Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/673 E. 2018/1274 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/162 Esas
KARAR NO : 2018/1246

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2015
KARAR TARİHİ : 22/11/2018

Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dilekçesinde davacının —— ünvanı ile dükkan işlettiğini, olay tarihi olan 24/9/2014 tarihinde 333 milyem işlenmiş ve takı haline getirilmiş altını alarak, ————– de bulunan , davalının işlettiği otoparka aracını park ettiğini ve belirttiği miktardaki altınlarını da arabanın içerisinde pazarlamak üzere bıraktığını ancak aynı gün 17:40 civarında aracının başına döndüğünde, sağ arka camının kırılarak 215.000 TL altının çalınmış olduğunu gördüğünü, emniyete gerekli şikayetlerini yaptığını, davalı otopark işletmesinin TBK ‘nun 579 maddesi gereğince araçların muhafazasından ve çalınmasından dahi sorumlu olduğunu, bu sebeple 215.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden ticari faizi ile 10.000 TL manevi tazminatında yine davalından olay tarihinden yürüyen kanuni faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili savunmasında özetle: davacının tarihsiz dilekçesinde yer alan tüm suçlamaların asılsız ve dayanaksız olduğundun davanın reddinin gerektiği. davacının içinde ne olduğu belli olmayan siyah bir çantada yaklaşık 5 kilo altının çalındığı iddiası davalı müvekkiline atfedilemeyeceği, her ne kadar otoparkların sorumluluğu bir madde ile açıklanmışsa da bu konudaki mevzuatın ve uygulama işleyişinin eksik oluşunun işbu dava gibi kolayca suistımallere ve kötü niyetli taleplere neden olabildiği, davalı müvekkilinin işlettiği otoparkın Maltepe ilçesinin en kalabalık ve bununla birlikte en iyi işletilen otopark olduğu, davacının iddiasının aksine otoparkın özel güvenlik görevlisinin olmadığı, alışveriş merkezlerinden de bu yönüyle ayrıldığı, davacının dilekçe ekinde Yargıtay kararının işbu davaya emsal olarak alınamayacağı, müvekkilinin işlettiği otoparkın yaklaşık olarak 3500 m2 büyüklüğünde olup, yaklaşık 250 araç kapasiteli olduğu, Maltepe ilçesinin çok işlek bir Caddesi olan ———- caddesi’ne cephesi olan ve oldukça yoğun sosyal ekonomik hayatın yaşandığı bir kesişme noktasında olduğu otoparkın güvenliğinin 7 gün 24 saat güvenlik kamerası kayıtları ile sağlandığı, otopark içerisinde her yerde bilgilendirme ve uyarıcı aydınlatıcı ve yönlendirici levhalar bulunduğunu, bu panoların üzerinde “Lütfen değerli eşyalarınızı aracınızda bırakmayınız.” “Teslim edilmeyen değerli eşyalarınızdan müessesemiz mesul değildir.” uyarılarının yer aldığı, davacının otoparka sürekli gelen ve işletme düzenini iyi bilen, çalışan personeli iyi tanıyan bir kişi olduğu, olay gününün aksine, davacının aracını her geldiğinde genellikle otoparkın çalışanlarına teslim etmekte iken olay günü aracı kendisi oto parkın arka tarafına park edip, anahtarını yanına alıp, müvekkili işletmenin çalışanlarına araçta her hangi bir değerli eşya olduğu bilgisi vermeden ve olduğunu iddia ettiği altınları emanete vermeden otoparkı terk ettiği, Kamera kayıtları incelendiğinde olay günü hırsız olduğu varsayılan iki şahsın, otopark’a yürüyerek girip, hiçbir yere bakmadan kendileri park etmiş gibi doğruca davacının aracının yanına gitmesi ve içine dahi bakmaya gerek görmeden camı kırıp arka koltuktan siyah bir çanta alıp hızlıca çıktıklarının görüldüğü, otoparkta müvekkil işletmenin çalışanlarının bazen hangi aracı nereye park ettiklerini hatırlamakta güçlük çekerken hırsızların aracı aramadan kendileri park etmişçesine yanına gittikleri, hırsızların aracın yerini bu kadar net bilmelerinin bir tesadüfmü yoksa önceden planlanmış bir oyunmu olduğu, işlerinin riskine binaen devletin silah taşıma hakkı verdiği bir meslek olan kuyum esnaflığını icra eden davacının, altın dolu çantam çalındı iddiası, bu çantayı araç içinde bırakması, hatta en görünür yerde bırakması, bagaja kilitleme gereği bile duymaması yada emanet hizmeti olduğunu bildiği müvekkil işletmeye bırakmamasının ilginçliğinin dikkat çekici olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davalının ihmal ve kusuruna dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalıya ait otoparka bırakılan aracı içerisinde olan altınların aracın arka camının kırılması sureti ile çalındığını, bu nedenle oluşan (çalınan altınların değeri olan) 215.000,00-TL maddi zarar ile 10.000,00-TL tutarındaki manevi zararının karşılanmasını talep etmiş; davalı ise iddiayı kabul etmediklerini, davacının 5 kilo altınını çalındığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, çalındığı belirtilen çantanın içinde neyin olduğunun dahi belli olmadığını, değerli eşyaların araç içerisinde bırakılmaması konusunda otoparkta uyarılarının bulunduğunu, davacı tarafından araçta değerli eşya olduğu konusunda kendilerine bilgi verilmediğini, olay nedeniyle kendilerine atfedilecek bir kusurunun bulunmadığını, davanın reddini istediklerini, cevaben bildirmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu tüm deliller toplanmış, taraf tanıkları dinlenmiş ve mahallinde keşif yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 11/09/2017 tarihli kök rapor ve tarafların itirazı üzerine mahkememizce aynı heyetten aldırılan 20/06/2018 tarihli ek rapor ile; 24/09/2014 tarihinde davacının aracını davalıya ait otoparka park ettiği, kimliği belirsiz şahısların arabanın arka camını kırarak araç içerisinden bir çanta çaldıklarının izlenen güvenlik kamerası görüntüleri ile sabit olduğu, Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturmada şahısların yabancı uyruklu olduklarının ve suçta kullandıkları aracın kiralık araç olduklarının saptandığı ancak hırsızlık eylemini gerçekleştiren şahıslara ulaşılamadığı, aracın içerisinden alındığı belirtilen çanta içerisinde ziynet eşyası olup olmadığının veya varsa ne kadar ve evsafta olduğuna dair davacı tarafın beyanları dışında delil niteliğinde bir belgeye rastlanmadığı, davacı tarafından davalı yana teslim edilmeyen eşyaların çalınmasından dolayı “ziynet eşyalarının sorumluluğu ve özenle koruma yükümlülüğünün davacıya ait olması, iddia edilen ziynet eşyalarının hırsızları cezbedecek şekilde aracın arka koltuğunda terk edilmiş olması” nedenleriyle meydana gelen olayda davacının ağır ihmal ve kusurunun bulunduğu, açıklanan olayda davacının %80 oranında kusurlu kabul edildiği, davalı otopark işleticisinin ise otopark dahilinde fiziki gözetim (devriye) hizmetinin verilmemesi, güvenlik kameralarının izlendiği otomasyon bölümünde sürekli gözetim elemanı görevlendirilmemesi otopark alanının tamamında kamera kayıt sisteminin bulunmaması nedenleriyle %20 oranında kusurlu kabul edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda özetlenen olay ve açıklamalar ışığında, davacının davalı otopark işletmesine bıraktığı araç içerisinden aracın arka camı kırılmak suretiyle aracın içerisinden siyah bir çanta alındığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu çanta içerisinde 4809,17 gram 8 ayar işlenmiş altını olduğunu, meydana gelen hırsızlık sonucunda bunun tamamen çalındığını iddia etmektedir. Davacının iddiası dışında araç içerisinden bu veya başka miktarda altın çalındığına ilişkin herhangi bir kayıt veya belge bulunmamaktadır. Mahkememizce mali müşavir bilirkişi aracılığı ile davacının defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan incelemeler sonucunda, davacı defterlerinde 1/1/2014 tarihi itibariyle 168.840,00-TL tutarında ham madde stokunun bulunduğu, 30/09/2014 tarihli kayıt uyarınca 138.903,21-TL’lik ham maddenin 8 ayar altına dönüştürüldüğü, diğer bir ifade ile davacı tarafın işletmesinde 138.903,21-TL tutarında 8 ayar altının bulunduğu, hırsızlık olayının meydana geldiği 24/09/2014 tarihinden sonra da (31/12/2014 tarihli devir kaydı itibariyle) sonrada 8 ayar altın miktarının aynı görüldüğü ve herhangi bir çıkışın yapılmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, davacı stoklarında yer alan 8 ayar altın miktarında olay öncesi ve sonrasında herhangi bir değişiklik olmamış olması karşısında, davacının resmi kayıtları ile çalındığını iddia ettiği 8 ayar altın stokunda bir azalmanın olmadığı kabul edilerek, davacının çalındığını iddia ettiği altın miktarına karşılık gelen maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının maddi tazminat istemi yukarıda açıklanan gerekçe ile reddedilmiş ise de; olay tarihinde davacının otoparka bıraktığı aracının arka camının kırılması suretiyle aracın arka koltuğunda bulunan siyah bir çantanın alınması eylemi sabit olduğundan, açıklanan olayın davacıda yaratmış olabileceği üzüntü ve sıkıntı, davacının ruh halinde olay nedeniyle oluşabilecek olan olumsuz durum gözetildiğinde davacının manevi dünyasında davalının yukarıda açıklanan kusuru ile bir zarar meydana geldiğinin kabulü hakkaniyet açısından zorunlu olduğundan; tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının uğradığı manevi zararın boyutu, davalının kusur durumu dikkate alınarak davacının manevi istemi kısmen kabul edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının maddi tazminat isteminin reddine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 341,55 TL harçtan peşin alınan 3.842,45 TL harcın mahsubu ile bakiye harcın davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yatırılan 2.865,80 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 63,68 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———– gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———– gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.