Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/360 E. 2018/488 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/360 Esas
KARAR NO : 2018/488
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin dava konusu yerde faaliyet gösterirken, içindeki menkullerle birlikte davalıya 02.12.2015 tarihli sözleşme ile devrettiğini, sözleşmeye göre davalının ödemesi gereken üçüncü taksit olan 5.500,00 TL’yi ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün……. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili savunmasında özetle: müvekkilinin dava dışı …… Güzellik ve Cilt Bakımı Ltd. Şti.’ne ortak olduğunu, bu şirketin ….. Caddesi Şaşkınbakkal’da yer alan mecurda kiracı iken, kira bedelinin yüksek ve mecurun küçük olması ve binadan kaynaklı ruhsat sorunu ve işyerinin mühürlenmiş olması sebebi ile yeni bir yer arayışına girdiğini, müvekkilinin henüz yeni bir yer arayışında iken davacı ile tanıştığını, davacının ”işyerini devredeceğim, buradan çok ticari zararım oldu, ben mülk sahibi ile konuşup, 4.000 TL kiraya ve 4.000 TL depozitoya yerimi sana devredeyim” dediğini, davacının aslen mecurda eski kiracı olmanın dışında hiçbir hak ve sıfat sahibi değilken, müvekkiline ve dava dışı şirket ortağı Yasemin Kartal’a taahhütlerde bulunduğunu, müvekkili ile bu kira ve depozito bedelinde anlaşılmasının yanı sıra mecurda takılı olan 4 adet klima, taşınmazda ver alan tüm perdeler ve avizeler de dahil olmak üzere 11.000 TL üzerinden anlaştıklarını, müvekkilinin sıkışık durumda olduğundan ve davacı ile olan anlaşmasına güvenerek teklifi iyi niyetli olarak hemen kabul ettiğini ve eski mülk sahibine mecuru boşaltacağını bildirdiğini, davacı ile kararlaştırılan tarih olan 05.12.2015 te ödemeyi beyan ettiği 1.000 TL’yi davacının hesabına yatırdığını, daha sonra 4.500 TL’yi ödediğini, bu ödemelerin zaten davacının kabulünde olduğunu, yeni mülk sahibi ile 10.12.2015 tarihinde sözleşme için bir araya gelindiğinde, davacının asılsız taahhüdünün aksine, mülk sahibi taşınmazı asla 4.000 TL üzerinden kiraya vermeyeceğini, görüşme sırasında müvekkilinin iyi niyetine istinaden ancak 5.000 TL net kira bedeli ve 5.000 TL depozito karşılığında verebileceğini beyan ettiğini ve müvekkilinin büyük şok yaşadığını, ancak tüm düzenini ve programını buna göre ayarlayan müvekkilinin mecburen aynı gün içerisinde ortağı Yasemin Kartal ile konuştuğunu ve kira sözleşmesinin aylık net 5.000 TL, brüt 6.250 TL olarak kararlaştırılarak 10.12.2015 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığını, müvekkiline kira bedeli konusunda taahhüdünü yerine getirmeyen davacının, taahhüt etmiş olduğu avize ve perdeleri de sökerek götürdüğünü, müvekkilinin daha sonra perde yaptırmak ve avize taktırmak zorunda kaldığını, davacının bu hususa ilişkin SMS kayıtlarında olayı ikrar ettiğini, davacı hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının ………. Soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu, bu hususların SMS kayıtları, tanık beyanları ve e-mail kaydı ile sabit olduğunu, müvekkilinin sözleşmesine olan güvenden dolayı fazladan ödeyeceği kira, depozito bedeli ve perde avize bedelleri olmak üzere 19.500 TL ve ödemiş olduğu 5.500 TL bedel karşılığında toplamda 25.000 TL zarara uğradığını, davacının müvekkilinden hiçbir alacağının bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu belirtmiş olup, davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, kabul anlamına gelmeksizin müvekkilinin biran için davacıya borçlu olduğu düşünülse dahi müvekkilinin sözleşmeye duyduğu güvenden uğradığı zararın mahsubuna karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile devir sözleşmesine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 25/01/2016 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 01/02/2016 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, uyuşmazlığın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile 02/12/2015 tarihli işyeri devir sözleşmesi yaptıklarını, bu kapsamda bakiye 5.500,00 TL alacaklarının kaldığını, bu nedenle icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise aradaki sözleşme ilişkisini kabul etmekle birlikte davacıya toplam 5.500,00 TL ödeme yaptıklarını, mülk sahibinin kirayı davacı ile konuşulan miktardan daha yüksek bir fiyattan (aylık net 5.000,00 TL) kiraya vermesi nedeniyle zarara uğradıklarını, sözleşme bedeli olan 11.000,00 TL içerisinde mecurda yer alan perdeler ve avizeler ile klimaların müvekkile bırakılması bulunmasına rağmen, davacının kira taahhüdünü yerine getirmediği gibi avize ve perdeleri de sökerek götürdüğünü, bu nedenle sözleşmeden caymak amacıyla davacıya SMS gönderdiklerini davayı kabul etmediklerini savunmuştur.
Davacı ile davalı arasında 02/12/2015 tarihli işyeri devir sözleşmesi bulunduğu, sözleşmede devir bedelinin 11.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin 5.500,00 TL’lik kısmının (2 ayrı ödemede1.000,00 TL ve 4.500,00 TL olmak üzere) davalı tarafından ödendiği tarafların kabulündedir. Buna göre davacının davalıdan bakiye 5.500,00-TL alacağının kaldığı sonucuna varılabilir. Ancak burada davalının “sözleşme kapsamında davacı tarafından vaadedilen hususların yerine getirilmediği” yönündeki savunmasının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı, “sözleşme kapsamında davacının iş yerinin kira bedeli ve depozitosu konusunda güvence verdiğini” iddia etmesine karşın, dosyada mevcut 02/12/2015 tarihli sözleşmede iş yerinin kirasına ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiş olduğu anlaşıldığından davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Belirtilen sözleşmede sadece “klima, perdeler, avizeler bırakılacaktır.” ifadesine yer verildiği, duruşmada dinlenen taraf tanıklarının beyanları uyarınca klimaların iş yerinde bırakıldığı, perde ve avizelerin kısmen bırakıldığı anlaşıldığından, sözleşme gereğince bırakılmayan perde ve avizelerin adet ve değerinin belirlenememiş olması nedeniyle davacının bakiye alacağından hakkaniyet gereği 1.500,00-TL takdiri indirim yapılarak davanın kısmen kabulü yoluna gidilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır. İncelenen davacı defterleri uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu davaya konu edilen 7 adet irsaliyeli fatura kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 3.181,80 TL alacaklı olduğu, yine incelenen defterler uyarınca faturaya konu hizmetin davacı tarafından davalıya verilmiş olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin (4.000,00 TL asıl alacak 8,85 TL işlemiş faiz olmak üzere) 4.008,85 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak hesabı yargılamayı gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmeisne yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 273,85 TL harçtan peşin alınan 93,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 179,92 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 755,00 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 550,20 TL’sinin ve 29,20 TL başvurma harcı ile 93,93 TL peşin harç olmak üzere toplam 673,31 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 89,70 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 24,33 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
7-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı lehine 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden davalı lehine 1.491,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/05/2018