Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/788 E. 2018/1208 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/788 Esas
KARAR NO : 2018/1208
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 22/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki hizmet ilişkisinin 2013 yılının sonlarında başladığını, söz konusu hizmetin temel amacının, müvekkili şirketin davalı şirketin alacağı stratejik kararlar ile ilgili ön çalışmaları yapması ve alacakları kararlarda yol göstermesi olduğunu, bu süreçte müvekkili şirket tarafından davalı şirkete gerektikçe eğitimler verdiğini, müvekkilinin söz konusu hizmet ilişkisi uyarınca gereken yükümlülüklerinin tamamını eksiksiz olarak yerine getirdiğini, yetkili eğitimcileri ile davalı şirkete müşteri ilişkileri yönetim danışmanlığı hizmeti verdiğini, bu kapsamda söz konusu hizmetin müvekkili şirket tarafından 3 dönem olarak hazırlandığını, ilk dönemde davalı şirkete özel müşteri odaklı dönüşüm yol haritası ve proje olarak hazırlandığını, ikinci dönemde müşteri stratejisinin oluşturulduğunu, üçüncü dönemde ise uygulama çalışması adı altında, perakende birimi kurulması, davalı şirkete uygun yazılım seçimi ve müşteri yönetim biriminin kurulmasının gerçekleştirildiğini, bu projelerine hepsinin müvekkili şirket tarafından vaat edildiği tarihte bitirildiğini, davalı şirket tarafından çok beğenildiğini, müvekkili şirketin, söz konusu ilişki süresince ödenmeyen fatura bedeline rağmen üzerine düşen yükümlülükleri aralıksız yerine getirdiğini ve her hafta yaptığı çalışmalar neticesindeki durum bilgisini mail yolu ile davalı şirket ile paylaştığını, davalı şirketin müvekkili tarafından verilen danışmanlık hizmeti ile ilgili ödemesi gereken bedeli ödemediğinden davalı aleyhine İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirtmiş olup, haklı davanın kabulüne, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinde borcun sebebi olarak —– tarihli—- sıra no.lu —- TL bedelli faturanın eklendiğini, müvekkili tarafından takip alacaklısına —- Noterliğinin—- tarih, —–yevmiye no.lu ihtarnamesi faturanın iade edildiğini, taraflar arasında imzalanmış Aralık 2014 tarihli sözleşmenin mali hususlar maddesinde sözleşmede yer alan hizmetler gerçekleştirilmediği sürece Proje sahibinin bir üst bölümde belirtilmiş ödemeleri yapma borcu olmayacaktır.” Hükmünün bulunduğunu, Sözleşmenin Konusu bölümünde “danışman firma haftanın en az iki yarım günü proje sahibi firmaya yetkili eğitimci gönderecek ve danışmanlık eğitimi verilecektir. Sözleşmenin süresi 6 aydır” şeklinde olduğunu, ancak davacı firmanın sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğini, altı ay boyunca haftanın en az iki günü eğitimci göndermesi gerekiyorken sadece haftanın bir günü eğitimci gönderdiğini, çoğu hafta hiçbir eğitimcinin gelmediğini, proje süresi 6 ay olmasına rağmen davacı firmanın 3.aydan sonra işi bıraktığım, sözleşme ile kararlaştırılan işin davacı tarafından yarım bırakıldığını, mail yazışmalarında bile davacı firmanın eksik hizmette bulunduğunu ortaya koyduğunu, tüm bunlara rağmen müvekkilinin iyi niyeti ile davacı firmaya bugüne kadar 75.300 TL ödeme yaptığını, yapılan ödeme ile ilgili olarak eksik ve ayıplı ifa sebebi ile alacak davası açma haklarını saklı tuttuklarını, davacı firmadan alınan iş ve hizmetlerin yarım kalmışken, müvekkili firmanın davacıya ödeme yapmasının söz konusu olmayacağını, davacımn hizmeti eksik ifa etmek ve yanm bırakmakla sözleşme konusu ücretleri hak etmediğini belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına ve kötü niyetli olan davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin —– tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun —– tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisinin 2013 yılında başladığını, bu kapsamda davalı şirketin alacağı stratejik kararlar ile ilgili ön çalışmalar yapılması ve davalıya gerekli eğitimlerin verilmesi konusunda üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, hizmet karşılığı olarak düzenlenen faturalara ilişkin davalı tarafından kısmen ödemenin yapıldığını, bakiyenin ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise, aralarındaki ticari ilişkiyi kabul etmekle birlikte takibe dayanak olarak gösterilen faturanın davacı firmaya iade edildiğini, davacının kendilerine taahhüt ettiği işi tam ve gerektiği gibi yapmadığını, bu nedenle bakiye borçlarının bulunmadığını savunmuştur.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, her iki tarafın defterlerini sunduğu, taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları, takibe dayanak olarak gösterilen —– tarih 75.501,00 TL tutarlı faturanın davacı kayıtlarında yer aldığı ve davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bu miktar asıl alacağının görüldüğü, davalı kayıtlarında ise bu faturanın ve dolayısıyla davacıya borç kaydının bulunmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki Müşteri İlişkileri Yönetim Danışmanlığı Sözleşmesi kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturaların ödenmesi konusunda davalı tarafça birinci dilim olarak kararlaştırılan 15.000 USD karşılığı ödemenin 2014 yılı Aralık ayında, üçüncü dilim olarak kararlaştırılan 15.000 USD karşılığı ödemenin 2015 yılı Mayıs ve Haziran aylarında iki parça halinde gerçekleştirildiği, davaya konu uyuşmazlığın sözleşme gereği 2015 yılının Ocak ayı içerisinde ödenmesi gereken ikinci dilim ödeme tutarı olan 30.000 USD’den kaynaklandığı, davacı tarafça verilen hizmet gereği davalının ilk ve son ödemeyi yapmış olması karşısında ortadaki ödemeyi “Hizmetin hiç veya gereği gibi yapılmamış olması” savunması ile ifadan kaçınmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacı tarafından hizmetin eksik verilmiş olduğunun davalı tarafından somut delillerle ispatlanamamış olduğu, tüm bu açıklamalar ışığında davacın tarafından yüklenilen hizmetin yerine getirilmiş olduğunu kabulü ile bu hizmetin ödenmeyen faturasına ilişkin davacı talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 75.501,00 TL üzerinden devamına,
2-Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
4-Alınması gereken 5.157,47 TL harçtan peşin alınan 1.289,37 TL nin mahsubu ile bakiye 3.868,10 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.318,57 TL harç gideri ile tebligat ve yargılama gideri 884,00 TL’nin toplamından oluşan 2.202,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 8.655,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Bakiye gideravansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2018