Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/725 E. 2018/256 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/725 Esas
KARAR NO : 2018/256 Karar
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı şirket arasında kurulan ticari ilişki gereği davalının müvekkilinden hizmet aldığını, bunun karşılığında 29/12/2015 tarihli, 50.556,79 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, ancak davalı tarafından fatura bedelini ödenmediğini, bunun üzerine ………….. Noterliği’nin ….. tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ………..tarih ve….. seri nolu ….. TL bedelli faturanın irsaliyeli fatura olduğunu, dolayısıyla daha önceeki faturalar ile karşılaştırıldığında söz konusu faturayı teslim alanın davalı şirket çalışanı ………….Olduğunun görüleceğini, ayrıca keşide edilen ihtarnameye rağmen dadvacı tarafça hiçbir ödeme yapılmadığını, bu nedenle 50.556,79 TL tutarındaki alacağının dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının davalı şirketten alacağı olmadığı halde ihtarname keşide ederk borcun ödenmesinin talep edildiğini, bunun üzerine şirket tarafından davacıyaa ……. Noterliği’nin ….. tarih, ve …..yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacı ile davalı arasında dava konusu 29/12/2015 ve 19363 seri nolu 50.556,79 TL faturaya ilişkin ticari ilişki ve sözleşme olmadığını, davacı tarafından ifa edilmiş mal ve hizmetin söz konusu olmadığından kötü niyetle hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı surette açılan davanın reddini, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli dava açılmış olduğundan, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…….bank ……….. Şubesi………….. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı, ………….bank A.Ş Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevaplarının dosya içerisine alındığı görüldü.
Grofoloji uzmanlarından oluşan 3 kişilik bir heyete imza incelemesi yaptırılmış olup, faturanın suretinde ıslak imza olduğunu, bilirkişiler, bu suretteki imza ile fatura suretinin fotokopisi üzerindeki imzaların ………..’e ait olduğu yönünde mütalaa etmişlerdir.
Mali müşavir bilirkişisinden alınar rapor da özetle: İncelenen davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan dava tarihi itibari ile 51.249,63 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı şirket kayıtlarında davacının alacağının dayanağını teşkil eden faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı yönünde mütalaa etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, ödenmemiş fatura alacağı nedeniyle talep edilen alacak davasıdır.
Davacı, davalı ile ticari ilişkilerinin olduğunu, 29/12/2015 tarihli, 19363 seri nolu, 50.556,79 TL bedelli fatura bedelinin bu zamana kadar ödenmediğini, faturanın davalının çalışanı …………..’e imza karşılığında verildiğini beyanla, fatura bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile, imzanın çalışanlarına ait olmadığını, fatura nedeniyle borçlarının olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, 29/12/2015 tarihli, 19363 seri nolu, 50.556,79 TL bedelli fatura nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığından ibarettir.
Davacı ile davalı arasında bir dönem devam etmiş bir ticari ilişkinin olduğu her iki tarafın defterleri ile sabittir. Davaya konu fatura davacının defterlerine kayıtlı ise de davalının defterlerine işlenmemiştir. Davalının defterlerine göre ticari ilişki 14/12/2015 tarihinde son bulmuştur.
Davalı tarafın öncelikle imza itirazı olduğu da göz önüne alınarak davacının sunduğu evraklarla birlikte grofoloji uzmanlarından oluşan 3 kişilik bir heyete imza incelemesi yaptırılmıştır. Faturanın suretinde ıslak imza vardır. Bilirkişiler, bu suretteki imza ile fatura at suretinin fotokopisi üzerindeki imzaların ……..’e ait olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Fatura aslında imza yoktur. İmzalı olduğu beyan edilen faturanın aslı istenmiş, davacı fatura alt nüshasının aslını ibraz etmiştir. Yargılama sırasında davacıya süre verilmişse de, fatura aslında imza olmadan, alt nüshasında ve fotokopisinde nasıl imza olduğu konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Kaldı ki, faturanın ………….. tarafından imzalanmış olması, fatura konusu mal veya hizmetin teslim ve ifa edildiğini tek başına ispatlamaz. Mali müşavir bilirkişi defter incelemesi yaparak sunduğu raporda, bu fatura dışında 10 adet fatura düzenlendiği, bu 10 faturanın tarafların her ikisinin de defterlerinde kayıtlı olduğunu, dolayısıyla davaya konu fatura bakımından da hizmetin ifa edildiğine karine olabileceğini mütalaa etmişse de, mahkememizce raporun bu bölümüne itibar edilmemiştir.
Faturanın açıklama kısmında “Haziran ayı hizmet bedeli” yazmaktadır. Davacı bir faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunuyorsa, fatura konusu olan hizmetin ne olduğunu, hizmeti verdiğini, teslimi sağladığını hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya koyması veya en azından mutabakat gibi, sözleşme gibi yazılı bir belge sunarak ispat yükünü ters çevirmesi gerekir. Somut olayda böyle bir durum da yoktur. Davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın konusu cari hesap borcu olmayıp fatura bedelidir. Davalının defterlerine göre davalının davacıya bakiye 682,84 TL borcu olduğu görülmüşse de, davanın konusu fatura borcu olduğu için, dava konusu olmayan diğer faturalardan bakiye kalan 682,84 TL yönünden kısmen kabul hükmü kurulmamış, 50.566,79 TL fatura nedeniyle davacının alacaklı olmadığına ilişkin, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE ,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 863,56 TL den mahsubu ile 827,66 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu yönden karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.912,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2018