Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/580 E. 2018/230 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2016/580 Esas
KARAR NO : 2018/230
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2013
KARAR TARİHİ : 13/03/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin davacıdan 01.04.2004 tarihli mal alımları sonrasında borca karşılık 14.06.2004 keşide tarihli, keşidecisinin şirketin diğer ortakları………. ve …………….ın akrabası………i olan 13.166,00 USD tutarlı çekin müvekkiline verildiğini, ancak çekin tarihine kısa bir süre kalması üzerine davalının çeki ödemeyeceğini söyleyerek müvekkilinin de kabulü dahilinde 30.08.2004 tarihli ve aynı tutarlı ve keşidecisi aynı başka bir çekin müvekkiline verildiğini, bu çekinde ödenmediğini, arkasının yazıldığını ve Kadıköy 6 İcra Müdürlüğünün…………. E sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlu ……….. nin imzaya itiraz ederek Kadıköy 3 İcra Mahkemesinin……….E sayılı dosyasının da imza kendisine ait olmadığından, yine Kadıköy 4. ATM’ nin ………..E sayılı dosyasında da borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin iptalini talep ettiğini, takibe ilişkin çek keşidecisi hakkında ve Çamlıbel şirketinin yetkilileri hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçuyla haklarında dava açıldığını ve Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin…………. E ……………. K sayılı 17/05/2011 tarihli kararı ile çek keşidecisi ………….’nin resmi evrakta sahtecilik suçundan mahkum olduğunu, oluşan hukuki durum karşısında cari hesapta bu çek ile ödenmiş görülen 13.166,00 USD karşılığı 17.511,68 TL için borçluya borç kaydı yapıldığını, davalının 17.511.68 TL’lik mal alımı faturası karşılığında verilen çek iptal olduğundan, alacağın tahsili için davalı aleyhine eski Kadıköy 5.İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibine davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davalının takibe haksız itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA :Davalı yanın usulüne uygun tebligata rağmen süresinde cevap vermediği anlaşılmış, ancak yargılama sürecinde vekilleri aracılığıyla davada temsil olunmuşlardır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67 mad uyarınca itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu 5.İcra Müdürlüğünün ………..E sayılı takip dosyasının celbi ile incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine fatura ve cari hesaba dayalı alacaktan ötürü 17.511,68 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ödeme emri tebliği üzerine süresinde itirazı ile takibin durduğu, eldeki davanın da İİK 67 maddesindeki bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürdükleri deliller, celp olunup incelenen icra dosyası, Kadıköy 3.İcra Mahkemesinin ……….. E ……… K sayılı ilam ve içeriği, Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin………….. E………… K sayılı 27/12/2005 tarihli karar ve içeriği, Beyoğlu 2.Ağır Ceza Mahkemesinin……….E ………. K sayılı 17/05/2011 tarihli karar ve içeriği ile tarafların ticari defter ve kayıtlarıda inceletilmek suretiyle alınan denetlenmesi üzerine hükme esas almaya yeterli ve elverişli olduğu sonucuna ulaşılan 05/11/2014 tarihli bilirkişi rapor ve içeriği ile tüm deliller bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını inceleme için ibraz etmediği, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler kapsamında davacının lehine delil teşkil ettiği anlaşılan 2011-2012-2013 yılları ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihinde davalıdan 01/03/2004 tarih ……….. fatura nolu faturadan ötürü 17.511,68 TL tutarında alacaklı göründüğü, davacı şirket alacağının dayanağını teşkil eden fatura konusu malların teslimine ilişkin dosyaya sunulan 01/03/2004 tarih …….irsaliye nolu sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde “……..” isimli şahsın imzasının mevcut olduğu, davalı yanın malları teslim almadığına dair ve bu kişiye yönelik herhangi bir itiraz ve beyanda bulunmadığı, davacı yan, takip konusu bu fatura alacağına istinaden davalı şirket yetkililerinin akrabası olduğunu iddia ettiği……. isimli şahıstan 13.166,00 USD değerindeki çeki teslim aldığını ancak bu çekin karşılığının çıkmadığını bu nedenle alacağın tahsil edemediğini iddia ettiği, Beyoğlu 2.Ağır Ceza Mahkemesi……… E…………. K.. Sayılı 17.05.20İ1 Tarihli Kararı içeriğinden; Sanık……i nin suç tarihinde kendisi dışında bir başka üçüncü şahsa imzalattığı davaya konu çeki daha önceden oluşmuş bir borç karşılığında dosyamız davacısı müştekiye verdiği ve akabinde de borcu ödememek için inkar ettiği gerekçesi ile eylemine uyan resmi evrakla sahtecilik suçundan 765 Sayılı TCK 342/1 Maddesi uyarınca cezalandırıldığı, bu ilamda sanığın daha önce de davacı şirkete çekler verdiği, bu çeklerin tahsil edildiği ve yine sanığın, davalı şirket yetkilileri ile teyze çocukları olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla Beyoğlu 2.Ağır Ceza Mahkemesi …….. E. …….. K. Sayılı 17.05.2011 tarihli K ilamı da gözetildiğinde; sanık ………i’nin davalı şirketin davacı şirkete fatura konusu borcu için çek keşide ettiği ve çekin karşılıksız olduğu, davacının alacağını tahsil edemediği, davalıya 17.511,68 TL tutarında mal teslim ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda somut olayda çekin keşide edilmesi davalı tarafın davacıdan mal teslim aldığı, iş bu faturanın davalının kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takipte talep ettiği asıl alacak tutarı kadar alacaklı bulunduğu, bu itibarla davalının takibe itirazının haksız olduğu, alacağın da likit alacak olduğu yasal sonucuna ulaşılmakla davanın kabulüne dair mahkememizce verilen karar; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 28/01/2016 tarih ve 2015/9467 Esas 2016/1038 Karar sayılı ilamı ile,
“Davacının faturaya konu malın teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davacının defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmaması nedeniyle davacı lehine delil teşkil etmez. Mahkemece gerekçesinde, faturanın teslimine ilişkin irsaliye nedeniyle malın teslim edildiğini belirtmiş ise de, davalı sevk irsaliyesinde ismi bulunan ……… adlı kişinin kendi çalışanı olmadığını belirtmiştir. Bu durumda, mahkemece sevk irsaliyesinde ismi bulunan …..’ün davacı çalışanı olup olmadığı yönünde davacı delillerinin ibrazı sağlanarak, bu konuda gerekirse SGK kayıtlarından araştırma yapılmak ve davalının ticari defter ve belgelerinin ibrazı halinde bilirkişiye incelettirmek suretiyle toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozmadan sonra mahkememizce usulüne uygun olarak yeniden yargılama yapılmış, davacıya bozma ilamı doğrultusunda delil ibrazı için süre verildikten sonra SGK kayıtları da celp edilmiş ve yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SGK Kadıköy Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 23/11/2017 tarihli cevabı yazısı ile ……. isimli şahsın davalı çalışanı olarak kayıtlarda görünmediği anlaşılmıştır.
Yargıtay bozma ilamı uyarınca, davacı defterleri usulüne uygun olarak tutulmamış olması nedeniyle sahibi lehine delil olarak kabul edilemeyeceğinden; yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalıya yapılan ihtara rağmen davalı defterlerinin sunulmamış olması ve bu defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamış olması nedeniyle davacının davasını ispat edemediği kabulü zorunlu olmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 211,60 TL den mahsubu ile bakiye 175,70TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 58,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiye kalan avansın davalıya iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/03/2018