Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/728 E. 2019/396 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/461 Esas
KARAR NO : 2019/392
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/04/2016
KARAR TARİHİ: 02/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——— günü davalı sürücü … yönetimindeki diğer davalı …’in maliki olduğu ve diğer davalı .——- nezdinde ZMSS olan ————–plaka sayılı ticari minibüs ile—– yönünde hareketle——yan yol İsparkta yolcu indirme-bindirme amacıyla sağa yanaşıp duraklama yapmak istediği ve aracın sağ ön kumandalı kapısını açtığı sırada kapı sağ tarafta park halinde olan davacı adına kayıtlı ve sürücüsü ———-olan ———— plakalı ticari taksinin sol ön çamurluk ve far kesiminden çarpması sonucu maddi hasarlı dava konusu trafik kazası meydana geldiğini, olayda hasar gören davacıya ait ———–plakalı ticari taksinin davalı yanın sigortasıyla bağlantı kurularak ——– servisine çekildiğini, davalı sigortanın eksper gönderdiğini, değişmesi gerekli parçaları kendilerinin göndereceğini söyleyerek beklettiklerini, daha sonrada buradan alınarak———- götürdüklerini, burada iki parçanın onarılması için ———– atölyesine gönderdiklerini, aradan 15 gün geçtikten sonra onarım yapılamadığını söylediklerini, bunun üzerine müvekkilinin ————-parçaları kendisi alıp getirdiğini ve onanldıktan sonra 30.06.2014 tarihinde aracın alınarak 36 gün sonra çalışmaya geçildiğini, olayda davalı yan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, araç onarımı için yedek parça bedeli 2.539,74 TL, işçilik için ise 550.-T1 olmak üzere toplam 3.089,74 TL ödeme yapıldığını, aracın çalıştınlamayan günler için günlük 550-600.-TL kazanç kaybı olduğunu, ayrıca araçta 3.000.-TL değer kaybı meydana geldiğini, onarım bedeli, 15.000.-Tl kazanç kaybı ve 3.000.-TL değer kaybının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, olaya karışan ———–plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS olduğunu, kusur ve hasar için bilirkişi incelemesi gerektiğini, Sigorta Genel Şartlan B.2 maddesi gereği hasarın sigorta kapsamında olup olmadığının kusur durumunun yani ödemeye esas alınacak tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini, sigortalı sürücüde kusur bulunmaması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde : Davalı sürücü …’m olayda kusuru olmadığını, keşif yapılması gerektiğini, dava konusu aracın sadece ön farının kırıldığını, hasarı sigorta şirketinden istemesi gerektiğini, 3.089,74 TL tutarındaki hasar için aracın 36 gün beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 15.000.-TL kazanç kaybının mantık dışı olduğunu, onarımın 4-5 saatte bitebileceğini, ticari kazancın tespiti için 2014 yılına ait vergi dairesinden beyanın sorularak günlük kazancın bulunması gerektiğini, davanın tümden reddedilmesi gerektiğini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden kaynaklanan hasar bedeli, kazanç kaybı, değer kaybı talepli maddi tazminat davasına ilişkindir.
Davacı taraf 3.089,00 TL hasar tazminatını her üç davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte talep etmiş; davalı ——- minibüs maliki ve şoförü davalılar … ile …’dan ise 3.000,00 TL değer kaybı tazminatı ile 36 gün çalışamamasının karşılığı 15.000,00 TL kazanç kaybı tazminatını da talep etmiştir.
Hasara dair tamir evraklarının celbi amacıyla ———— yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, 07.06.2014 tarihinde sol in kısmı hasarlı gelen aracın parçalarının ———- tarafından onarılmaz olarak bildirilmesi üzerine araç sahibince parçaların ———— temin edildiği ve akabinde aracın bitirilerek 12.06.2014 tarihinde teslim edildiği yönünde cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememiz yargılama aşamasında öncelikle sigorta uzmanı ve makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişiler sunmuş oldukalrı raporda ; 24/05/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davalı …’n maliki davalı …’ın sürücü, davalı … şirketinin trafik poliçesini düzenlediği ———plakalı minibüs sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olacağını, davacıya ait ————plakalı taksi aracının kaza sebebiyle meydana gelen zararının onarım bedelinin 1.228,51 TL olarak kabul edebileceğini, aracın dava tarihinden önce kazalarının bulunduğu görülmekle değer kaybının oluşmayacağı, tespit edilen zararların giderilmesi ile ilgili olan onarım süresinin 5 gün olarak kabul edilebileceğini, davacının iddia ettiği 36 gün sürenin fahiş olduğunu, kazanç kaybı konusunda hesaplama yapılamadığını mütalaa etmişlerdir.
Mahkememize ibraz edilen ilk bilirkişi raporunun kazanç kaybı yönünden değerlendirme yapmaması gözetilerek değer kaybı, kazanç kaybı, kusur ve hasar yönünden yeni bir kusur/makine mühendisi bilirkişiden kusur, değer kaybı ve kazanç kaybı hesaplaması için 21.01.2019 tarihli rapor alınmış olup bilirkişi raporunda özetle, Davalı sürücünün hiçbir zorlayıcı neden olmadan, KTK’nım 46/a, 58, 67/a, Trafik Yönetmeliğinin 94/b,c, 110/b-l maddelerini ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen olayda asli ve tam kusurlu olduğunu, dava konusu————–plaka sayılı ticari taksinin olay yerinde park halinde olması nedeniyle araç sürücüsü ———-kusur izafesi yapılamayacağından kusursuz olduğunu, dava konusu ———- plaka sayılı ticari takside meydana gelen hasar onarım bedelinin 3.089,74 TL olduğu, bu olay sonucu yapılan onanm sonrası araçta değer kaybı meydana gelmediğini, Aracın onanmda kaldığı 18 gün için kazanç kaybı hesabında; davacının yıllık gelir vergisi matrahı dikkate alınırsa kazanç kaybının 186,45 TL olacağı, şayet aracın yaptağı kilometreye yapılan hesaplama dikkate alınırsa 18 günlük kazanç kaybının 2.250.-TL olacağını, davalı sürücü …’ın olayda %100 kusurlu bulunması nedeniyle davacının araç hasar bedeli ile Kazanç kaybının tamamını davalılardan isteme hakkı bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporları HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. 21.01.2019 tarihli Makine Mühendisi Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Kusur yönünden yapılan değerlendirme; kaza tespit tutanağı ile meydana gelen hasarın uyumlu olduğu, hasar durumu ile kazanın oluş şekline alınan darbelerin uyumlu olduğu anlaşıldığından; meydana gelen kazada———- plaka sayılı maliki ve şoförü davalılar … ile …, zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi ——— olan minibüsün KTK 46/1,58,67/A maddelerini ihlal ettiği ve park halinde dıram davacıya ait ————– plaka sayılı ticari taksinin kusurlu olmadığı dosyada mevcut deliller ile sabit olup, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Hasar yönünden yapılan değerlendirme; hasara dair tamir evraklarının celbi amacıyla ———– yazılan müzekkerelere cevap verilmiş, makine mühendisi bilirkişi tarafından kazaya ilişkin fotoğraflar, kaza tespit tutanağı ve yapılan işçilik değerlendirilmiş olup; hasarlı kesimlere ait parçaların ve işçilik fiyatlarının piyasa fiyatları ile uyumlu olduğu, eksper raporu ile örtüştüğü, eksper raporunda belirtilen iki paröanın onarım cihetine gidilmeden orjinal parçası ile değiştirilmesinin uygun olacağı yönündeki rapora itibar edilmiştir.
Değer kaybı yönünden yapılan değerlendirme; somut olayda hasar gören parçalar sol ön çamutluk ve davlumbazı, sis farı, sol far, ön tampon braketi ve tutucusu olup, aracın güvenli sürüşüne mani olacak parçalar olmayıp, parçaların tamamen orjinalleri ile değiştirilmesi, sökme takma cinsinden parça olmaları, parçaların kaynaklı bağlantı ile monte edilmemesi, arasın olay tarihindeki kilometresi olay tarihinden önce 5 kere trafik kazasına karıştığının anlaşılması, yeni takılan parçaların orjinal sıfır parçalar olması karşısında araçta değer kaybı olmayacağı yönündeki rapora itibar edilmiştir.
Kazanç kaybı yönünden yapılan değerlendirme;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/992 E. 2018/915 K. Sayılı İlamı; ”Mahkemece, davacının aracının ticari taksi oluşu göz önünde bulundurularak, aracın şoför ile mi çalıştırıldığı, şoför ile çalıştırılıyorsa şoförün ve araç malikinin aylık kazançlarının ne olduğu hususunda araştırma ve inceleme yapılmalı, gerekirse ilgili meslek kuruluşlarından görüş sorulmalı ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.” şeklindedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5927 E.2016/7414 K. Sayılı ilamı; ”Kabule göre de kazanç kaybı hesaplama yöntemi ve kazanca ilişkin araştırma da eksik yapılmıştır. ————– davacının hatlı olarak ticari taksicilik yaptığının belirlenmesi halinde bağlı bulunduğu taksi durağından ve ilgili vergi dairesinden davacının net kazancının araştırılması sonucu kazanç kaybı belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Mahkememizce bu doğrultuda ———-i Dairesi Müdürlüğü’ne——— plakalı ticari taksinin yıllık beyan edilen kazancının celbi amacıyla yazılan müzekkereye ikmalen cevap verildiği, yıllık beyan edilen kar tutarının 3.412,72 TL olarak bildirildiği görülmüştür.
———–plakalı ticari taksinin kazancının celbi amacıyla yazılan müzekkereye gelirin farklılık göstereceği ve genel bir cevap vermenin mümkün olmadığından bahisle muameleten cevap verildiği görülmüştür.
Her ne kadar ———- plaka sayılı taksinin yıllık kazancı Vergi Dairesi’ne 3.412,72 TL olarak bildirilmiş ise de bir taksinin yıllık kazancının bu tutarda olmayacağı gerçektir.
Vergi kamu düzeni ile ilgili olup, davacının gelirini düşük göstermesi veya gerçeğe aykırı beyanname vermesi vergi mevzuatını ilgilendirir, kazanç kaybının hesabında dikkate alınmaz.————-
Davacıların vergi yükümlüsü olarak tuttukları defterler ve vergi beyannamelerinde gösterdikleri kazançların zarar hesabında esas alınması ve davacıların oradaki beyanlarıyla bağlı sayılarak zararın hesabı, tazminat hukuku ilkeleriyle bağdaştırılamaz.———–
Davacıların vergi yükümlüsü olarak tuttukları defter ve verdikleri vergi beyannamelerinde gösterdikleri kazançların zarar hesabında esas alınması ve davacıların oradaki beyanlarıyla bağlı sayılarak zararın hesabı, tazminat hukuku ilkeleriyle bağdaştırılamaz. Kazanç vergisine ilişkin bu belgeler, Vergi Dairesine karşı hazırlanmış olup, vergi daireleri üçüncü kişi durumundadır. Hal böyle olunca, vergi mevzuatını ilgilendiren bu belgelerdeki açıklamalar, zarar hesabında gözetilebilecek delil olabilir, ancak bağlayıcı nitelikte kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş, davacıların gerçek kazanç kayıplarına ait delillerini toplayıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir. ————-
Kazanç kaybının tespitinde, davacının vergi beyannamesinin esas alınması isabetsizdir. Mahkemece, gerçek zararın neden ibaret olduğunun tesbitinde zorunluluk vardır. Zira kusurlu davranışı ile zarara sebebiyet veren kimse haksız fiilin diğer öğelerinin de mevcut olması halinde karşı tarafın bu yüzden uğradığı zararın tamamını ödemekle yükümlüdür. Bu zarar, malvarlığının eksilmesi şeklinde gerçekleşebileceği gibi, malvarlığının çoğalmasına engel olunması şeklinde de gerçekleşebilir. Fakat her halde kusurlu olan kişinin gerçek zarardan sorumlu tutulması gerekir. İnceleme konusu olan bu davada, davacının kazanç kaybı olacağı bilirkişi aracılığıyla tespit edilmiş bulunmasına göre, gerçeği yansıtan bu rapordaki miktar esas alınmayarak vergi beyannamesindeki miktar üzerinden karar verilmesi doğru değildir.—————
Yukarıda değinilen kökleşmiş Yargıtay İçtihatları doğrultusunda taksinin günlük kazanç miktarının tayininde———– Dairesi Müdürlüğü’ne —–plakalı ticari taksinin yıllık beyan edilen kazancı hükme esas alınmamıştır. Taksiciler Odasından emsal ücret verilmemesi ve Vergi Dairesi’ne bildirilen ücretin gerçeği yansıtmaması karşısında 21.02.2019 tarihli bilirkişi raporunun bir günlük kazanç hesaplamasına dair raporunun 7 sayfasındaki hesaplamaya itibar edilerek hükme esas alınmıştır. Bu hesaplamaya göre 18 günlük taşıma ücretinin 4.500,00 TL olacağı hesaplanmıştır. Bir günlük taşıma ücreti 4500/18=250,00 TL olarak kabul edilmiştir. Her ne kadar 21.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda tamir süresinin 18 gün olduğu belirtilmiş ise de; raporun 6 sayfasında belirtildiği üzere makine mühendisi bilirkişi tarafından söz konusu hasarın makul onarım süresi 5 gün olarak bildirilmiş olup;—- ———- müzekkere cevabı incelendiğinde; 07.06.2014 tarihinde sol in kısmı hasarlı gelen aracın parçalarının ————— tarafından onarılmaz olarak bildirilmesi üzerine araç sahibince parçaların————temin edildiği ve akabinde aracın bitirilerek 12.06.2014 tarihinde teslim edildiği ve gecşkmenin davalı araç maliki ve araç şoföründen kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Aracın tamir sürecinin uzaması parça temininden kaynaklanmakta olup bu durum sigorta şirketi ile alakalı olup; davalı gerçek kişilere bu durumun yansıtılması bu hususta kusurları olmadığından düşünülemez. Bu nedenle davalı gerçek kişiler aracın makul 5 günlük onarım süresi karşılığı kazanç kaybından sorumludurlar. Kazanç kaybı hesabı da 4.500 TL /18 = 250,00 TL davacı aracın bir günlük geliri X 5= 1.250,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Faiz yönünden yapılan değerlendirme, Kazaya neden olan ———– plakalı sayılı aracın ticari olduğu yönünde bir husumet yoktur. Zira araç ticari minibüstür. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10781 E. 2018/5587 K. Sayılı ilamı;” Kabule göre; trafik kazasına konu olan aracın ticari niteliği bulunduğu anlaşılmakla;manevi tazminat yönünden de uygulanabilecek faiz oranı avans faizi olmalıdır. Ayrıca kazaya karışan aracın sürücüsü ve maliki olan davalılar yönünden yukarıda açıklandığı üzere temerrüt tarihi kaza(haksız fiil) tarihidir. Bu nedenle mahkemece, hükmedilen manevi tazminata ilişkin olarak davalılar————- mirasçıları yönünden kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki yerleşik içtihatlar doğrultusunda somut olayda; kazaya neden olan———– plakalı aracın ticari minibüs olduğu anlaşılmakla talep gibi avans faiz hükmedilmek suretiyle tazminata hükmedilmiş; davacı tarafça davalı … şirketine davaya konu hasar tazminatının ödenmesi hususunda dava tarihinden önce başvurulduğu, 27.05.2014 eksper raporu tarihinden 8 iş günü bitiminde 09.06.2014 tarihinden itibaren davalı … şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü ile işleyecek avans faizi ile birlikte hasar tazminatı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı gerçek kişiler yönünden hasar tazminatının ve kazanç kaybı tazminatının 24.05.2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
A) 3.089,74 TL Hasar tazminatının Davalı …’den 09.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi; davalılar … ve … yönünden 24.05.2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen ve tahsilde tekerrüre yer olmadan davalılardan alınarak davacıya verilmesine;
B) Davalılar … ve … yönünden Değer kaybı tazminatı talebinin REDDİNE,
C) Davalılar … ve … yönünden Kazanç kaybı tazminatının; makul onarım süresi 5 günlük karşılığı 1.250,00 TL’nin 24.05.2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen ve tahsilde tekerrüre yer olmadan davalılardan alınarak davacıya verilmesine;
1-Alınması gerekli 296,44 TL’nin davacı tarafça yatırılan 360,17 TL’den mahsubu ile 63,73 TL’nin davacıya iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Red edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 296,44 TL harç gideri, 1.900 TL bilirkişi ücreti, 332,55 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.529,00 TL giderin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 520,40 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2019