Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/75 E. 2019/905 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2016/75 Esas
KARAR NO: 2019/905
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2016
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile takip borçlusu ——————————- tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin yanında, bayiye yapılacak gayrimaddi hak bedeli, borç para ödemesi, ariyet gibi sağlanacak menfaatler konulu taahhütnamelerin de akdedildiğini, ancak bayinin, müvekkilden aldığı akaryakıt bedellerini ödemediğini, bu tutumu nedeniyle bayilik sözleşmesinin,—.Noterliği ——– tarih/yevmiye sayılı İhtarnameyle feshedildiğini, bu sözleşmenin feshi ile birlikte—— ödenmemiş ürün bedeli, ödemenin zamanında yapılmaması nedeniyle — TL vade farkı ve ödenen —TL gayrimaddi hak bedeli ve ayrıca borç olarak verilen — TL nin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 10.İcra müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası üzerinden, ipoteğin para çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; mütemerrit duruma düşmeyen müvekkiller aleyhine, limit ipoteği haricinde başkaca borç ilaveleri yapıldığını, müvekkillerinin borçlu olmadığı halde davacı tarafından başlatılan takibin dayanağının olmadığını, kaldı ki müvekkillerinin takip konusu kredi sözleşmesinden doğan borca şahsen kefalet vermemiş olmasına karşılık aleyhlerine icra takibi başlatılmasının haksızlık olduğunu savunarak davanın reddini ve % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelendiğinde; davacı tarafından, aralarında davalıların da bulunduğu -borçlu aleyhine, — TL alacağın tahsili için ——— parsel sayılı taşınmazlar yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olduğu, davalıların borca ve ferilerine itiraz ettikleri, davalılar yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davac— dava dışı —– arasında — tarihli ve -yıl süreli bayilik sözleşmesi düzenlendiği, bayilik sözleşmesinin, garantör ve taahhüt edenler başlığı altında ——–imzaladıkları, yine davacı — lehine ——- adına kayıtlı olan taşınmazın tamamı üzerinde —TL. bedelli, ——– tarihli ve süresiz ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır.Ayrıca — tarihli bir diğer ipoteğin mevcut olduğu, bu iptek belgesinde—— Parsel de kayıtlı, -er hisse oranıyla —— ait taşınmazın tamamı üzerine bayilik ilişkisinden doğmuş ve doğacak borçlara müteselsil kefil olmak üzere—– bedelli ve süresiz ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda davalıların —-doğmuş ve doğacak borçlarına kefalet limitinin——- TL. olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı şirket ile dava dışı bayi ——— arasında düzenlenen —tarihli taahhütnamede; ——– kayıtlı taşınmaz üzerindeki akaryakıt sayış ve servis istasyonunda — lehine – yıl süreli intifa hakkı tesis edileceği, tesis edilecek intifa hakkı ve bayilik sözleşmesi nedeniyle doğacak diğer gayri maddi haklar için ——gayrimaddi hak bedelinin bayiye ödeneceği, sözleşmeye aykırı davranılması halinde kıstelyevm dahil hiçbir indirim yapılmadan ödenen gayrimaddi hak bedelinin —— şirketine iade edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yine aynı tarihli başka bir taahhütnamede aynı parsel için bayilik sözleşmesi düzenlendiği,—- tarihli sözleşme uyarınca – şirketi tarafından bayi—— şirketine— borç para verilmesi hususunda mutabakat sağlandığı, bu ödemenin —-. lik bölümünün komşu parselin satın alınarak —lehine ipotek tesis edilmesinden sonra, — TL. nin tevhid işleminin tamamlanıp akaryakıt + -ile ilgili – nin alındığı tarihte ve -TL. nin —— lisansının alınması ile birlikte ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Davacı şirketin —.Noterliğinden hem – şirketine hem de———müteveffa——- adına gönderdiği ihtarnamede— tarihinde akdedilen bayilik sözleşmesinin —-şirketinin satın aldığı ürün bedellerinin ödenmemesi nedeniyle fesh edildiği, bu nedenle — ürün bedeli, — TL— bedeli, —TL. + KDV gayrimaddi hak bedeli ve vade farkı olmak üzere – gün içerisinde ödenmesinin istendiği, bu ihtarnamenin ——- tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.Dava dışı ——– şirketinin ticari defter ve kayıtları mahkemeye sunulmamıştır.
Taraflar arasında düzenlenen taahhütnamede uyuşmazlık halinde davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının münhasır delil olacağının kabul edildiği ve delil sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre,—– firmasından ürün bedeli olarak bakiye —-TL. alacaklı göründüğü anlaşılmaktadır.
Davacının sunmuş olduğu banka dekontlaörına göre ve defter kayıtlarına göre —– şirketine—- TL. gayrimaddi hak bedelini ödediği anlaşılmaktadır.Bu tutarı geri isteyebilmesi için ——– şirketinin sözleşmeye aykırı davranması gerekmektedir.Her ne kadar sözleşmenin 9. ve 14. maddesindeki yükümlülükler ile davacı ihtarnamesi ve davacı ticari defterlerti nazara alındığında davalının zamanında ödeme yapmaması nedeniyle sözleşmenin davacı tarafından feshi haklı bulunmuş ise de; sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar davacı şirketin intifa hakkından faydalandığı, ürünlerini bayisine sattığı, tabelaları kullandığı dolayısıyla bunlardan istifa eden davacının kendi mal varlığına olumlu katkı sağladığı, bu nedenle faydalarını elde ettiği hakların bedellerinin iadesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı düşeceği kanaatine varıldığından gayrimaddi hak bedeli yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile sunulan banka dekontlarına göre davacının —-TL. Karz bedelini —- şirketine ödemiş olduğu ve bu nedenle geri isteme hakkı olduğu kanaatine varılmıştır.
Sözleşmede vade farkı alacağı hususunun düzenlenmiş olduğu, davacının usulüne uygun ticari defterlerinde yer alan fatura tutarlarıyla karşılaştırıldığında davacının cari hesap seyrinde faturalara ilişkin birebir ödeme yapılmadığı, yapılan ödemelerin önceki faturalardan doğan cari hesap borcuna mahsuben yapılan ödemelerin de bulunduğu bu kayıtlar üzerinden bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacının ——-TL. vade farkı talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile dava dışı —— arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinde garanti ve taahhüt edenler sıfatıyla —– imzası bulunmaktadır.- aynı sözleşmenin 16.maddesine göre sözleşmeden doğan hükümlülüklerin yerine getirileceğini garanti etmiştir —– hissesine sahip olduğu – gayrimenkul üzerinde davacı—- lehine toplam —— TL. üst sınır ipoteği olduğu, bu ipotek belgesi ile yukarıda açıklanan işlemlerden dolayı davacının doğmuş ve doğacak mal bedeli, tazminat ve cezai şart ile bütün alacaklarının teminat altına alındığı anlaşılmaktadır. ——vefat etmesi nedeniyle mirasçıları olan her iki davalı bu ipotekler nedeniyle rehin borçlusu sıfatını almışlardır. Bu nedenle yukarıda hesaplanan tutarlar üzerinden takibe itirazın iptaline karar verilmiş, davalıların ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takip bakımından sorumlu olacakları azami sınır—– olduğundan takibin bu tutar üzerinden devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca her ne kadar karz ücreti kısa kararda —– TL. olarak yazılmış ise de; daktilo hatası olarak yazıldığı, toplamdaki miktar üzerinden de anlaşılacağı üzere bu tutarın gerçekte ——— TL. olduğu anlaşılmakla, bu husus HMK 304.madde uyarınca düzeltme yapılmak suretiyle kararın altına dercedilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalıla——İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyada takibe itirazlarının kısmen iptali ile takibin —TL ürün bedeli, — TL karz ücreti, — TL vade farkı alacağı toplamı — TL asıl alacak üzerinden devamına, ancak ipotek limiti ——– TL olduğundan takibin bu tutar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken —–TL karar harcına karşılık peşin alınan – TL harç ve icra dosyasında alınan — harcın mahsubu ile bakiye 63.360,68 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 5.600,00 TL bilirkişi gideri, 179,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 5.779,50 TL’nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 3.786,00 TL’si ile 26.938,74 TL harç gideri toplamı olan 30.724,74 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 68.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar lehine davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 45.542,60 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/09/2019