Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/532 E. 2018/701 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/510 Esas
KARAR NO : 2018/772
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ : 13/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 01/11/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazısı nedeniyle …….. Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilk müdahalesinin yapılmış olduğunu, daha sonra ……. Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza sonrasında sürekli özürlü kalacak şekilde yaralandığını, diğer sağlıklı insanlardan daha fazla efor sarfederek günlük işlerini yapmak ve çalışmak zorunda kaldığını, tedavi süresi içinde çalışamadığını bu nedenle geçici ve sürekli iş göremezlik zararına uğradığından davalı ………. …. Taş. Paz. Ar. Otom. ve San. Tic. Ltd. Şti.’in araç maliki olduğundan oluşan zarardan sorumlu olduğunu, müvekkiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, Davalı … sigorta ….. plaka nolu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesini keşide eden sigorta şirketi olduğunu, söz konusu araç davalı sigorta şirketine ……poliçe nosu ile sigortalı olduğunu bu nedenle tazminattan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin zararının tam olarak bilinebilmesi için Adli Tıp Maluliyet raporu ve Bilirkişi incelemesi sonucuna göre fazlaya ilişkin hakları ve gerçek zararın ortaya çıkmasından sonra dava değeri arttırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00-TL maddi ve geçici iş göremezlik tazminatı kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Arası Taşımacılık Pazarlama Otomotiv Ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ve aracı kiralayan sürücü Batuhan Yılmaz ile aralarında 31/10/2015 tarihinde otomobil kira sözleşmesini genel koşullara ve şekle uygun olarak yaptıklarını, sürücünün 01/11/2015 tarihinde kiralamış olduğu …. ….plakalı aracı ile aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek önündeki ticari münübüse ve ticari taksiye arkadan çarpıp maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına asli kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kiraya verdiği aracın ağır hasarlı hareket edemez duramda olduğunu, ayrıca davacı ……….. yaralanması sonucuda bedensel zarara uğratığını, sürücü Batuhan Yılmaz’ın kiralamış olduğu aracı alkollü kullandığını, özenle kullanmayıp akitte taahhüt ettiği borcu yerine getirmediğini kazadan doğrudan mesul olduğunu, davacı tarafından müvekkili aleyhine dava konusu iddiaların doğru olmadığını asılsız olduğunu, asılsız iddiaları kabul etmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu sürücünün arkadaşı olduğunu, Batuhan Yılmaz’ı davalı olarak göstermediğini, davanın reddini talep ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı……. Sigorta Şirketi vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ancak sigortalı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, tarafların kusur durumlarının tespit edilmesinin gerekli olduğunu ancak her halükarda davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını talep ettiğini, müvekkilinin sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacının iddia onulan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınmasını hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını ayrıca var ise hatır taşımacılığı yönüyle de tazminattan indirim yapılmasını, dava konusu olayla ilgili ceza soruşturması dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının tanık ve bilirkişi raporunun temininin gerektiğini, davacı yanın maluliyet durumu tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kuruluna dosyanın gönderilmesi gerektiği,sigorta şirketine dava açılabilmesinin ön koşulu, davadan önce sigorta şirketine başvurunun yapılmış olması olduğunu, davacının başvurusunun olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sürecinde davacı vekilinin 01/06/2018 tarihli sunduğu dilekçesinde davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davacı vekilinin vekaletinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisi olduğu görülmüştür.
HMK 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; HMK 30 mad gereğince dosya ele alınıp yapılan inceleme sonucu davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harcın peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,7-TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
3-Tarafların talebi olmadığından vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/07/2018