——- arasında —- tarihinde – TL limitli, – tarihinde -L limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup; davalı gerçek kişiler ———— Şirketi nin Kredi Genel Sözleşmesi ile kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı ve kefalet limitinin —TL olarak belirlendiği görülmüştür. Davacı Banka tarafından asıl borçlu Şirket ile kefillere borcun ödenmesi amacıyla ———. Noterliği’nin ———— tarihli ihtarnamesi ile hesap kat ihtarının gönderildiği görülmüştür. Kredi sözleşmeleri ve kefaletler incelendiğinde – tarihinde – TL limitli, Genel Kredi Sözleşmesi açısından eski Borçlar Kanunu yürürlükte olup bu kredi sözleşmesi açısından eski Borçlar Kanunu gereğince kefaletlerin geçerli olduğu ve kefil olan davalıların asıl borçlunun borçlarından müteselsil kefil sıfatıyla borçlu oldukları anlaşılmıştır.—-TL limitli genel kredi sözleşmesi açısından ise 6098 Sayılı TBK açısından inceleme yapıldığından kefaletlerin TBK 583. Maddesi uyarınca el yazılı, sorumlu olduğu miktarın belirtilmesi suretiyle şekil şartına uygun düzenlendiği ve bu kredi sözleşmesi açısından kefaletlerin geçerli olduğu ve kefil olan davalıların asıl borçlunun borçlarından müteselsil kefil sıfatıyla borçlu oldukları anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından Mahkemece verilen HMK 278/4 maddesi uyarınca yetki ile Banka Şubesinde banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede Bankanın takip tarihi itibariyle faizler ve ferileri dahil olmak üzere —-numaralı kredi için – TL ve ————– numaralı kredi için de ——-TL alacağının bulunduğunu düzenlenmiş olup; her bir kredi sözleşmesi açısından ana para alacağı, faiz, ihtarnamelerin tebliğ tarihlerinin ayrı ayrı düzenlendiği denetime esas bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporu doğrultusunda İstanbul Anadolu 8. İcra müdürlüğünün – esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın – numaralı kredi için – TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin devamına,- numaralı kredi için- TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, icra takibi Genel Kredi Sözleşmesine dayanıyor olup; davalıların kefil sıfatıyla borçlu olduğu ve kefaletin geçerliliğinin Mahkemece yapılacak yargılama neticesinde tespit edileceği anlaşılmakla Davalıla- – – – açısından kefaletlerin geçerli olup olmadığının tespiti yargılama neticesinde belirlenmekle; likit olmadığından bu davalılar yönünden davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, asıl kredi borçlusu Davalı -. Açısından genel kredi sözleşmesinden doğan alacak likit olmakla; – numaralı kredi için -TL’nin %20’si icra inkar tazminatının;- numaralı kredi için ——-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının bu davalı ——- alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
1-İstanbul Anadolu 8. İcra müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın
———numaralı kredi için-TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
— numaralı kredi için — TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Davalılar – —–şirketi açısından kefaletlerin geçerli olup olmadığının tespiti yargılama neticesinde belirlenmekle; likit olmadığından bu davalılar yönünden davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
Davalı ———. Açısından alacak likit olmakla; ——— numaralı kredi için – TL’nin %20’si icra inkar tazminatının; – numaralı kredi için -TL’nin %20’si icra inkar tazminatının bu davalı – ——- alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 15.553,43 TL harcın davacı tarafça yatırılan 2.753,59 TL peşin harçtan mahsubu ile 12.799,84 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 19.611,34 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen kısım yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 470,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 2.753,59 TL harç gideri, 182,80 TL posta-tebligat gideri, 1.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.336,39 TL giderin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 4.327,45 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/03/2019