Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/873 E. 2021/749 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/873 Esas
KARAR NO: 2021/749 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2016
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dilekçesi özetle; Müvekkilinin, —- — faaliyet göstermekte olan ve alanında önde gelen —- olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin müşterisi olduğunu ve —— adresinde bulunan servisinde farklı zamanlarda bakım ve onarım hizmeti aldığını, müvekkili şirketin servisinde davalı şirkete ait araçlara gerekli her türlü bakım ve onarım işleminin yapıldığını, yapılan işlemler karşılığında faturalar düzenlendiğini, davalının alınan hizmetler karşılığı bedelin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davalı şirket aleyhine başlatılan—— icra takibine davalı şirket tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile yazılı ve —– yetki itirazında bulunulduğunu, yetkili mahkemenin —– mahkemeleri olduğunu, faturanın tek başına bir alacağın delili olarak kabul edilemeyeceğini, davacının yaptığı hizmeti tam açıklayamadığını,—- ile bakiye alacaktan bahisle talep bulunduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesinde davacının hizmet bedelinin ödendiğinin anlaşılacağını, davacı ile bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacının da böyle bir iddiasının da mevcut olmadığından —- mutabakatı da bulunmadığından hem yetki hem de esas bakımından talebin likit bir delile dayanmadığını, kabul anlamına gelmemekle davacının bir alacağının bulunması halinde dahi alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinden, bu halde likit bir alacaktan bahsedilemeyeceğine göre davacının icra inkar tazminatı talebinin de diğerleri gibi haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili şirketin —— dosyası ile iflas erteleme talep ettiğini ve bu dosyadan verilmiş tedbir kararı gereği tüm başlayan icra takiplerinin olduğu safhada durması ve tedbir kararından sonra icra takiplerinin tedbiren başlamaması hususlarının da dikkate alınması gerektiğini belirtmiş olup, açıklanan sebeplerle fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, yetkili —- mahkemelerinde açılmayan ve yetkisiz ——– açılan davanın yetki itirazı nedeniyle reddine, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, davanın esastan reddine, dava harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
—— müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarını dosya arasına alındığı görüldü.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir aracılığıyla inceleme yapılmak üzere —-talimat yazılmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle: Taraflar arasındaki ficari ilişkinin — tarihinde başladığı ve en son olarak— tarihinde düzenlenen faturaya kadar devam ettiği, taraflar arasında öncesine dayanan bir ticari ilişki olmadığı, —- bulunmadığı, ancak ilişkinin cari hesap ilişkisi şeklinde oluştuğu,—gösterildiği üzere davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu adına —– tutarında hizmet satımı faturası düzenlediği, düzenlenen bu faturalar nedeniyle davalı/borçlunun bu tutarda borçlandığı, düzenlenen faturaların davalı/borçlu tarafından ticari defterlere maliyet ve indirilecek— intikal ettirilmek suretiyle vergisel işlemlerde kullanıldığı, raporumuzun—- ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı/borçlunun ticari defter ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, Davacı/alacaklı tarafından düzenlenen ve davalı/borçlu tarafından ticari defter kayıtlarına intikal ettirilmek suretiyle vergisel işlemlerde kullanılan —-davalı/borçlu tarafından ödendiğini gösteren ödeme belgelerinin ve kayıtlarının davalı/borçlu tarafından ibraz edilmediği, sadece dava dosyasında yer alan fatura örneklerinden ve davalı/borçlunun ticari defter kayıtlarından hareket edildiğinde, davalı/borçlunun davacı/alacaklıya— cari hesap borcu bulunduğu, davalı/borçlu tarafından—- yıllarına ilişkin olarak sunulan ticari defterler, cari hesap muavin defter kayıtları ve bu kayıtları tevsik eden fatura ve diğer belgelerin incelenmesi sonucunda, davacı/alacaklının dava tarihi olan—- cari hesap alacağı olduğu, bir başka deyişle davalı/borçlunun —- tutarındaki asıl borca itirazında haksız olduğu, görüş ve sonucuna varılmıştır.
İddia savunma toplanan deliller tüm dosya kapsamı davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde mahkememiz tarafından resen seçilecek mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Davacı Alacağı: Tarafların defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturaların, hem davacı kayıtlarında hem de talimatla incelenen davalı kayıtlarında yer aldığı, her iki tarafın defterlerinde de birbirlerinden olan alacak/borç tutarının —–karinesine, fatura konusu hizmeti almadığı yönündeki ispat külfeti davalı tarafa geçtiği, davalının aksini ispat edemediği, ödeme belgesi de sunmadığından davacının teslim tesellümü ve hizmet ifası yapılmış alacağını ispat ettiğinden — takip tarihi itibarıyla asıl alacak yönünden davacının davalıdan takipte talep ettiği şekilde—– alacağının bulunduğu, Faiz ; Davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. Mahkeme’nin kismen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında —- alacağı için —kapsamında iskonto avans faiz isteyebileceği, Davacının; Davalı tarafından——- itirazın iptalini isteyebileceği, mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra inkâr tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.
Bilirkişi raporlarının HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde Davalı müflis hakkında—– Sayılı dosyasından iflas kararı verildiği,kayıt kabul davası esasen sıra cetveline itiraz anlamını da taşıdığı, Bu itibarla——maddesi gereğince bu tür davalara iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesince karar verilmesi gerektiği, Bu yetki kuralının kanundan doğan kesin yetki hali olduğu,bu sebeple Mahkememizin yetkisi kalktığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kesin yetki kuralı sebebiyle mahkememiz yetkisiz hale geldiğinden davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili —– gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021