Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/835 E. 2018/295 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/835 Esas
KARAR NO : 2018/295
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/07/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan 27/01/2016 tarihli sözleşme ile 2 adet 100 lük agromel ve panolar , 1 adet tekneli helezon, 1 adet 140’lık granül makine ve panoları, 1 adet yan beslemesi ve sürücüsü 1 adet ön su havuzu 1 adet kesmesi vs. Makine ve teçhizatın davalı şirket tarafından davacı şirkete 75.000 TL bedel ile satılması hususunda anlaşıldığını, davacı şirketin sözleşme bedelini avans mahiyetinde olmak üzere peşinen 02/02/2016 tarihinde nakit olarak ödediğini, davalının bazı makine ve teçhizatları teslim etmediğini, teslim edilmeyen malların bedeli olan 51.400 TL ‘nin ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında adi yazılı olarak düzenlenen sözleşmede 1 adet plastik granül makinesi ile 2 adet plastik agromel makinesinin toplam 98.600 TL alım satım bedeline anlaştığını davacının yüksek KDV ödememek istemesi ve talebi üzerine 23.600 TL bedelden makinelerin fatura edileceğini fatura bedelinin ise banka kanalı ile ödeneceğini bakiye 75.000 TL ‘nin ise davacı tarafından elden ödeneceğinin sözleşmede kararlaştırıldığını, davacının 23.600 TL ‘yi ödemekten kaçınmak için 75.000 TL’nin avans ödemesi olduğunu iddia ettiğini , iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davalının davacıdan 23.600 TL alacağının olduğunu bu nedenle asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali ile, alacak şeklinde açılmış karşı davadan ibarettir.
Davacı ile davalı şirketin 27/01/2016 tarihinde sözleşme yaptıkları, davacının davalıdan 2 adet agromel makinası, 1 adet granül makinası ve panoları ile 6 adet aksesuar makina paçası (1 adet tekneli ön helezon+ 1 adet yan beslemesi+ 1 adet ön su havuzu+ 1 adet kesmesi + 1 adet silo + 1 adet son taşıyıcı helezon) alacaktır. Sözleşme bedeli olarak ise 98.600 TL ye anlaşılmıştır. BU bedelin 23.600 TL si banka havalesi yoluyla ödenecek, 75.000TL si elden nakit olarak ödenecektir.
Davacı, makinaların eksik teslim edildiğini, 6 adet yan Makine pharçasının teslim edilmediğini, teslim edilen granül makinasının da 140 mm yerine 130 mm lik olduğunu, ayıplı çıktığını, bu haliyle teslim edilen makinaların bedelinin 23.600 TL tutacağı, elden yapılan 75.000TL ödemeden 23.600 TL nin düşülmesi ile 51.400TL.nin davalı tarafından iade edilmesi için davacı icra takibi başlatmıştır. Asıl davada itirazın iptali talep edilmiştir.
Karşı davada ise davalı, davacının sözleşmenin bedelin olan 98.600 TL nin ödenmemiş kısmı olan 23.600 TL lik kısmının tahsilini talep etmiştir.
Uyuşmazlık kapsamında, teslimin yapılıp yapılmadığı, tam yapılıp yapılmadığı, malların ayıplı olup olmadığı, asıl davada davacının fazladan verdiğini ileri sürdüğü parayı geri isteyip isteyemeyeceği, karşı davada da davalının davacıdan eksik kalan tutarı isteyip isteyemeyeceği çözülmelidir.
Bir Makine mühendisi, bir mali müşavir, bir sözleşme uzmanı hukukçu bilirkişi görevlendirilmiş ise de, teknik inceleme yapan Makine mühendisinin bazı tespitlerinin denetime elverişli olmadığı, teslim edilmeyen mallarla ilgili keşif yapılmasının mütalaa edildiği (telim edilmediği iddia edilen mallarla ilgili keşifte nasıl bir hukuki yarar olacağı açıklanmadan), mali müşavirin tespitleri bakımından da, 75.000TL lik tutarın elden ödenmediğine dair taraflar arasında bir uyuşmazlık dahi yokken davalının alacaklı çıkarıldığı, ihtilaf yaratıldığı, sözleşme uzmanı hukukçu bilirkişinin de sözleşmede tek bir değerlendirmesinin olmadığı görülerek, bilirkişi ücretlerinin yarısının dosyaya iadesine ; yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasına, yeni oluşturulan bilirkişi heyetinin Makine mühendisi ve mali müşavirden oluşturulmasına karar verilmiştir. 26/02/2018 tarihli bilirkişi raporunun, hem 10/10/2017 tarihli raporun eksik ve hatalı kısımlarını aydınlattığı hem de usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
Tarafların 27/01/2016 tarihinde yazılı bir alım satım sözleşmesi yaptığı sabitse de, taraflar arasında satılan makine ve malların nitelik, tür ve ayrıntılarını gösteren bir teknik şartname veya tutanak hazırlamadıkları da sabittir. Diğer bir deyişle makinaların ayrıntıları tespit edilemediğinden, davalının sözleşmeye uygun olmayan makinayı teslim ettiğini davacının ispatlaması gerekir. 02/02/2016 tarihinde 2 adet agromel makinası, 1 adet granül makinası ve panoları sevk irsaliyesi ile teslim edilmiş, aynı tarihte 23.600 TL lik fatura düzenlenmiş, Ersem şirketi tarafından Nacer’e fatura teslim edilmiştir. Sevk irsaliyesinde davaya konu teslimi yapılmadığı ileri sürülen 6 adet makine ve ekipman yoktur. Diğer bir ifadeyle bu 6 adet ekipmanın teslim edildiğini gösterir yazılı bir delil yoktur. Ancak, gerek 10/10/2017 tarihli rapor, gerek 26/02/2018 tarihli raporda belirtildiği gibi, 2 adet agromel ve 1 adet granül makinasının çalışması için diğer 6 adet ekipmanın olması şarttır. Bu 6 adet ekipman olmadan diğer makinaların çalışması ve arıza vermesi mümkün değildir. Davacı, 6 adet ekipmanın teslim edilmediğini ileri sürmüş, ancak bu kez de üretimi nasıl sağladığını açıklamamıştır. Yani davacı, bu 6 adet ekipmanı bir şekilde temin ettiğini, dışarıdan sağladıysa buna dair makbuz ve faturalarını vs sunması gerekirken sunamamıştır. Yine davacı tarafından 02/02/2016 tarihli teslimden sonra 01/04/2016 tarihli ihtarnamede, davacı 6 adet ekipmanın teslim edilmediğinden bahsetmemiştir, sadece 140 mm yerine 130 mmlik makine verildiğini, malların ayıplı olduğunu, para iadesi gerektiğini ihtar etmiştir. Ayrıca, davacı Makina Mühendisleri odasından inceleme yaptırmış, 13/11/2017 tarihli raporda, inceleme yapan bilirkişi , davacının teslim edilmediğini ileri sürdüğü ekipmanlarla ilgili (görmeden veya görerek) bir değerlendirmede bulunmuştur. Tüm bu hususlar nazara alındığında, mahkememizce de ihtilaflı 6 adet ekipmanın diğer makinalarla birlikte, sevk irsaliyesinde yazmasa bile, teslim edildiğini kabul etmek gerekmiştir. Bur diğer mesele, tesilm edilen malların ayıplı olup olmadığıdır.
TBK.nun 219. maddesinde belirtildiği gibi, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Aynı yasanın 227. maddesinde alıcının ayıplı malla ilgili seçimlik hakları belirtilmiştir. Buna göre satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteyebilir, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteyebilir, İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilir. Bu haklar alıcı için seçimlik haklardır. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Mallarda ayıp olması yeterli değildir. Alıcının ayıbı süresinde ve usulünce ihbar etmiş olması gerekir. Ayıbın basit bir muayene ile anlaşılabilir nitelikte olması veya gizli olmasına göre ayıbın ihbarı farklı sürelerdedir. Somut olayda, teknik bilirkişinin tespitine göre en geç 7 gün içinde davacı malların ayıplı veya sözleşmeye uygun olmayan nitelikte olduğunu bilecek durumdadır. Davacı, makinaları 02/02/2016 tarihinde almış, 01/04/2016 tarihinde noter yoluyla ayıp ihbarında bulunmuştur. Yaklaşık 2 ay sonra yapılmış olması karşısında makul sürenin de geçtiği kabul edilmiştir. Kaldı ki, yukarıda da belirtildiği gibi, davacı, makinanın 140 değil 130 mm.lik çıkmış olmasını ayıp olarak nitelendirdiğine göre, sözleşmenin 140 mm.lik için yapıldığını, davalının sözleşmeyle üstlendiği edime uygun hareket etmediğini yazılı olarak ispatlaması gerekir, ne var ki teknik bir şartname yapılmadığından bunun da ispatı mümkün olmamıştır.
Bu nedenle davacının eksik teslim ve ayıp iddiaları kabul görmemiştir.
Karış davaya gelince, her ne kadar davacının elden ödediği ve davacının kendi defterlerinde kayıtlı olan 75.000 TL davalının defterlerinde kayıtlı değilse de, bu 75.000 TL nin elden davalıya ödendiği tartışmasızdır. Davalı defterlerine işlememişse de, ödenmediği iddiasında bulunmamış; aksine, sözleşme bedeli olan 98,600 TL den 75.000TLnin düşülerek bakiye kalan 23.6000 TL nin ödenmesini talep ve dava etmiştir. Malların teslim edildiği, malların sözleşme bedelinin rayice uygun ve kadri maruf olduğu, kaldı ki sözleşmenin davacı tarafça da inkar edilmediği açık olduğundan, davacı bakiye kalan 23.600 TL yi ödemek zorundadır. Bu nedenle karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A ASIL DAVADA;
1-Davacının itirazın iptali davasının REDDİNE;
2-Borçlu lehine kötü niyet tazminatına yer olmadığına;
B- KARŞI DAVADA;
1-Davalı karşı davacının davasının KABULÜNE; 23.600 TL’nin karşı dava tarihi olan 01/09/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalı … şirketinden alınarak davalı-karşı davacı Ersem şirketine verilmesine;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN ;
1-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 624,46 TL peşin harç harçtan mahsubu ile 588,56 TL harcın davacıya iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.037,46 TL vekalet ücretinin davacı … San. Tic. Ltd. Şti. ‘den alınarak davalı … ‘e verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN ;
1-Alınması gerekli 1.612,11 TL harcın davalı/karşı davacı tarafından yatırılan 404,00 TL peşin harçtan mahsubu ile 1.208,11 TL harcın davacı/karşı davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.832,00 TL vekalet ücretinin davacı/karşı davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davalı/karşı davacı … ‘e verilmesine,
3-Davalı/Karşı Davacı tarafından yapılan 404,00 TL yargılama giderinin davacı/karşı davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ‘den alınarak davalı/karşı davacı … ‘e verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı 27/03/2018