Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/851 E. 2021/225 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/851 Esas
KARAR NO: 2021/225
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2016
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı —— tarihli dava dilekçesinde özet olarak; müvekkil şirket ile davalı arasında ——-bulunduğunu, ancak sözleşmenin, itibar edilmeyecek nitelikte ve mesnetsiz iddialara dayanılarak haksız biçimde davalı tarafından ——– sayılı ihtarnameyle feshedildiğini, bu feshin haksız olduğunu, bu nedenle davalı şirkete, sözleşmenin —- nakde çevrilen —- mektup bedelinin mahsubu ile bakiye —- davalıya uygulanmış iskonto miktarı olan —- gereğince, davalı için yapılan pazarlama faaliyetleri kapsamında ödenen — den, kıstelyevm yapılması İle bakiye— sözleşmenin —- karar verilmesi gerektiğini öne sürerek —————– işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabında; davacının taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu, zira davacının taleplerine dayanak sözleşmenin her iki tarafa da karşılıklı edimler ve yükümlülükler yükleyen ve tarafların karşılıklı taahhütlerde bulunduğu bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin, sözleşmenin yürürlükte kaldığı süreçte, tüm yükümlülüklerini gereği gibi ifa ettiğini, sadece davacı şirketin ürünlerinin satış ve pazarlamasını yaptığını, ancak davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini gereği gibi ifadan imtina ettiğini, feshe gerekçe yapılan hususlarda davacı şirket ile fesih Öncesinde şifahi olarak görüşüldüğünü, ancak davacı şirketin sözleşmeye aykırı davranışlarını sonlandırmadığını, bu nedenle müvekkilince ——– ihtarnamesiyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, zira; Sözleşmeye ve sözleşme ekindeki iş planına göre kullandırılacak pazarlama bütçesinin iş planına göre kullandırılmadığını, iş planına göre sektör için en kritik ay olan —– vizyona girmesi gereken ——– nedeniyle tamamlanamadığını, ancak kasım ayı ortasında çok az sayıda —– girebildiğini, yine planlanan —– hiçbir zaman gerçekleşmediğini, bu nedenle davalı tarafından taahhüt edilen pazarlama desteğinin tam olarak ve öngörülen nitelikte ifa edilemediğini, colalı ürünler dışında tutulmayan ürünlerin menü uygulamalarındaki ayran ile yer değiştirilmesine ilişkin baskılarına rağmen fiyat farkından kaynaklanan maliyet yükünün müvekkil şirkete yüklenmesinin tahammül edilemez hal aldığını, tüketici tarafından yeterince tercih edilmeyen markalı su ürünlerin kotaya dahil olmamasına rağmen davacı şirketin, söz konusu su ürünlerinin satışı hususunda baskı yaptığını ve satış baskısına rağmen——- bir ayda yeterli sevkiyat yapılamaması sonucu, ürün sunumlarının aksadığını ve müvekkil şirketin marka imajının zarar gördüğünü, ———- ciddi depolama ve geri toplamaya ilişkin operasyonel zorluklarına çözüm bulunacağına ilişkin taahhütlerin davacı şirket tarafından yerine getirilemediğini, bu konudaki her türlü risk ve zararın müvekkil şirkete yüklendiğini, sözleşmenin uygulamaya başlanmasından itibaren fesih tarihine kadar mal teslimi ve sevkiyat saatlerinde sıkıntılar yaşandığını, stokta ürün kalmaması durumları ile sıklıkla karşılaşıldığını, tüm uyarılara rağmen sevkiyat ve teslimattaki aksaklıkların giderilemediğini, ——- oranında artacağı sözleşme öncesinde müteaddit kez beyan edilmesine rağmen içecek satışlarında artış görülmediğini, aksine bir düşüş yaşandığını, müvekkilinin satış ve ciro kaybına uğradığını, davacının, müvekkil şirkete pazarlama faaliyetleri katkı payı ödediğini, sözleşmenin yürürlüğü süresince davacının ödediği bu tutarın karşılığı olan pazarlama faaliyetlerinin müvekkil şirket tarafından gerçekleştirildiğini, bu nedenle davacının pazarlama katkı payı iadenin haksız olduğunu, aynı şekilde davacı şirketin ıskonto bedeli talebinin de dayanaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesinden, ıskontonun hangi gerekçeyle iadesinin talep edildiği anlaşılamadığını, bu talebin ve cezai şart bedelinin de reddi gerektiğini, savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında imzalanan ——- tarihli sözleşmenin davalı tarafından feshi üzerine davacının bu sözleşme kapsamında davalı tarafa yapmış olduğu ödemelerin iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış ve taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Taraflar aralarındaki ticari ilişkiyi ve sözleşmeyi kabul etmişler ancak davacı sözleşmenin haksız fesh edildiği ve bu sebeple ödediği bedellerin kıstel yevm usulü yapılacak kesintiler ile iadesini talep ederken davalı taraf sözleşmenin feshinin haklı olduğu ve davacı tarafa ödemesi gereken bir bedelin olmadığı yönünde savunmalarda bulunmuşlardır. Yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespit edilmiş yapılan tespitte davacının sözleşmenin 2. Maddesi uyarınca katkı payı alacağı olarak şimdilik —— iadesi olarak görülen ve bedel almaksızın verilen ürün bedellerinden şimdilik —–uyarınca reklam ve pazarlama katılım payı olarak şimdilik —- cezai şart olarak şimdilik —-olarak toplam talep edilen —– talep edilmesinin meri mevzuat kapsamında uygun olup olmadığı uyuşmazlık olarak tespit edilmiştir.
Taraflar arasında sürekli bir borç ilişkisi doğuran————- ürün olması kaydıyla toplam ——– miktarının tamamlanması ile birlikte sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği kararlaştırılmıştır. Ancak, davalı———— nolu ihtarnamesiyle sözleşmeyi aşağıdaki sebeplerden dolayı haklı nedenle feshettiğini davacıya bildirmiştir:
a——- göre kullandırılmaması
b- —-ürünlerin menülerdeki ayran ile değiştirilmesine ilişkin fiyat farkından kaynaklanan maliyet yükünün kendilerine yüklenmesinin tahammül edilemez nitelik alması,
c- Taahhüt edilen kotaya dâhil olmamasına rağmen su ürünlerinin satışına zorlanılması ve —– yeterli sevkiyatın yapılamaması,
d- —–depolama ve geri toplanılmasına ilişkin zorluklara bir çözüm bulunulmaması ve her türlü risk ve zararın kendisine yüklenmesi,
e- Ürün teslimi ve sevkiyatında sıkıntıların yaşanması,
f- İçecek satışlarında kendisine vaat edildiği şekilde %30-40’lık bir artışın meydana gelmemesi ve kendisinin kâr ve ciro kaybına uğraması.
Davalı her ne kadar bu nedenlerle sözleşmeyi fesh etmiş ise de bu iddialarını ispatlar nitelikte delil ibraz edemediğinden feshin haklı olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda davacın davalıdan dava konusu taleplerinde haklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Hesap bilirkişisi yapmış olduğu hesaplamada , pazarlama faaliyetinden katkı bedeli olarak ——–cezai şart hesaplamış ise de dacavı vekili davasını ıslah etmeyeceğini talebi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Alınan rapor denetlenebilir olaya uygun ve meri mevzuat çerçevesinde olduğundan hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; —– alacağın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alacağa ——– tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Alınması gereken 2.732,40-TL harçtan dava açılırken alınan 683,10-TL peşin harç harçtan mahsubu ile bakiye 2.049,30-TL. harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına
4-Davacı tarafından yapılan; 2.065,40-TL yargılama gideri 683,10-TL harç toplamı 2.748,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2021