Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/857 E. 2018/500 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/857 Esas
KARAR NO : 2018/500
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle nakliye organizasyonu ve buna bağlı çeşitli hizmetler verildiğini, verilen hizmetler karşılığında davalı firma adına faturalar düzenlendiğini, faturaların bedellerinin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı dosyası ile 3.996 Euro bedel üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının davalıya ilettiği mutabakat gereğince davacı firma nezdinde davalı cari hesabının 6.254 TL / 17.314 Euro / 527,20 USD bakiye verdiğinin bildirildiğini ve mutabık olunup olunmadığının bildirilmesinin istendiğini, bu davet üzerine davalı ifmra tarafından mutabıt olunduğuna ilişkin bildirimde bulunulduğunu, 31/12/2016 tarihi itibariyle davalı ticari defter ve kayıtları incelendiğinde firmalarının cari durumunun bu mutabakata yansıttığının anlaşılacağının, davacının aksini iddia edemeyeceğini, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, tacirler arasında, cari hesap alacağından kaynaklanan bakiye alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü’nün ………….. E sayılı icra dosyası incelendiğinde, 19/04/2016 tarihli takip talebi ile 4.150 euro asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya/borçluya 21/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/04/2016 tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, 14/07/2016 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu tartışmasızdır. Buradaki asıl uyuşmazlık davacının başka bir ödemeyi defterlerine davalıdan gelmiş gibi kaydetmesi üzerine davalı ile mutabakat yapması, akabinde hatalı kaydı farkedip bakiye alacağını talep etmesidir. DAvalının dayanağı da borcun ödenmiş olduğu ve mutabakat yapılmış olmasıdır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi, tarafların defterlerini incelemiş, raporunda özetle, 03/07/2015 tarihinde üçüncü kişiden gelen ödemenin davalıdan gelmiş gibi deftere kaydedildiği, 31/12/2015 tarihinde mutabakat yapıldığını, 2016 yılının ocak ayında farkedildiğini, bunun üzerine 2016 yılının ocak ayında iki adet fatura düzenlendiğini, ödenmeyince takip yapıldığını; davalının da ödediğinden bahisle itirazda bulunmuşsa da, ödeme belgesi sunamadığını, davacının davasında haklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Fatura ve defterler tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli değildir. Faturaya konu malın teslim edildiği veya hizmetin verildiği hususu alacaklı tarafça ispatlanmalıdır. Davacı mutabakat malini ibraz etmiştir Buna göre ispat yükü artık yer değiştirmiştir. Faturaya konu alacağın doğmadığını artık davalı gerek defter ve kayıtları ile gerekse başka vasıtalarla ispat etmelidir. Takibe konu edilen faturalar da esasen belli bir mal veya hizmet ilişkin değildir. Davacı defterlerindeki hatayı fark edip eksik kalan alacağını faturaya bağlayarak takip yapmıştır. Bu bakımdan defterlerdeki hata iddiasının , gerçekte hata olup olmadığı iddiası önem arz eder. Buradaki ispat davacıya düşer. Yine mutabakata dayanıldığından davacı, muhatabın hatayla yapıldığını ispatlama zorundadır. Öte yandan davalı da icra dosyasında söz konusu faturaları ödediğinden bahisle takibe itiraz etmiştir. Borçlu ödedim iddiasında bulunursa artık teslim olgusu değil ödeme olgusu ispatlanmalıdır. Muhasip bilirkişinin tespitleri ile davacının, dava dışı JMS Uluslararası Taş. Şirketinden gelen ödemeyi, sehven davalıdan gelen ödeme gibi davalının hesabına kaydettiğini tespit etmiştir. Nitekim bu tutar dışındaki tüm alacak verecek kalemleri birbirini doğrulamaktadır. Bu durumda mutabakatın sehven yapıldığından bahisle karinenin çürütüldüğü kabul edilmelidir. Yine, davalı da ödedim savunmasına karşılık, ödediğini tevsik edecek bir belge, makbuz sunamamakla bu iddiasını ispatlayamamıştır.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜNE;
1-İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü’nün…… esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 3.996 EURO üzerinden DEVAMINA;
2-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına;
3-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
3-Alınması gerekli 877,31 TL harcın davacı tarafça yatırılan 152,22 TL harçtan mahsubu ile 725,09 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapıaln 152,22 TL peşin harç, 94,00 TL posta-tebligat masrafı, 700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 946,22 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2018