Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/480 E. 2019/914 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/480 Esas
KARAR NO: 2019/914
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/04/2016
KARAR TARİHİ: 26/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davalı … şirketinin sigortalısı olan———devralmak suretiyle —– tarihinde birleştiğini, unvanı geçen şirket ile davalı … arasında karayolları nakliyat işi yaparken karşılaşılan risklere karşı ——–tarihleri arasında geçerli olan 6679 sayılı Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk (Peşin) Abonman Sigortası yaptırdığını, karayolu ile taşınacak emtia için azami—- limitle sınırlı teminatın kararlaştırıldığını, takiben —- zeyilname düzenlenerek sigortanın % 15 sigortalının koasüransı şeklinde değiştirildiğini, ———fabrikasından müvekkil adına taşımacılık yapan —– adına kayıtlı —- plaka sayılı kamyon sürücüsüne —– yerleşik ———şirketine —— tarihinde beşer kiloluk —adet teneke yağı tam ve sağlam olarak teslim edildiğini, ancak bahis konusu malın alıcısına teslim edilmediği, gönderici —— tarihli yazısıyla bildirildiğini, müvekkilinin malın teslim edilmediğini bu tarihte öğrendiğini, araç ve emtianın bulunamadığını, müvekkilce çalınan mal bedeli olarak ——– ödendiğini, durumun davalı … şirketine ihbar edildiğini, hasar dosyası açıldığını, sigorta eksperince hazırlanan rapor ile % 15 koasürans da dikkate alınarak ——–bedelin ödenebileceğinin tespit edildiğini, ancak aradan geçen zamana rağmen müvekkiline her hangi bir bedel ödenmediğini, ——— tarihli bir yazıyla davalının taşımanın kiralık araç ile yapıldığının bildirilmediğini ve hasar bildiriminin ve tedbirlerin zamanında bildirilmediği gerekçesiyle hasarın karşılanmayacağının bildirildiğini, oysa müvekkilinin bildirimi geç yapmadığını, —— gelen malın teslim edilmediği yazısına istinaden hemen sigortacıya bildirildiğini, sadece geç bildirim nedeniyle hasarın tazmininden kaçınmanın iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını, taşımanın kiralık araçla yapıldığı gerekçesinin ise hasar ödememeye gerekçe bulma yaklaşımı olduğunu, sektörde sirkülasyonun çok hızlı olması sebebiyle bu hususta bildirim düzenlemesi olmakla birlikte sektörde yerleşmediğini, bildirim yapılmadığını, bu bildirimin hasar oluşumuna ve önlemeye katkısının olmadığını, somut olayda sahte ruhsat, ehliyet vb. durumun sözkonusu olmadığını, gerekli kontrol yapılmış olmasına rağmen bu durumun meydana geldiğini, zeyilname ile sigortacının somut olayın da içinde bulunduğu benzeri olaylardan kaynaklanabilecek hasarların sigorta teminatı dahilinde bulunduğunu kabul etmiş olduğunu, bu sebeple koasürans sebebiyle hasarın ——- lik kısmının karşılanması gerektiğini, poliçede ihbar sonrası 45 günlük bekleme süresi sonrası 10 gün içinde ödeme yapılacağının düzenlenmiş olduğunu, ihbar tarihinden 55 gün sonra —– tarihinde alacağın muaccel hale geldiğini ve davalının temerrüde düştüğünü, bu tarihten itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; malların kiralık araçla gönderildiğinin müvekkile bildirilmediğini, aylık bildirimlerde de bulunulmadığını, sefer poliçesi düzenlenmesi için yapılması gereken zorunlu bildirimin de yapılmadığını, malın yüklenmesinden yaklaşık 4 ay sonra —- tarihinde polise başvurulduğunu, —-tarihinde, olaydan yaklaşık 5 ay sonra müvekkile bildirimde bulunulduğu-nu,——- tarihinde tanzim edilen ekspertiz raporunda olay sonrasında zamanında polise başvurulmadığını, kamyona çalıntı kaydı konulmadığını,—- plakalı kamyonun olaydan sonra satışının yapıldığını, zamanında takibatın yapılmamış olması sebebiyle malın bulunma olanağının kalmadığını, bildirim ve takibin yapılmamış olması sebebiyle sigortalının ağır kusurunun bulunduğunu, kiralık araçlarla yapılacak sevkiyatın sigortacıya bildirilmesi gerektiğinin poliçede yazılı olduğunu, aksi halde kiralık araçlarla taşınan malların teminat dışında kalacağının bildirildiğini, poliçede ayrıca, sigortalının kendisinin, yasal temsilcisinin veya çalışanının kasıt, hile ve ağır kusuruyla neden olduğu hasar ve kayıpların teminat dışında tutulduğunu, hasarların sigortalı tarafından öğrenilmesinden itibaren en geç 3 gün içinde sigorta şirketinin genel merkezine ihbar edilmesi gerektiğini, ama ihbarın 5 ay sonra yapılmış olduğunu, davacının Öğrendiğini iddia ettiği tarih bile esas alınsa 28 gün sonra hasar ihbarında bulunulduğunu, davacının yükümlüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle de hasarın teminat dışında tutulduğunu, davacının ocak ayında gönderdiği malın yerine ulaşıp ulaşmadığını takip etmediğini, yükümlüğünü yerine getirmediğinin farkına dahi varmadığını, basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, temerrüt tarihinin de olsa olsa davanın karar tarihi olabileceğini ifade etmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında —- tarihinde tanzim edilen ——– kapsamında davacının uğradığı zararların sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesine ilişkin alacak davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış tarafların delilleri toplanmıştır.
6679 sayılı Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk (Peşin) Abonman Sigorta Poliçesi , hasar dosyası, —- tarihli eksper raporu, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ——– soruşturma dosyası getirtilerek dosyamız içine alınıp incelenmiştir.
Dosya kapsamı uyuşmazlık konusunda Nakliyat uzmanı ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınmış uzman bilirkişiler düzenledikleri raporda sonuç olarak ‘ 1. Taraflar arasında—— tarihinde tanzim edilen 6679 sayılı Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk (Peşin) Abonman Sigorta Poliçesi/ Sigorta Sözleşmesi bulunduğu, meydana gelen ve zarara sebep olan olayın gerek vade gerek kapsam yönünden poliçe kapsamında değerlendirilebileceği,
2. Taşımada kullanılan ——- plakalı aracın bir kiralık araç olduğu, bu araçla sevkiyat yapılacağının davalı sigortacıya sevkiyat öncesi bildirimde bulunulduğunun dosya kapsamında gösterilememiş olması sebebiyle poliçe özel şartları gereği meydana gelen hasarın teminat dışında kaldığı,
3. Davalı … şirketinin tazminatı ödemiş olsaydı, TTK m. 1472 gereği, sigortalısının yerine geçerek onun haklarına halef olabileceği, ancak somut olayda tazminat ödemesinde bulunsa dahi suç teşkil eden fiilin muhtemel gerçek faillerine rücu etme olanağının kalmadığı veyahut bu ihtimalin çok düşük olduğu,
4. Gerek TTK m. 1475 gerekse taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi gereği davacının olayı ve uğradığı zararı zamanında davalı sigortacısına bildirmemiş olduğunun görülebildiği, bu hususun, TTK da belirtilen sigortalının bildirim yükümlüğü ile taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinde belirtilen sigortalının bildirim yükümlüğünün ihlali olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bunun hukuki sonuçlarının Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
5. Sayın Mahkemenin, davacının somut olaydaki kaybı sebebiyle davalı … şirketinden tazminat talep edebileceği yönünde hüküm kurması durumunda ise davacının davalıdan ——– TL alacağından bahsetmenin mümkün olabileceği, Poliçe hükümlerine göre, Sayın Mahkemenin tazminata hükmetmesi halinde,—- TL tutarlı bu rakama, ihbarın yapıldığı ——den itibaren başlayan 45 günlük bekleme süresi eklendiğinde ulaşılan — tarihinden sonraki 10. günde yani ——-tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilebileceği kanaati oluşmaktadır. Her türlü nihai taktir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygıyla arz ederiz.’ şeklinde mütalaa vermişlerdir.
6679 sayılı Poliçenin 1. sayfasında belirtilen bir özel şart olarak, “Kiralık araçlar ile yapılacak sevkiyatlar Şirket merkezine aylık olarak faks çekilecek olup, hasar durumunda önceki aylara ilişkin bildirimlerin yapılmadığı tespit edilir ise kiralık araçlar ile olan taşımalar teminat harici olacaktır.” ifadesi bulunmaktadır.
Kiralık araçla yapılan nakliyelerde poliçenin 5. sayfasında belirtilen bir başka vurgu da “Kiralık araçlar ile yapılacak sevkiyatlar Şirket merkezine taşıma başlamadan faks çekilecek olup kiralık araç plakası bildirilmeyen sevkiyatlarda Sigortacının sorumluluğu yoktur.” şeklindedir.
Davacı şirketin çalınan mala ilişkin kiralık araçla yaptığı sevkiyatı davalı … şirketine sevkiyat başlamadan bildirdiğine dair bir belge sunulmamıştır.
Hasarın bildirimin süresinde olup olmadığı noktasında yapılan incelemede TTK ilgili maddelerinden biri olan m. 1475 de sigortalının Bildirim Yükümlülüğü başlığı altında “(1) Sigortalı sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde, sigortacıya bildirir. (2) Sigortalı kendisine yöneltilen istemi, aksi kararlaştırılmamışsa derhâl sigortacıya bildirir…” denilmektedir.
Kanunda anılan bu on günlük süre, sigortalının olayı öğrendiğinden itibaren başlatılsa bile—- tarihinde öğrenildiği beyan edildiği düşünülürse —- tarihine kadar davalı sigortacıya bildirilmesi gerektiği kanaati oluşmaktadır. Diğer yandan anılan maddenin ikinci fıkrasında ise çalınan malın sahibinin mal bedelini kendisinden talep ettiğini öğrendiği ——- tarihinde aksi kararlaştırılmamışsa derhal davalı sigortacıya bildirmesi gerektiği düşüncesi de oluşabilmektedir. Nitekim poliçede bu süre, “derhal veya en geç 3 gün içinde” denilerek sigortalının olayı öğrendiğinden itibaren en geç üç gün içinde, yani —- tarihine kadar sigortalısına bildirmesi gerektiği görülebilmektedir. Yine, poliçede bu üç günlük sürenin geçirilmesi halinde davalı sigortacının hasarı reddetme hakkı olduğu da açıkça belirtilmektedir. Somut durumda, davacının olayı ve tazminat talebini olayı öğrendiğini beyan ettiği 06.05.2015 tarihinden yaklaşık 20 gün sonra davalı … şirketine bildirdiği anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama neticesinde davacının taşımayı kiralık araçla yaptığı ve sigorta poliçesindeki bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği, zararı öğrendiğini iddia ettiği tarithten sonra poliçede ve kanunda belirtilen sürelerde sigortaya bildirmediği hususları nazara alınarak davacının basiretli tacir gibi davranmadığı, poliçe şartlarına uymadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar harcının peşin alınan 817,84-TL’den mahsubu ile bakiye 773,44-TL’nin talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5,617,83-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2019