Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/530 E. 2018/579 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/530 Esas
KARAR NO : 2018/579
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sigortalısı ………………. Sanayi Limited Şirketi’nin taşıma sigortacısı olduğunu, sigortalının ilaç ve diğer ecza maddeleri türündeki malları 1 nolu davalı ile yaptığı sözleşme uyarınca 1 nolu davalı tarafından depolanmakta ve sigortalının müşterilerine taşınarak teslim edilmekte olduğunu, 30/04/2014 tarihinde sigortalının ekli fatura ve irsaliyelerde sayılan malları 1 nolu davalının Tuzla’daki deposundan …………… Deposu A.Ş.’nin Bağcılar/İstanbul adresindeki deposuna davalılarca taşınmak üzere 2 nolu davalıya ait ………………. plakalı kamyona yüklendiğini, fatura değeri 65.790,74 TL olan malların taşıma sırasında kaybolduğunu ve alıcıya teslim edilmediğini, müvekkil sigortalının söz konusu zararını tazmin etmiş ve sigortalının tüm haklarına ekli temlikname, makbuz ve yasa gereği halef olduğunu, müvekkilin yaptığı tüm ihtarlara rağmen uğranılan zararın davalılarca tazmin edilmemiş ve davalılara karşı müteselsilen İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün dosyasının ……………. nolu dosyasından başlatılan ilamsız takibe haksız olarak itiraz edildiğini, davalıların itirazının iptaline, tüm ferileriyle takibin devamı ve borçluların haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hırsızlığa konu olayı ile ilgili güveni kötüye kullanma suçundan dolayı Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin …………..Esas sayılı davasıyla yargılanarak beraatına karar verildiğini, müvekkil şoförü olduğu…………… plakalı aracı ile………….. bulunan ecza deposundan ilaçları aldığını, Safran şirketi tarafından görevlendirilen başka bir kamyon ile peşi sıra hareket ettiğini, şoförlerin kendilerine verilen talimat gereği peşi sıra öncelikle …………Deposuna gidecek olduğundan müvekkil aracına binerken kamyonundaki bir kısım ilaçların olmadığının farkına vardığını, bu hırsızlık olayının olduğu esnada diğer kamyon şoförü ve muavinlerin müvekkilinin yanında olduğunu, müvekkilinin söz konusu ilaçları çalınmasında herhangi bir kusuru ve ihmalinin bulunmadığını, zira ceza davasında alınan ifadelerden de anlaşılacağı üzere müvekkil ………. adlı diğer şoförün kullandığı araçtaki malları boşaltmak için diğer şoför ve muavinleri ile birlikte hareket ettiğini müvekkilin hırsızlık olayı ile ilgili kusuru veya ihmalinin olmadığı yönünde görgüye dayalı tanıklık yaptığını ve neticede müvekkilinin beraat ettiğini, müvekkilinin davaya konu ilaçları çalmadığı gibi güveni kötüye kullanmak suçundan da beraat etmiş olduğundan sorumluluğunun bulunmadığını, bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin…………. Esas sayılı dosyasın ile güveni kötüye kullanmak yönünden verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesine ve ceza davasının bekletici mesele yapılmasını, müvekkilin kusuru bulunmadığından davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………………..cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin diğer davalı …Ş. isimli firma ile taşıma hizmetleri sözleşmesi akdetmiş olduğunu, bu sözleşme gereği müşterilerine ait İstanbul ve uygun görülen transfer merkezlerinden veya göstereceği yerlerden malzemelerinin belirlenen çalışma şartları dahilinde şehir içi taşımacığını yapmak ve verilen talimatlar doğrultusunda alıcılara teslim işini yüklendiğini, müvekkil şirketin Taşıma Hizmetleri Sözleşmesi yapmış olduğu……. A.Ş. isimli firmanın müşterilerinin …………..arasına mal taşıma işi için, 30.04.2014 tarihinde müvekkil şirkete ait …………. plakalı kamyon ile transfer etmek üzere diğer davalı …’ı görevlendirdiğini, …ın, 30.04.2014 tarihinde, …yüklenmiş olan malları …. plakalı kamyon ile doğrudan………Mahallesinde bulunan ………. Deposu’na götürmesi gerekirken, mallarla birlikte önce kahvaltı molası vermiş ve sonrasında görevi olmamasına karşın, başka bir kamyonun mallarını boşaltmak üzere …………Sokak’ta bulunan …………… Deposu’na gittiğini, …, sorumluluğunda olan ve aracında yüklü bulunan mallardan 60-70 ilaç kolisinin çalındığını beyan ettiğini, …’ın müvekkil tarafından kendisine verilen görevi ve sorumlulukları gerektiği gibi yerine getirmediğini, müvekkil şirketin yüklü miktarda zarara uğramasına ve ticari itibarının zedelenmesine sebep olduğunu, davaya konu olay nedeniyle tarafımızca diğer davalı … aleyhine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu ve Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesi ………….. Esas dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde ” tüm çelişkili beyanlarına rağmen” sanık …’ın beraatine karar verildiğini, bu kararın taraflarınca temyiz edildiğini, davaya konu olayın 30/04/2014 tarihinde meydana geldiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından sunulan makbuzun 24/03/2015 tarihli odluğunu ve davanın 26/04/2016 tarihinde ikame edildiğini, bu nedenle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı tarafından dosyaya nakliyat abonman sigorta sözleşmesi ibraz edildiğini, davaya konu taşımaya ilişkin spesifik poliçe sunulmadığını, davaya konu taşıma işine ilişkin olarak poliçe düzenlenip düzenlenmediği hususunun araştırılması gerektiğini, sigortacının rücu hakkı kanundan doğan bir hak olmadığını, davacı tarafından sunulan dekontta dava dışı sigortalının işbu olay sebebiyle zararının giderildiğinin açık olmadığı, dosyada bulunan dekonta dayanılarak halefiyet iddia edilemeyeceğini, iş bu haliyle davacının dava dışı sigortalı ……………. San.Ltd.Şti’nin haklarına halef olması Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince mümkün olmadığını, kaldı ki davacı tarafından temlikname dahi sunulmadığını, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen alacağın temliki gereğince davanın ele alınmasının da söz konusu olamayacağını, iş bu sebeple davacının dava tarihi olan 26/04/2016 tarihi itibariyle davacı olma sıfatı bulunmadığından davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu durumu ispatlamasının zaruri olduğunu, dava konusu taşımayı kapsayan ve teminat altına alan spesifik nakliyat sigorta poliçesinin bulunmadığını, müvekkil şirketin diğer davalı Safran Taşımacılık isimli firma ile taşıma hizmetleri sözleşmesi akdettiğini, bu sözleşme gereği müvekkil şirketin müşterilerine ait İstanbul ve uygun görülen transfer merkezlerinden veya göstereceği yerlerden malzemelerinin belirlenen çalışma şartları dahilinde müvekkil şirketin şerhi içi taşımacılığını yapmak ve verilen talimatlar doğrultusunda alıcılara teslim işini yüklendiğini, dava konusu hasardan müvekkilin sorumlu olduğuna dair iddiaları kabul ve ikrar anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirkete usulüne uygun hasar ihbarı yapılmadığını, davacı tarafın iddia ve talepleri ile iş bu davayı hiçbir suretle kabul veya ikrar anlamına gelmemekle birlikte hasardan müvekkilinin sorumlu olduğunun kabulü halinde müvekkilin sorumlu olduğu tazminat miktarının hükümlerine göre öngörülen usul ile tespit edilmesi zorunlu olduğunu, davacının gerçek zararından fazlasına dair taleplerinin reddinin zorunlu olduğunu, davacı tarafından dosyaya nakliyat abonman sigorta sözleşmesi ibraz edilmiş olduğunu, davaya konu taşımaya ilişkin spesifik poliçe sunulmadığını, davacının sigortacısına halef olduğunu kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte zamanaşımı itirazlarının olduğunu, dava dilekçesinde müvekkil şirket aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinin talep edildiği, talebin yargılamayı gerektirmesinden dolayı reddine ve davacı tarafın müvekkil şirket aleyhine takip başlatmakla kötü niyeti açık olduğundan değerin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, davalı tarafın tahsil ettiği miktarın kabulünün mükün olmadığını, dosyaya ayrıntılı açıklama sunmak üzere peşinen %10 kar marjına da itiraz ettiklerini, hasarlı emtianın tam miktarının ve emtianın sovtaj değerinin objektif şekilde tespitinin gerektiğini, dava dışı alıcı ile satıcı arasından objektif olmayacak şekilde düzenlenen faturanın kriter alınmasını kabul etmediklerini, iddia edilen hasardan müvekkil şirketin sorumlu olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu taşıma işlemine ilişkin faturalar, irsaliyeler, taşıma belgeleri, depolama belgeleri, sörvey raporu, hasar dosyası, ödeme belgeleri, nakliyat emtia sözleşmesi, ibraname, yazışmalar, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin ………..Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası celp ve ibraz edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün …………. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … şirketinin yük zayinden kaynaklanan zarar nedeniyle davalılar aleyhine 65.790,74 TL asıl alacak, 7.420,19 TL işlemiş faiz toplamı 73.210,93 TL alacak için takip başlattığı, davalıların süresinde yaptıkları itiraz üzerine her biri hakkındaki takibin durduğu ve yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin…… Esas – …… Karar sayılı dosyasında müşteki ……………………. Sanayi Şirketi tarafından yapılan şikayet nedeniyle sanık … aleyhine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma eyleminden dolayı yargılama yapıldığı, sanık …’ın delil yetersizliğinden dolayı beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava; davacı sigortacının nakliyat abonman blok sözleşmesi ile yapmış olduğu hasar ödemesinin rücu talebine dayanak yaptığı, yürürlükte olan sigorta sözleşmesine dayandığı, sigortalısına yapmış olduğu ödeme nedeniyle devir ve temlik beyanı olan ibranameye göre KDV hariç 20.862,10 EURO olarak zararın dava dışı sigortalının kendi sorumluluğu altında icra edilen taşıma işi sırasında değil, davalı taşıyıcıların sorumluluğu altında ifa edilen taşıma sırasında vuku bulduğundan sigorta sözleşmesi ile kararlaştırılan şartlara uygun olduğu halefiyet şartının bu yönden mevcut olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca sigortacı davacının halefiyet ilkesinden istifade edebilmesi için sigortadan tazminat alan sigortalının da aynı hasar için zarar sorumlusuna rücu şartlarının mevcut olması gerekmektedir. Bu yönden ayrıca inceleme yapılmıştır.
Davalılardan………….. davacının sigortalısı olan Bayer’in akdi taşıyıcısı olup, emtiayı diğer davalı ….. tedarik ettiği …….. plakalı aracın sürücüsüne tevdii etmiş ve sürücü … ise somut olayda taşımanın yerine getirilmesi için istihdam edilen kişi konumundadır.
Taşıma sözleşmesinde şekil şartı bulunmadığından sevk edilecek eşyanın taşıyana teslimi ile taraflar arasında taşıma anlaşması kurulmuştur. Bu aşamadan sonra taşıyıcı bu emtiayı ister kendisi taşısın ister anlaştığı başka bir nakliyeciye taşıtsın, taşıma süresi içerisinde nakliyenin üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğu olup, meydana gelecek zararlardan sorumludur.
Nakliye sürecinde oluşan hasarın taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak meydana gelmesi halinde mesuliyetten kurtulabilecektir.
Somut olayda taşıma konusu olan ilaçların bir kısmının yüklendiği araçtan, araç sürücüsünün sorumluluğu altında taşıma işi icra edilmeye başladıktan sonra verilen mola sırasında zayi olduğunun fark edildiği ve gerekli bildirimlerin yapıldığı, taşıyıcıların durumdan haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Sürücünün kendisine teslim edilen malları alıcısına kasıtlı olarak teslim etmediğine dair bir delil yoktur , nitekim sürücü hakkında Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinde hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan delil yetersizliği sebebine dayalı olarak beraat ettiği anlaşılmaktadır. Taşıyıcı burada zararın kaçınamayacağı bir sebepten meydana geldiğini ispat edemediğinden sorumluluktan kurtulamayacaktır. Bu nedenle meydana gelen zarardan dolayı taşıyıcılar müştereken sorumlu durumundadır.
Davalılardan …………….Sigorta ile davalı … arasında 01/07/2013 – 30/06/2015 tarihleri arasında “……………….Sözleşmesi” yapıldığı bu sözleşmeye göre araç başına 100.000,00 EURO teminat limiti olduğu ve emtia sigortası genel şartları dahilinde Ekol Lojistik yararına “Taşıyıcı Mali Mesuliyet Teminatı” sağlandığı, poliçe özel şartlarına göre sigortalının istihdam ettiği kişilerin kontrolü ve himayesi altındayken nakil aracını gerekli emniyet tedbiri alınmadan başıboş bırakılması nedeniyle nakil aracı veya içindekilerin çalınmasından doğan tazminat talepleri sigorta teminatı dışında tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalılardan Groupama Sigortanın tazminat bağlamında sorumluluğu doğmadığı kanaatine varılarak davanın onun yönünden reddine karar verilmiştir.
Taşımayı yapan diğer 3 davalının taşıma sorumluluğunu üstlendikleri emtia içerisinden 650,975 kilosunun kaybından dolayı müştereken sorumlu tutulacakları tazminat miktarı, 30/04/2014 tarihli SDR kuruna göre 17.792,71 TL ile sınırlı olup, bu miktar alacağın hasar tazminatının ödenmiş olduğu 24/03/2015 tarihinden takip tarihine kadar geçen 29/04/2015 tarihine kadar işlemiş avans faizinin ise 184,26 TL olduğu anlaşılmakla davanın bu davalılar yönünden kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün …………….. Esas sayılı icra dosyasında davalı borçlula………………. A.Ş.,……..Hizmetleri Nakliyat Gayrimenkul Danışmanlığı Gıda İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti, … yönünden takibin 17.792,71-TL asıl alacak ve 184,26-TL işlemiş faiz toplamı 17.810,97-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi yürütülmesine,
2-Alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davanın davalılardan ……….Sigorta A.Ş. Yönünden REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.216,67 TL karar harcının peşin alınan 884,06 TL harçtan mahsubu ile bakiye 332,61 TL harcın davalılar …………..Taşımacılık ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından 1.000,00 TL bilirkişi gideri, 305,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.305,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 317,52 TL’nin davalılar Ekol Lojistik, Safran Taşımacılık ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar…………… ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar………….ve … lehine davanın red edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 6.443,01 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davanın tümden reddedildiği davalı … lehine reddedilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca takdir edilen 8.402,11 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davalı …Ş. tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 37,83 TL’nin davacıdan bu davalıya verilmesine,
10-Davalı … tarafından yapılan 30 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 22,70 TL’nin davacıdan bu davalıya verilmesine,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … vekili ile davalı …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/06/2018