Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/487 E. 2021/100 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/487 Esas
KARAR NO: 2021/100
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/11/2015
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde özetle; davalı —- davacı şirkette genel müdür olarak çalışmakta iken yönetim kurulunun onayı olmaksızın şirket kasasından — tarihinde —- tarihinde —-olmak üzere toplam —— avans kullandığı, Şirket yönetim kurulunun almış olduğu —- Numaralı karar ile genel müdürlük görevine son verildiği—— keşide tarihli ihtarnamesi ile davalının iş akdinin feshedildiği, aynı ihtarnamede —- iadesinin talep edilmekle birlikte iadenin gerçekleşmediği, Davalı aleyhine —– sayılı dosyası ile —- tutarındaki avans bedeli alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, takibe borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini iddia ederek; itirazın iptaline, asıl alacak miktarının % 20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili dilekçesinde özetle; —– döneminde genel müdür olarak göreve başladığı, göreve başlarken tek şartının daha önceki genel müdüre tanınan maddi imkanların kendisine de aynı şekilde tanınması olduğu, önceki genel müdürün aylık net —aldığı beyan edildiğinden kendisinin de bu ücretle göreve başladığı, sonrasında önceki genel müdürün daha fazla maaş ile çalıştığı hususunu öğrenip kendi durumunun düzeltilmesini talep ettiği, talebin karşı davalı şirket yönetim kurulu tarafından kabul gördüğü ve —– imzalandığı, Sözleşme ile maaşının ilk bir yıl için aylık net—- ikinci yıl için ise —- olarak belirlendiği, davacı —– avans ödemesi yapıldığı ve bu sebeple davacı karşı davalının alacaklı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Alacaklı olanın davalı karşı davacı olduğu, davalı karşı davacının —- tarihinde kullanmış olduğu avansın —— dönemlerine ilişkin maaşlarından her ay —– eksik yatırılarak ve yine —- tarihinde kullanmış olduğu avansın da —- maaşından —- eksik yatırılarak karşılandığı, Devam eden aylarda da davalı karşı davacının maaşının — eksik yatırıldığı, bu sebeple —- maaşları dolayısıyla — alacaklı hale geldiği, davalı karşı davacının iş akdine—- tarihi itibariyle son verildiğinden —–ile ilgili olarak da yarım maaş alacaklı olduğu, bu bedeli karşı davaları ile talep etmekte oldukları, Maaş alacağı yanı sıra haksız fesih nedeni ile de talepleri bulunduğu, taraflar arasındaki ————- tarafındansözleşme süresinden önce tek taraflı feshedildiği takdirde genel müdürün sözleşme süresi sonuna kadar işbu sözleşme ile işveren tarafından ödenmesi kararlaştırılan ücretinin tamamı fesih anında derhal peşin olarak ödenecektir” hükmünün yer aldığı, feshin haklı olmadığının aşikar olduğu, avansların yönetim kurulu onayı olmaksızın çekildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, yönetime haber verildiği, Mali işlerden sorumlu genel müdür yardımcısının onayı ve yönetim kurulu ve başkanının bilgisi olmadan bu miktarda bir para transferinin mümkün olamayacağı, aksinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak; davacı karşı davalının tüm taleplerinin reddine, Karşı dava ile ilgili olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı karşı davacıya hizmet sözleşmesi nedeniyle eksik ödenen —– karşı dava tarihi itibari ile işleyecek en yüksek reeskont avans faizi uygulanarak davacı karşı davalıdan alınarak ödenmesi, Hizmet sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile toplam alacak olan —- şimdilik ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla — sözleşmenin feshi tarihi itibariyle işleyecek en yüksek reeskont avans faizi uygulanarak davacı karşı davalıdan alınarak ödenmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki ihtilaf, hizmet sözleşmesinin türü, sözleşmenin fesih tarihi, ücretin miktarı, avans alacağı, ticari faiz ve cezai şart noktasında toplanmaktadır.
Anonim şirket müdürleri, ticari temsilcisi olmakla beraber, şirketle aralarındaki ilişkideki önemli olan hususların bağımlılık ve ücret olması halinde, taraflar arasındaki ilişki hukuki niteliği itibarıyla hizmet sözleşmesi niteliğinde addedilmektedir. Genel müdürün, bağımsız hareket etmesi, şirketin ortağı veya yönetim kurulu üyesi olması durumunda ise, kurulan ilişki hukuki niteliği itibarıyla, hizmet akdi olarak değil vekalet akdi olarak kabul edilmektedir.
Dava Konusu olayda davalı karşı davacı, davacı karşı davalının, şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olmadığı, şirkette genel müdür sıfatı ile çalıştığı görülmektedir. Temsil ve ilzam bakımından ise değeri —– kadar olan işlerde 1. Dereceden imza yetkisine haiz olup bu yetkisini 2. Dereceden bir imza yetkilisi kullanabildiği anlaşılmaktadır.
Bu bakımdan davalı karşı davacının kısmen temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmaktaysa da, kişi organ sıfatını kazanamadığı, şirket ortağı ya da yönetim kurulu üyesi olmadığı, genel dosya kapsamından şirketten bağımsız olarak çalışmadığı görülmektedir.
Bu sebeple taraflar arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi, davalı karşı davacının işçi, davacı karşı davalının da işveren sıfatına haiz olduğu anlaşıldığından, iş mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesiyle özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari nitelikte olduğunu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmasıdır.
Bu davaya bakmakla görevli mahkeme; somut uyuşmazlık mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından ticaret mahkemeleri görev alanında olmamakla mahkememizin görevsizliği ile dosyanın —— İş Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli ——– ADLİYESİ NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2021