Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/568 E. 2018/1157 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/568 Esas
KARAR NO : 2018/1157
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2016
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin … tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 08/04/2014 tarihli organizasyon sözleşmesine istinaden müvekkili üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, davalı şirket kişi başı belirlenen bedeli ödemediğini sözleşmenin “Tarafların hak ve yükümlükleri başlıklı kısmının 6.5.. Maddesine göre mekana ait mallara, mevcut ve getireceği eşyalara vereceği zarardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin bu zararı faturalandırıp talep etme hakkına sahip olduğunun belirlendiği, yapılan organizasyondan sonra yapılan zarar ziyan tespitinde …. TL zarar meydana geldiği tespit olunmuş davalı ile yapılan görüşmeler sonucunda bu miktarın 10.000 TL+KDV olarak mutabakata varıldığını, müvekkili tarafından kesinler faturanın kabulü ile davalı tarafından çeşitli nedenlerle uzatılınca, müvekkilinin …. Noterliğinin …. tarih … yevmiye nolu ihtarı ile faturayı davalıya gönderdiğini, davalının bu faturayı iade ettiğini, sözleşmeden kaynaklanan zarar(fatura bedeli) ve …. bedeli olmak üzere 15.000 TL+KDVnin ihtar tarihinden itibaren başlatılacak reeskont faizi ile birlikte ödenmesine tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin adresinin …… olup, İstanbul Anadolu Adliyesi Ticaret Mahkemesinde davanın açılması gerekirken, bu yolda yanlar arasında bir yetki sözleşmesi bulunmamasına karşın, dava İstanbul Merkez Adliyesi Mahkemesinde açılmış olmasına karşı,yasal süresi içrisinde yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkil şirket sözleşme uyarınca tüm edimlerini yerine getirdiği gibi sözleşmenin 6.5 Md. sine aykırı yanlarca üzerinde mutabık kalınmış bir husus ta gerçekleşmiş olmadığı, organizasyona konu yerdeki toplam alanın 1/10 nu kapsayan bir alandaki çimenlerde kısmen ezilme meydana gelmiş olduğu iddia edilmiş isede taraflar bunda mutabık olamadıklarını, taraflar tacir olup, iddia edilmiş olduğu üzere bir zarar vuku bulmuş olsa idi, bunun yazılı olarak 7 günlük ihbar süresi içerisinde herhangibi çekişmeye yer vermeyecek biçimde tespit ettirilmesi ve tazmininin bu çerçevede talep edilmesi gerekli idi ve böyle bir zarar doğmuş olmadığı için, böyle bir işlemde yapılmış olmadığını, dava dilekçesinde, zarar ve tutarında mutabık kalınmış olduğu, faturanın buna karşın iade edilmiş olduğu iddia edilmekte ise de bu doğru değildir.Zarar konusunda taraflar arasında mutabakat hiç olmadığını, davacı dilekçelerinde ne miktarda olduğu anlaşılamayan tip denilen ( Bahşiş) bedeli itiraza uğramış faturasının dışında talep etmekte ise de, “ilgili düzenleme sözleşmede açık olup ödeme hususunun organizasyon sahibinin inisiyatifinde olduğu belirtilmektedir..Bahşiş ödemek istememiş davalıya , işbu ödemenin zorla yaptırılması zaten örfen ve hukuken mümkün olmadığını, bu bakımdan davacı iddia ve taleplerinin maddi bir olguya dayalı olmadığı açık olup yargılamada iddia ve talebin haksız olduğu subut olacağını, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, esasta haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki organizasyon sözleşmesine istinaden yapılan organizasyon sonrası oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile …. tarihli organizasyon sözleşmesi imzaladıklarını, yapılan organizasyon sonrasında 15.000,00 TL tutarında zararın meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu konuda kesilen faturanın davalıya tebliğ edildiğini ancak davalının faturayı iade ettiğini, oluşan zararın tazminini istediklerini beyan etmiş; davalı ise, aradaki sözleşme ilişkisini kabul etmekle birlikte sözleşme bedelinin ödendiğini, zarar konusunda taraflar arasında herhangi bir mutabakatın bulunmadığını, kaldı ki böyle bir zararın da söz konusu olmadığını, ödenmiş olan sözleşme bedeli dışında davacının herhangi bir talep hakkının bulunmadığını savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi incelemesi ile; Davacı ile davalı arasında 08/04/2014 tarihli organizasyon sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında organizasyonun gerçekleştirildiği ve organizasyon bedelinin ödenmiş olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının “yapılan organizasyon sırasında, davalının kullanımında iken davetliler tarafından mekana zarar verildiği” iddiasının uyuşmazlığın konusunu oluşturduğu, zararın ve zarar miktarının ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, davacının zararı ispata elverişli bir delil veya belgeyi dosyaya sunamadığı, zarar bedeline ilişkin olarak düzenlenen faturanın davalı tarafından süresi içerisinde iade edilmiş olması nedeniyle bu faturanın da delil olarak dikkate alınamayacağı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 256,17 TL harçtan mahsubu ile, bakiye 220,27 TL harcın davacı tarafa iadesine,
3- Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacının yaptığı harç ve masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2018