Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/605 E. 2018/85 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/605 Esas
KARAR NO : 2018/85
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/05/2016
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin davalı şirketin …..-….-….’teki tesisi ile ilgili hazırlanan ve ÇED raporunda verilen taahhütlere ait ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/8910 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, iki tacir arasında hizmet ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturadan kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itiraz nedeniyle açılan İİK.nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalıya çevre mevzuatına göre izleme ve raporlama hizmeti verdiğini ancak davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
Davaya konu Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/8910 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, 3.450,00 TL asıl alacak, 274,77 TL işlemiş faiz üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya/borçluya 28/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 04/05/2016 tarihinde, süresinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde 11/05/2016 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalı takibe itiraz ederken borcunun bulunmadığını, davacıdan hiç hizmet almadığını ileri bürerek borcu, ferilerine faize itiraz etmiştir.
İş bu itirazın iptali davası davalıya tebliğ edilmiş ise de davalı davaya cevap vermemiştir. Yine ön inceleme duruşması, tahkikat duruşması, rapor tebliğ edilmiş ancak beanda bulunulmamıştır. Davalı tarafın ticari defterleri de incelenmek üzere istenmiş ise de ihtarlı tebliğe rağmen davalı defterlerini ibraz etmemiştir.
Verilen hizmetin teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bir çevre mühendisi ve bir mali müşavir aracılığı ile inceleme yaptırılmıştır.Bilirkişiler kök raporda yatırımın inşaat dönemi izleme-kontrolüne ilişkin olarak hizmet sunması için taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılıp yapılmadığına dair belge istenmesi gerektiğini, eğer taraflar arasında yapılmış bir sözleşme var ise yüklenici firmanın yapması geeken yükümlülükleri arasında yer alan izeleme-denetleme raprolarının doldurulup her iki tarafında karşılıklı imzalanmış halde çevre şehircilik bakanlığına sunulup sunulmadığına dair belgelerinde istenmesi gerektiğini mütalaa etmiş, ek raporda ise yatırımın inşaat dönemi izleme – kontrolüne ilişkin olarak hizmet sunması için taraflar arasında yazılı bir öslzeşme olduğu, davacının davalıdan olan alacağını bu aşamada kanıtlayamadığını mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporlarının defter incelemesine dayalı kısımlarının denetime elverişli, defter ve makbuzlarla desteklendiği, usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür.
Davalı/borçlu icra takibinde hiç bir hizmet almadığını ileri sürmüş, Çevre Bakanlığından gelen yazı cevaplarına göre belli bir süre boyunca davacının üçer aylık periyotlarla sözleşme ve mevzuat ile belirlendiği üzere bakanlığa bildirimlerde bulunduğu, “…. ….ve ……….Tesisi” projesine ilişkin yedi adet izleme-kontrol formu düzenlediği anlaşılmıştır. Davalının bu formlarla ilgili bir ayıp, eksik ifa iddiası olmamıştır. Kontrol formlarının Bakanlığa gönderildiği de resmi kayıtlara göre sabittir. O halde davacının kadri maruf görünen fatura bedeli kadar alacağı olduğu kabul edilmelidir.
Öte yandan davacının davalıyı icra takibinden önce usulünce temerrüde düşürmediği nazara alınarak takipten öncesi için işlemiş faiz isteyemeyeceği anlaşılmış, takibin bu kısmına yapılan itiraz yerinde görülmüştür.
Yargıtay içtihatlarıyla da yerleşik hale geldiği üzere, faturaya dayalı alacak likit sayılacağından, asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün ……esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin ASIL ALACAK OLAN 3.450,00 TL üzerinden DEVAMINA; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
2-Talep gibi asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına;
3-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
4-Alınması gerekli 235,66 TL harcın davacı tarafça yatırılan 63,61 TL peşin harçtan mahsubu ile 172,05 TL ‘nin davalıdan alıanrak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 63,61 TL peşin harç, 1.100 TL bilirkişi ücreti, 122,90 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.286,51 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranı gözönüne alınarak 1.191,60 TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olarak karar verildi 01/02/2018