Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/687 E. 2018/649 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/687 Esas
KARAR NO : 2018/649
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/06/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket tarafından davalı şirket ile düzenlenen taşıma sözleşmesine istinaden sözleşmede belirtilen hususlarla alakalı davalı şirkete yönelik hizmetler ifa edildiğini, ancak bedelinin tahsil edilemediğini bunun üzerine İstanbul Anadolu 24. İcra müdürlüğü’nün ………. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin davacıya 25.000 TL borcu olduğunu ve bu borcunu da ödediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 25.11.2015 tarihli bir taşıma sözleşmesi olduğu, bu sözleşme ile davacının davalı adına taşıma işini üstlendiği sabittir. Davacının bu taşıma işi için icra takibine konu ettiği toplamda 48.049,60 TL olan üç fatura düzenlediği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf borçlarının olmadığını, davacının işin ifasını ispatlamak zorunda olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Her iki tarafın da defterleri bir mali müşavir bir taşıma uzmanı bilirkişi aracılığı ile incelenmiş; BA/BS formları istenerek bilirkişilerden ek rapor alınmıştır.
Tüm incelemeler neticesinde davacının davalının sorumluluğunda bulunan 18 mt, toplam 1200 ton rayları Dilovası’ndan İzmit’e taşıdığı, her ne kadar tartı fişlerine göre 1200 toh değil 737,15ton taşınmış gibi görünse de hem davacının hem davalının defterlerinde söz konsu üç faturanın da kayıtlı olduğu, davalının BA formunda bağlı olduğu Pendik Vergi Dairesine beyanda bulunduğu, hal böyle olunca davacının sözleşme konusu edimini yerine getirdiği ve 48.049,60 TL alacağı talep etme hakkına sahip olduğu anlaşılmıştır. Davalının kendi kayıtlarına işlediği faturalar için artık davacının edimini yerine getirmediğini davalının isatlaması gerekir ancak bu yönde bir delil sunulmamıştır.
Düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı icra dosyası incelendiğinde, 08.02.2016 tarihli takip talebi ile 48.049,60 TL asıl alacak ile 856,99 TL işlemiş faiz ile birlikte toplamda 48.906,59 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya 10.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15.02.2016 tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, 01.06.2016 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalının takipten sonra ancak davadan önce, 24.02.2016 tarihinde, haricen 25.000 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında başkaca bir ticari ilişki olmadığına göre, yapılan ödemenin bu borc için yapıldığının kabulü gerekir. Davacı taraf bunun aksini de iddia etmemiştir. Nitekim davacı davayı açarken de bakiye kalan 23.049,00 TL üzerinden harçlandırarak itirazın iptali davasını açmıştır. Mahkememizce kabul edilen tutar, miktar itibariyle tam kabul ise de sehven 49.906,59 TL üzerinden dava açılmış gibi düşünülerek tam kabul hükmü kurmak gerekirken kısmen kabul hükmü kurulduğu fark edilmiştir. Ancak kısa kararda esasa etkili değişiklik yapılamayacağından bu hususun gerekçeye bu şekilde derc edilerek hükmün muhafaza edilmesi ile aşağıdak işekilde hüküm kurulmuştur.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takibin 23.049,60 TL üzerinden devamına; asıl alacağın fazlaya ilişkin kısmı yönünden hukuki yarar yokluğundan talebin reddine; işlemiş faiz talebi yönünden talebin reddine;
2-Kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca faiz uygulanmasına;
3-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
4-Alınması gerekli 1.574,71 TL harcın, davacı tarafça yatırılan 149,62 TL peşin harçtan mahsubu ile 1.425,09 TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.765,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 149,62 TL peşin harç, 163,15 TL posta-tebligat masrafı, 1.200 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.512,77 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı 21/06/2018