Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/720 E. 2018/285 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/720 Esas
KARAR NO : 2018/285
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin İngiltere’de faaliyet gösteren footasylum Limited unvanlı şirkete sattığı ürünlerin taşınması işi için davalı … şirketinin mesuliyetine güvence sağladığı davalı taşıyıcı ile anlaştığını, ancak davalı taşıyıcının taşıma sorumluluğunu üstlendiği emtianın İngiltere’de sevk aracından çalındığını öne sürerek alıcısına teslim etmediğini: alıcının eline geçmeyen mâlın bedelini ödemediği gibi müvekkilinin bir faktoring firmasına temlik ettiği alacağı da iade etmek zorunda kaldığını, davalı taşıyıcının sorumluluğunu kabul etmesine, müvekkili tarafından 11/02/2016 tarihinde yazılı olarak talep edilmesine ve taşımanın tabi olduğu kurallara göre tazminat bağlamında zaten taşıyıcının ve onun sigortacısının mesuliyeti altında olmasına rağmen müvekkilinin zararının karşılanmağını, fatura bedeli üzerinden oluşan zararın telafisi için icra takibi başlatılmış ise de davalıların haksız itirazları yüzünden başlatılan takip de durdurulduğu için işbu davanın açılması zarureti doğduğunu beyan edip; davanın dayandığı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini ve davalılar aleyhine müvekkilinin alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra İnkâr tazminatına hükmedilmesini, takip tarihinden itibaren asıl alacağa da %5 oranında temerrüt faizi yürütülmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı İkra Lojistik vekili savunmasında özetle; somut olayda zararın oluşmasına neden olan hırsızlık olayında müvekkiline atfı kabil olan kusur bulunmadığını, alınan her türlü önleme rağmen araç sürücüsünün bayıltıcı spreyle etkisiz hale getirilip alınan önlemler bertaraf edilmek suretiyle gerçekleşen hırsızlık olayını önlemesi kabil olmayan müvekkilinin zarar sorumlusu olarak nitelendirilemeyeceğini, davanın kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla her halükarda müvekkilinin sorumluluğunun ve mesuliyet limitinin CMR Konvansiyonu hükümlerine gâre belirlenmesi gerekliğini, müvekkilinin CMR Hükümlerine göre üzerine düşebilecek mesuliyetin ise diğer davalı tarafından sigorta korumasına alındığını belirterek; müvekkili aleyhine ikame edilmiş olan davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı Hdi Sigorta vekili savunmasında özetle; davacı tarafın müvekkiline yönelttiği ve tazminini istediği zararı doğuran hırsızlık hadisesi poliçede teminat dışı tutulan mahalde vuku bulduğundan, müvekkilinin zararı karşılama yükümlülüğü doğmadığını, talebin kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla her halükarda mesuliyetinin sigortalısının sorumluluğu paralelinde CMR Konvansiyonu bükümlerine göre belirlenebileceğini ve hesaplama gerektirdiğinden likit sayılamayacağı için icra inkâr tazminatı da istenemeyeceğini belirterek; davanın reddini talep etmektedir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile hasar bedelinin tazmini amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü’nün……… Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 22/04/2016 tarihinde borçlulara tebliğ edildiği, borçluların 28/04/2016 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının, hasara konu tekstil ürünlerini İngiltere’de bulunan alıcıya teslim edilmek üzere davalı taşıyıcı İkra Lojistik firması ile anlaştığı, diğer davalı … şirketinin ise davalı İkra Lojistik firmasının sigortacısı durumunda olduğu, taşınan emtiaların çalındığı ileri sürülerek davalı taşıyıcı tarafından emtianın alıcısına teslim edilmediği, bu nedenle oluşan zararın tazmini için davalı taşıyana ve taşıyanın sigortacısına karşı alacak istemli olarak bu davanın açıldığı görülmüştür.
Olayın Türkiye-İngiltere arasında yapılan bir taşımaya ilişkin olması nedeniyle olaya CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Konvansiyon hükümleri gereğince taşıyıcı, “Taşıma sorumluluğunu üzerine aldığı eşyayı varma yerinde teslim aldığı haliyle alıcısı emrine veya onun temsilcisine teslim borcu altındadır. Taşıma süresi içerisinde eşyanın gözetim sorumluluğu taşıyana ait olduğundan varış mahalline kadar taşınan eşyaya gelecek zararlardan da taşıyan sorumlu olacaktır. (CMR 17/1).
Taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtarabilecek herhangi bir kurtuluş kanıtı somut olayda yoktur. CMR konvansiyonunun 23/1.maddesi uyarınca tazminat miktarının eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini (SDR’yi) aşamayacağı, SDR kurunun taraflar aksine sözleşme ile kararlaştırmamış ise mahkemenin karar verdiği tarihteki SDR kuru olması gerektiği anlaşıldığından; taşınan malın tamamının brüt ağırlığına göre değil, somut olayda eksik brüt ağırlığa göre yapılan SDR hesabı kapsamında davalıların sorumluluklarının (9.105,94 SDR asıl alacak, CMR madde 27’de öngörülen %5 oranındaki faizin 67 gün karşılığı olan 83,58 SDR işlemiş faiz olmak üzere) toplam 9.189,52 SDR olduğu anlaşıldığından, karar tarihindeki SDR kuru (1=1,03 GBP) kuru üzerinden belirlenen 9.489,06 GBP üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin (9.189,52 SDR karşılığı) 9.489,06 GBP üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, (karar tarihi itibariyle 1 SDR = 1,03 GBP)
Alacağa takip tarihinden itibaren merkez bankasının GBP cinsi dövizlere uyguladığı yıllık en yüksek mevduat faizinin uygulanmasına,
2-Alacak hesabı yargılamayı gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 2.738,40 TL harçtan peşin alınan 1.017,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.720,60 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 844,50 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 407,40 TL’sinin ve 29,20 TL başvurma harcı ile 1.017,81 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.454,40 TL masrafın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar gider yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı lehine 4.759,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden davalılar lehine 5.079,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2018