Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/511 E. 2019/585 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/511 Esas
KARAR NO : 2019/585
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/04/2016
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle;Müvekkili …’in 08.12.2014 tarihinde ———’ın sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı ——– plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandığı ve sakat kaldığı ve kazada müvekkilin bir kusuru bulunmadığı, kaza sebebiyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı ——— sayılı dosyasından ceza takibatı yapıldığı, müvekkilin kaza sonrası ——- tedavi gördüğü, talep edilen maddi tazminatın, müvekkilin iş göremezlik ve sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma kaybetmesi, gelir kaybı maddi zararlarını tazmine yönelik olduğu, kusur, maluliyet, tazminat ve tüm diğer hakları fazla, üst ve sair hakları saklı kalması kaydıyla, 4.000.00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan sigorta poliçeleri yönetmelik ve mevzuat sorumlulukları dahilinde olmak üzere tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Açılan davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu kaza Mersin’ de meydana geldiği, müvekkilin şirketin adresi ise———- ilçesi olduğu, hadiseye sebep olduğu ileri sürülen——– plakalı aracın, müvekkil şirkete ——– nolu ZMS ile sigortalı olduğu, davacı tarafın iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik ———-TL tazminat talep ettiği, davacı tarafın davadan önce müvekkil şirkete herhangi bir başvurusu olmadığı, müvekkil şirketin dava konusu kazadan işbu dava ile haberdar olduğu, ayrıca gerek dava dilekçesinden ve gerekse delillerden temerrüt tarihinin tespit edilemediği, davanın kabulü halinde davadan itibaren faizden sorumlu olunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sürecinde davacı vekilinin ——— kanallı sunduğu 11/02/2019 tarihli dilekçesiyle davalı tarafla sulh olduklarını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davanın konusuz kaldığını, bu nedenle esas hakkında karar kurulmasına yer olmadığı kararı verilmesini talep etmiş, dilekçe ekinde ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı protokol sunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin denetlenmesinde sulh yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ekinde 21/12/2018 tarihli, ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı sözleşme incelendiğinde söz konusu davanın devamı sırasında davalı şirket ile dava konusu olay ve poliçe sebebiyle tazmini gereken maluliyete ilişkin zararın tazmini için 41.125,44-TL miktarın ödenmesi hususunda karşılıklı oarak sulhen mutabakata varıldığının ilgili sözleşmede düzenlendiği görülmüştür.
Davacı vekili 23/05/2019 tarihli duruşmada hazır bulunarak karşı taraf ile sulh olduklarını, celse arasında sundukları sulh sözleşmesi uyarınca dava konusuz kaldığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı evrilmesini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadıklarını beyan ederek beyanını imzasıyla tasdiklediği anlaşılmıştır.
HMK’nun 315/1. maddesi gereğince sulh davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemi olmakla, tarafların sulh olmaları nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 25,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 19,20-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda talebi bulunmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığından,
4- Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/05/2019