Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/515 E. 2018/1366 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/515 Esas
KARAR NO : 2018/1366

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ : 26/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 12/04/2018 tarihinde —– ilçesinde meydana gelen kaza neticesinde Müteveffa —– sevk ve idaresindeki — plakalı motosiklet ile——– caddesini takiben—- merkezi mahallesine merkezi istikametine kendi yolunda seyretmekte iken,————–, —— plakalı araç ile geçiş önceliği sahip araçlara ilk geçiş önceliği vermeksizin kontrolsüz bir şekilde ——-caddesi istikametinden karşı yöne geçerken müvekkillerinin eşi/evladı/babası olan Müteveffa ———–çarptığını ve karşı yola savrulmasına sebep olduğunu, bu sırada karşı yönden gelen —- sevk ve idaresinde bulunan ———plakalı araç ile müteveffanın üzerinden geçtiğini ve hayatını kaybettiğini, müteveffanın——— doğumlu olup, ölüm tarihinde 31 yaşında olduğunu, müvekkillerinden ————– eşi, — ise 2 yaşında olan çocuğu olduğunu, ayrıca eşinin ikinci çocuklarını dünyaya getirmek üzere hamile olduğunu, müteveffanın müvekkillerinden anne-babası olan ———- ve —— de destek olduğunu, anne babanın evlatlarını kaybetmiş olmanın acısı içinde olmakla birlikte maddi zorluk içine de düştüklerini, müteveffanın aylık gelirinin yaklaşık olarak 1.700,00-TL olduğunu,——- plakalı aracın————.,——- plakalı aracın ———————. ve ——— plakalı aracın ise ———. İle sigortalı olduklarını, zorunlu sigorta koşulları çerçevesinde işletilen ve sürücünün sorumluluğunu üstlenen davalı sigorta şirketinin müvekkillerinin zararından sorumlu olduklarını, davalı sigorta şirketlerinin manevi tazminat talepleri ile poliçe limiti üstündeki tutardan sorumlu olmadıklarını, herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemek adına işbu kazaya karışan müteselsil ve zincirleme sorumlu olan her üç araca ait şirketlerden de davacı olduklarını, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Davacı————- adına 250,00-TL destekten yoksun kalma, 30.000,00-TL manevi tazminata, davacı ——- adına 250,00-TL destekten yoksun kalma, 30.000,00-TL manevi tazminata, davacı———adına 250,00-TL destekten yoksun kalma, 75.000,00-TL manevi tazminata, davacı ——- velayeten ———adına 250,00-TL destekten yoksun kalma ve 50.000-TL manevi tazminata hükmedilmesine, müvekkillerinin yoksun kaldığı desteğin tespitine, tespit edilen ve yoksun kalınan tazminata haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren ticari faiz uygulanarak davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davacısı dava dilekçesi ile özetle;————- babası olan müteveffanın ölümünden sonra 28/06/2016 tarihinde doğmuş olmakla açılan davada 1.000,00-TL destekten yoksun kalma ve 70.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ——— Büyükşehir Belediyesi Vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, trafik kazasının meydana geldiği yerin ——–İlinin ————– İlçesinde olduğunu, dolayısıyla yetkili mahkemenin ——– ilinin —– İlçesindeki mahkemelerin olduğunu, kazaya sebebiyet verenin asli kusurlu —– olup, bu şahsın Belediye ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, —— plakalı araç işleteni olarak kanunen sorumlu olamayacaklarını, belediye aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——–Şirketi cevap dilekçesi ile özetle; —— plakalı aracın şirketleri tarafından 03/07/2015-2016 vadeli ——- numaralı Trafik Poliçesi ile sigortalı olduğunu, öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacılar murisinin müerafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, davacıların desteklik halinin ispatının gerektiğini, —–kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi giderleri ve peşin sarmaye değeri hususunun araştırılmasını, tazminat hesabında her yıl için hesaplanan gelirin önce %10 arttırılması, sonra %10 iskontoya tabi tutulmasını, hesaplamanın Yargıtay kararlarına uygun olarak yapılmasını, temerrüde düşürülmediklerini, araç ticari olmadığından ticari faiz talep edilemeyeceğini belirterek her hal ve karda davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesi ile özetle; meydana gelen kazada müteveffanın panikleyerek ———- kullandığı araca çarptığını, kamera kayıtlarında ise asıl kusurun çok hızlı seyreden minibüs şoföründe olduğunu, 30-40 mt. gibi bir mesafeden durabilecekken yola gereken dikkati vermemesi nedeniyle müteveffayı ezerek ölümüne sebep olduğunu, müteveffanın kask, eldiven, dizlik ve mont kullanmadıığnı, ölümüne kendi sebep olduğunu, aynı yıl içinde 4 kaza yaptığını, hızlı ve dikkatsiz sürücü olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ——- Vekili cevap dilekçesi ile özetle; Kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti gerektiğini, desteğin kusuru olması halinde davacıların tazminat talep edemeyeceklerini, zira destek tazminatı talep eden kişinin kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasını talep edemeyeceğini, müteveffanın destek halinin ispat edilmesi gerektiğni, davacıların kazanımları var ise destek tazminatından indirilmesi gerektiğini, davadan önce bildirim yapılmadığını, temerrüdün gerçekleşmediğini, bu sebeple faiz talep edemeyeceğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesi ile özetle; KTK 97. Maddesi gereğince başvuru şartı yerine getirilmemesi nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekeceğini, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, kusur durumunun Adli Tıp tarafından belirlenmesini, 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren KTK 90. Md. değişikliği dikkate alınarak Trafik Poliçesi Genel Şartları Gereğince——- yaşam tabloları ve %1.8 teknik faiz uygulaması yapılarak tazminatın hesaplanmasını, davacıların elde ettiği gelirlerin mahsup edilmesini, kusur ve zarar arasındaki illiyet bağının tespitini, davadan önce başvuru olmadığından faizin dava tarihinden itibaren istenebileceğini talep etmiştir.
Davalı —— davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
12.04.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ölen ——- plaka sayılı motosiklet ile ———- plaka sayılı sürücü ve malikinin davalı —— olduğu açık kasa kamyonet cinsi araç ile çarpmışmış; ölen motosiklet sürücüsünün karşı yola savrulması neticesinde davalı ———– Büyükşehir Belediyesi’ne ait, davalılardan ——— sürücüsü olduğu —– plaka sayılı otobüs üstünden geçmek suretiyle ——- plaka sayılı motosiklet sürücüsü vefat etmiştir.
Asıl dava dosyasında davacılardan —- ölenin eşi, —- ölenin çocuğu,—- ölenin ana-babası sıfatıyla; ölenin kullandığı —– plaka sayılı motosikletin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı —- Sigorta’dan, —– plaka sayılı açık kasa kamyonetin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı—– ve —– plaka maliki- sürücüsü davalı —–, —– plaka sayılı otobüsün zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı ——–, otobüsün maliki davalı ——-Büyükşehir Belediyesi ile otobüsün sürücüsü davalı ———— destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Birleşen dava dosyasında asıl davadan sonra 28/06/2016 tarihinde dünyaya gelen, ölenin kızı ——-için ölenin çocuğu sıfatıyla ölenin kullandığı —–plaka sayılı motosikletin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı —–Sigorta’dan,—–plaka sayılı açık kasa kamyonetin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı ——–ve —— plaka maliki- sürücüsü davalı ——————, —— plaka sayılı otobüsün zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı ——————- Sigorta’dan, otobüsün maliki davalı —— Büyükşehir Belediyesi ile otobüsün sürücüsü davalı ——- destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Asıl dava dilekçesi ile birleşen dava dilekçesi incelendiğinde; Davacıların manevi tazminat taleplerini davalılardan —— plaka maliki- sürücüsü davalı ——- —– plaka sayılı otobüsün maliki davalı —— Büyükşehir Belediyesi ile otobüsün sürücüsü davalı —– talep ettikleri; sigortalı olan davalıların yanında ”manevi tazminat talebimiz ile poliçe limiti üzerinden mesul değildir” demek suretiyle açıkça belirtmeleri üzerine anlaşılmıştır.
Somut olayda kaza tarihi 12.04.2016’dır. Asıl davanın dava tarihi 22/04/2016; birleşen davanın tarihi 26/08/2016’dır.
Poliçe tarihleri ise;——— Sigorta poliçe tarihi 11.11.2015 ; —- Japan Sigorta poliçe tarihi 30.12.2015’dir.
Hasar dosyaları celbedilmiş; tüm poliçeler ilgili sigorta şirketlerinden temin edilmiştir.
—— hakkındaki ——- . Asliye Ceza Mahkemesinin —–E sayılı dosyası,—– hakkında yapılan M. Kemalpaşa —– sayılı soruşturma dosyası celp edilerek ilgili yerleri dosyamız arasına alınmıştır. M. Kemalpaşa ——. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/260 E sayılı dosyada, savcılık aşamasında Adli Tıp Kurumu’dan alınan 25/05/2016 tarihli raporda sürücü —–, ——- tali kusurlu olduğu, sürücü —– da meydana gelen kazada kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce kusur oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İlgili İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş; 07.09.2017 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre, sürücü Şerif %70, sürücü ——– %30 oranında, sürücü ——-se kusursuz olarak mütalaa edilmiştir. Kaza tespit tutanağı, alınan kusur raporunun ceza dosyasındaki kusur tespiti ile paralel olması, kusur raporunun hazırlanmasında kaza anını gösterir kamera görüntülerinin kayıtlı olduğu CD’nin değerlendirildiğinin anlaşılması karşısında; kusur raporuna itibar edilmiştir. Davalı ——- kavşaklarda ilk geçiş hakkı kural ihlali nedeniyle meydana gelen kazada%70 oranında asli kusurlu olduğu, vefat eden sürücü —— motosikletle seyri esnasında kask takmamak ve kavşak yaklaşımında hızını değişmemek biçimindeki eylemi ile %30 kusurlu olduğu, davalı otobüs sürücüsü Mümin Kalı’nın ise otobüsle seyri esnasında aniden seyir yolu üzerine düşen müteveffaya çarpıp üzerinden geçmesi eyleminde trafik kural ihlali olmadığından kusuru olmadığı yönündeki Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kusur raporu denetlenebilir olmakla hükme esas alınmıştır. Davalı —————- vekilinin keşif yapılması talebi; olay anını içerir CD görüntülerinin düzenlenen kusur raporunda değerlendirildiği dikkate alındığında yargılamaya yenilik katmayacağından kabul edilmemiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan raporda da tek tek davcıların talep edebilecekleri tazminat tutarları hesaplanmıştır. Kaza tarihinin 12/04/2016 olması, poliçe tarihlerinin ————— —- bakımından 30/12/2015, —— bakımından 11/11/2015 tarihli olması karşısında ———– tablosuna göre yapılan inceleme ve garameten yapılan hesapların usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir. —— poliçe limiti 310.000 TL olup;Genel Şartlar A.5/ç Cetvel Ek:2 Cetvel 3. Maddesi gereğince 01.06.2015 tarihinden sonra meydana gelen kazalarda ——– tablosunun uygulanması gerekmekte olup; bilirkişi raporu ——– tablosu esas alınarak düzenlenmiş, aktüeryal değerlendirmeler, hak sahiplerinin yaşları gözetilerek yapılan destekten yoksun kalma süreleri ve poliçe limiti dahilinde yapılan garame hesaplamaları denetlebilir olduğundan rapor hükme esas alınmıştır.
Sigortaya başvuru açısından yapılan değerlendirme; 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. Maddesiyle Karayolları Trafik Kanunu Değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir.
Yapılan değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMSS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup yasa ile özel bir dava şartı getirilmiştir.
Olayda, asıl dava tarihi olan 22/04/2016 itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olmadığından bu yönde bir araştırma yapılmamıştır; birleşen dava tarihi ise 26.08.2016 olup; davacı tarafça dava tarihinden önce davalı sigorta şirketlerine başvuru yapılmadığı sabittir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——. Hukuk Dairesi 2018/3376 E. 2018/1574 K. Sayılı ilamı ile; ”Mahkemece, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı kabul edilmiş ise de; davacı vekiline davalı sigorta şirketine eksik olduğu belirtilen bilgi ve belgeleri sunup başvurmak suretiyle bu eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.” kararı mevcuttur. Emsal kararla örtüşen biçimde; mahkememizce 26.09.2017 tarihli celse ara kararı ile davacı tarafa 2 hafta kesin süre verilmiş olup davacı tarafça 07.09.2016 tarihli başvuruya dair evrakların sunulduğu anlaşıldığından dava şartı eksikliği verilen süre içerisinden tamamlanmış olduğundan birleşen dosya açısından da esasa girilerek yargılama yapılmıştır.
Davalılar ———-.’ye açılan davalar yönünden yapılan değerlendirme; Mahkememizce itibar edilen ve hükme esas alınan 07.09.2017 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre ——— plaka sayılı otobüsün sürücüsü davalı ———– kusursuz olduğu anlaşıldığından; bu davalıya ve bu aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi ———-.’e açılan davaların reddine karar verilmiştir.
Davalı ———– Belediyesi’nin husumet itirazı doğrultusunda; —– plaka sayılı otobüsün ruhsat sahibi bilgilerinin celbi amacıyla —— Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış; gelen yazı cevabında aracın 26.06.2014 tarihinden itibaren —- Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğu anlaşılmıştır. Davalı —— Büyükşehir Belediyesi tarafından ibraz edilen sözleşmeler incelendiğinde; ———–plaka sayılı otobüsün araç tescil belgeleri, sigorta poliçeleri ile birlikte tüm yasal sorumluluğu işleticiye ait olmak üzere 01.08.2014 tarihinde toplu taşıma hizmetinde kullanılmak üzere ——- Tarımsal Kalkınma Kooperatifine teslim edildiği ve araç üzerinde fiili tasarrufunun olmadığu; ibraz edilen 2014-2015-2016-2017 yılı sözleşmeleri ve sözleşme ekinde yer alan teslim tutanağı ile sabittir. Bu nedenle —– Büyükşehir Belediyesi kayden malik olsa bile KTK 3. Maddesi ” … Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” kanun metni karşısında işleten sıfatını haiz olmadığı anlaşıldığından davalı ——- Büyükşehir Belediyesi yönünden davanın husumet yönünden reddi gerekmiştir. Bununla birlikte—— plaka sayılı otobüsün meydana gelen kazada kusuru olmadığı sabit olup esas yönünden yapılan incelemede de aracın maliki olan davalı —— Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğuna gidilemeyecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatı hususunda —— ve davalı — açısından yapılan değerlendirme; KTK 85. Maddesi gereğince; meydana gelen kazada %70 oranında kusurlu ——-plaka sayılı açık kasa kamyonetin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı ———– ve —— plaka maliki- sürücüsü davalı —- destekten yoksun kalma tazminatında hüküm kısmında ayrıntısı ile belirtildiği miktarlarla müşterek ve müteselsilen sorumludurlar. Aktüerya bilirkişi raporu denetlenebilir olmakla hükme esas alındığından ıslah edilen hali ile bu davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün ve 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamlarında ifade edilen, desteğin kusurunun 3. kişi konumundaki davacılara yansıtılamayacağına ilişkin Yargıtay uygulaması, tek taraflı kazalarda desteğin sürücüsü olduğu aracın sigortacısına karşı açılan davalar yönünden kabul edilmiştir. Somut olayda; desteğin kazadaki kusuru elbette ki davalının sorumlu olacağı tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olacaktır. Bilirkişi raporundaki davalı ———————— ve davalı ——- açısından yapılan hesaplamalar ölenin kazadaki kusuru %30 tenzil edilerek Yargıtay uygulamalarına uygun olarak yapılmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatı sorumluluğu kapsamında davalı —– Açısından yapılan değerlendirme;
—— müteveffanın ———- plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketidir. Kaza tarihi 12.04.2016 olup; poliçe tarihi 11.11.2015’dir. Trafik Poliçesi Genel Şartları 01.06.2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olmakla birlikte KTK 90. Ve 92. Madde hükümlerine aykırı hükümler içerdiğinden yürürlüğe girdiği 01.06.2015 tarihi itibariyle uygulanmamıştır. 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun ile Genel Şartlar kanun hükmü haline getirilmiştir. Davaya konu kaza 01.06.2015 tarihli Genel Şartlar’dan sonra fakat 26.04.2016 tarihli KTK 90. Ve 92. Madde değişikliğinden önce 12.04.2016 tarihinde meydana gelmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.02.2011 tarihli 2010/4-712 E. 2011/4 K.sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.06.2011 tarihli 2011/17-142 E. 2011/411 K.sayılı kararları ile; ”araç işletenin/sürücüsünün ölmesi halinde, onun desteğinden yoksun kalanların destekten yoksun kalma tazminat hakkının olduğu görüşü mevcut olup ilgili karar; ” Mali sorumluluk sigortasıyla sigortalı araç sürücüsünün mirasçılarının açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davasında; Kanunun kapsam dışında kalan halleri düzenleyen 92. Maddesinde, araç şoförünün desteğinden yoksun kalanarın isteyebileceği tazminatların kapsam dışı olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu nedenle sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi olduğu kabul edilerek zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talep edebilecekleri kabul edilmelidir.” şeklindedir. Yargıtay ——-. Hukuk Dairesi’nin güncel 22.05.2017 tarihli 2014/25042 E. 2017/5707 K. Sayılı içtihadı ile de sürücü yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talepleri kabul edilmiştir.
26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun değişikliğinden önceki KTK 92/b maddesi ile sürücü yakınlarının kaza nedeniyle mallarına gelecek zarar açıkça teminat dışı bırakılmış iken bedensel zararlardan hiç bahsedilmemiştir. 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun değişikliğinden sonra 92/1 maddesine d) bendi eklenmiş ve destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsın kusuruna gelen destek tazminat talepleri açıkça zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesi kapsamı dışında tutulmuştur. Yeni Genel Şartlar söz konusu 6704 sayılı Kanun ile kanunlaşmıştır ve araç işleteninin/sürücüsünün ölmesi halinde onun desteğinden yoksun kalanlar üçüncü kişi sayılmadığından tazminat hakları bulunmadığı 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanun 92/1- de bendi ile kanunlaşmıştır. Mahkememizde görülmekte olan davada; kaza tarihi (12.04.2016) anılan yasal düzenlemeden önce olup; kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Kanun 92. Maddesi gereğince müteveffanın ——– plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketinin ölenin desteğinden yoksun kalanlarının bedensel zararlarını tazmin etme yükümlülüğü olduğunun kabulü ile ——— bakımından davanın talep gibi kabulüne karar verilmiştir.
Faiz ve temerrüt tarihleri açısından; Kazaya neden olan —- plaka sayılı aracın ticari olduğu yönünde bir husumet yoktur. Zira araç açık kamyonettir. Yargıtay ——Hukuk Dairesi 2015/10781 E. 2018/5587 K. Sayılı ilamı;” Kabule göre; trafik kazasına konu olan aracın ticari niteliği bulunduğu anlaşılmakla;manevi tazminat yönünden de uygulanabilecek faiz oranı avans faizi olmalıdır. Ayrıca kazaya karışan aracın sürücüsü ve maliki olan davalılar yönünden yukarıda açıklandığı üzere temerrüt tarihi kaza(haksız fiil) tarihidir. Bu nedenle mahkemece, hükmedilen manevi tazminata ilişkin olarak davalılar ———– mirasçıları yönünden kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki yerleşik içtihatlar doğrultusunda somut olayda; kazaya neden olan ———— plakalı aracın ticari nitelikte açık kasa kamyonet olduğu anlaşılmakla aracın ticari olması gözetilerek KTK 85. Madde anlamında işleten sıfatında olan davalı ——— aleyhine kaza tarihinden itibaren; ——— plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi ———– yönünden ise dava tarihinden itibaren talep gibi ticari avans faiz hükmedilmek suretiyle tazminat miktarı hesaplanmıştır. ———-plaka sayılı motosikletin zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi olan Davalı ———- yönünden ise sigortalı aracın ticari olmaması gözetilerek yasal faize hükmedilmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu ——— Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/959 Esas, 2016/578 Karar sayılı dava yönünden————-için; sigortaya başvuru dava şartı tamamlanmış olmakla davalılar ———– ve ———— yönünden temerrüt tarihi tayininde dava tarihi olan 26.08.2016 tarihi esas alınmıştır. Davalı ——– açısından ise birleşen dava davacısının kaza tarihinden sonra doğmuş olması gözetilerek doğum tarihi 28.06.2016 tarihinden itibaren mütemerrit olduğu kabul edilmiştir.
Manevi tazminat açısından ise; davacı tarafın davalı araç sürücüsü ve malikinden ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminat talebi vardır. Yargıtay ———. Hukuk Dairesi 2014/7528 E.2016/4135 K. Sayılı ilamı; ” Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370 )Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. ” şeklindedir.
UYAP Entegrasyon Sistemi kanalıyla davalı —- nüfus kayıt örneği, —– kaydı, TAKBİS kaydı celbedilmiş; davalı ——— evli ve kaza tarihinde iki çocuklu olduğu, adına kayıtlı herhangi bir taşınmaz olmadığı ve işçi statüsünde ——– çalışanı olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda değinilen emsal Yargıtay içtihadı, 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile HGK 23/06/2004, 13/291-370 Kararı göz önünde bulundurularak mahkememizce zenginleşme aracı olmayacak biçimde; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanarak ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ile dosya kapsamındaki kusur oranları dikkate alınarak, ölenin ana babası, eşi ve çocukları sıfatındaki davacıların meydana gelen olay nedeniyle yaşadıkları elem ve keder göz önünde bulundurularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde ölenin anne ve Babası ————— için ayrı ayrı 10.000,00 TL, ölenin———— için 15.000,00 TL, ölenin Oğlu —– için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı —— 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; Birleşen İstanbul Anadolu ———. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/959 Esas, 2016/578 Karar sayılı dava yönünden——-çin; 20.000 TL manevi tazminatın ölenin kızı——– kaza tarihinden sonra doğmuş olması gözetilerek MK 8. Madde gereğince hak ehliyeti doğum ile başlayacağından; doğum tarihi 28.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı —————————- tahsiline karar verilmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davalı —————-‘ye açılan maddi tazminat davasının; ıslah edilmediğinden dava dilekçesindeki talep gibi kabulüne,
A————— için; 250,00TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının 22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
B————- için;250,00TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının 22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
C————- için; 250,00TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının 22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
D————– için; 250,00TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının 22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
2-Davalılar —————- Büyükşehir Başkanlığı ve ——.’ye açılan davaların REDDİNE,
3-Davalılar ———— ve ——– açılan maddi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kabulüne,
A————- için; 178.295,64-TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının davalı——————– 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; bu tutarın poliçe limiti ile bağlı kalınarak tahsilde tekerrüre yer vermeden 164.081,56-TL’sinden davalı———-.’den 22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
B———— için; 27.750,82-TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının davalı ———————– 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; bu tutarın poliçe limiti ile bağlı kalınarak tahsilde tekerüre yer vermeden 25.538,47-TL’sinden davalı ———-.’den 22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
C———— için; 39.841,28-TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının davalı ——————-12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; bu tutarın poliçe limiti ile bağlı kalınarak tahsilde tekerrüre yer vermeden 36.665,05-TL’sinden davalı ———.’den 22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
D————- için; 51.125,71-TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının davalı———————–12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; bu tutarın poliçe limiti ile bağlı kalınarak tahsilde tekerrüre yer vermeden 47.049,87-TL’sinden davalı ———–.’den22.04.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Manevi tazminat talepleri bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; takdiren;
a——— için; 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı ———- 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline;———- 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline;
c-Babası —– için; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı —– 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline;;
d-Annesi —–için;10.000,00 TL manevi tazminatın davalı —- 12.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Birleşen İstanbul Anadolu ——– Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/959 Esas, 2016/578 Karar sayılı dava yönünden;
1-Davalı —– açılan açılan maddi tazminat davasının; ıslah edilmediğinden dava dilekçesindeki talep gibi kabulüne,
——- —— için; 1.000,00TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının 26.08.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
2-Davalılar —————–Başkanlığı ve ——ye açılan davaların REDDİNE,
3-Davalılar ——– ve ——–‘ya açılan maddi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kabulüne,
A- ——– için; 39.841,28 TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının davalı—————-; davacının kaza tarihinden sonra doğmuş olması gözetilerek doğum tarihi 28.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; bu tutarın poliçe limiti ile bağlı kalınarak tahsilde tekerrüre yer vermeden 36.665,05 TL’sinden davalı—– —–.’den 26.08.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Manevi tazminat talepleri bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; takdiren;
—– için; 20.000 TL manevi tazminatın; davalı —– davacının kaza tarihinden sonra doğmuş olması gözetilerek doğum tarihi 28.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline; fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Harçlar;
1-Alınması gereken 28.202,11-TL karar harcına karşılık peşin alınan 2.021,50-TL ve birleşen dosyada peşin alınan 242,51-TL’nin mahsubu ile bakiye 25.938,10-TL’nin davalılar———————–. ve ———– tahsili ile hazineye irad kaydına, (tahsilde tekerrüre yer vermeden Davalı ——-Yönünden sadece 136,62-TL—– —- yönünden sadece 21.176,10-TL’den sorumlu olmak kaydıyla)
Vekalet Ücretleri;
A-Asıl Dava;
A-a) Maddi Tazminat;
1-Davacılar lehine —— uyarınca taktir olunan 23.770,00 TL’nin davalılar ——– ve —————– — alınarak davacılara verilmesine, (tahsilde tekerrüre yer vermeden Davalı —— yönünden sadece 22.349,00 TL’den sorumlu olmak kaydıyla)
2-Davalı —— 1.000,00 TL vekalet ücretinin alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı ——.’ lehine —– 3/2 maddesi uyarınca taktir olunan 250,00-TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davalı —— Büyükşehir Belediye Başkanlığı lehine —– 3/2 maddesi uyarınca taktir olunan 250,00-TL’nin———-kendisini vekille temsil etmediğinden bu davalı yönünden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
A-b) Manevi Tazminat;
1-Davacılar lehine —— uyarınca taktir olunan 6.400,00-TL vekalet ücretinin davalı —————- alınarak ile davacılara verilmesine,
2-Davalı —- lehine —– 10/2 maddesi uyarınca taktir olunan 6.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
3-Davalı——– kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davalı———- Belediye Başkanlığı kendisini vekil ile temsil ettiğinden işbu davalı yönünden husumetten davanın reddedilmesi gözetilerek 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
B)Birleşen İstanbul Anadolu ———. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/959 Esas, 2016/578 Karar sayılı dava yönünden;
B-a) Maddi Tazminat;
1-Davacılar lehine—— uyarınca taktir olunan 4.8732,54-TL’nin davalılar ———– ve ——alınarak davacılara verilmesine,(tahsilde tekerrüre yer vermeden Davalı ——————–. yönünden 4.383,16-TL’den sorumlu olmak kaydıyla)
2-Davalı——- 1.000,00 TL vekalet ücretinin alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı ——.’ lehine —– uyarınca taktir olunan 1.000,00-TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davalı ————– Belediye Başkanlığı lehine ——– uyarınca taktir olunan 1.000,00-TL’nin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
5-Davalı ———– kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
B-b)Manevi Tazminat;
1-Davacılar lehine ——– uyarınca taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı ————-‘dan tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Davalı ——— lehine —– 10/2 maddesi uyarınca taktir olunan 2.725,00-TL TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
3-Davalı ———– kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davalı ———————Belediye Başkanlığı kendisini vekil ile temsil ettiğinden işbu davalı yönünden husumetten davanın reddedilmesi gözetilerek 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Yargılama Giderleri;
1-Davacılar tarafından sarf olunan 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 676,50-TL tebligat, müzekkere giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.516,46-TL’si ile 2.021,50-TL harç gideri toplamı 3.537,96 ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,(Tahsilde tekerrüre yer vermeden Davalı ——- Yönünden sadece 11,90 TL, ——– yönünden sadece 3.251,00-TL’den sorumlu olmak kaydıyla)
2————– Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından sarf olunan 50,00-TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmına isabet eden 36,51-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa HMK’nun 333. Maddesi uyarınca iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı