Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/350 Esas
KARAR NO : 2018/371
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı firmadan 85.000,00 Euro karşılığında araç satın aldıklarını, araca kaçak olduğu gerekçesi ile el konulduğunu, araç davacı şirket adına tescil edildi ise de firma sahibinin özel kullanımı için satın alındığını belirterek satış bedelinin faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili savunmasında özetle; Müvekkilinden kaynaklanan bir ayıbın olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ayıplı ürünün iadesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı, davalı firmadan 30/01/2013 tarihinde 85.000 Euro karşılığı 211.000,00 TL bedelle 2010 model Land Rover aracı satın aldığını, 17/12/2013 tarihinde ………… Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’nun …………… Soruşturma numaralı dosyası ile araca ihtiyati tedbir şerhi konduğunu, aracın halen yargılama konusu olması nedeniyle araçtan malik olarak yararlanma haklarını kullanamadığını beyanla bedel iadesi ile diğer zararlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Araçla ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Bakırköy 1.Sulh Ceza Mahkemesinin kararına istinaden araç üzerine şerh konduğu, kaçakçılık suçlaması ile başlatılan soruşturma sonucunda Bakırköy 1.Ağır Ceza Mahkemesinin …..E sayılı dava dosyası ile yürütülen ceza kovuşturmasının halen devam ettiği, davaya konu edilen aracın müsaderesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacının aracı davalıdan 30/01/2013 tarihinde 85.000 Euro karşılığı 211.000,00 TL fatura bedeli üzerinden satın aldığı ve aracın üzerine yukarıda açıklanan şekilde ihtiyati tedbir kararının işlendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacının araca ihtiyati tedbir konulduktan sonra davalıya …………… Noterliği’nin …………… tarih ve………. yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediği ve bedel iadesi talep ettiği, buna rağmen davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığı dosyadaki mevcut yazılarla sabittir.
Davacının davalıdan satın aldığı aracı malik olmanın verdiği haklar çerçevesinde kullanma veya gerektiğinde bir başkasına satma hakkına sahip olduğunu kabul zorunludur. Buna göre, davacı ülke şartlarına göre yüksek sayılabilecek bedeli ödeyerek satın aldığı aracı, davalıdan kaynaklanan kusur (araç hakkında kaçakçılık soruşturması başlatılması) nedeniyle, malik olarak dilediği gibi tasarrufta bulunamamış ve araçla ilgili başlatılan davanın ne kadar süreceği ve ne şekilde sonuçlanacağı da öngörülememektedir. Alıcı olan davacının ayıba karşı sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu konusunda hiçbir kuşku bulunmamaktadır. Davacı hukuki ayıbı öğrendiği anda bu hakkını kullanmak için davalıya ihtarname göndermiş, bu şekilde sonuç alamayınca da yargı yoluna başvurmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında davacının Türk Borçlar Kanunu’nun 227/1 maddesi gereğince sözleşmeden dönerek bedelini geri isteme hakkına sahip olduğu anlaşıldığından davanın bu kapsamda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davacının manevi tazminat isteminde bulunduğu görülmüş ise de; somut olayda davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde veya manevi dünyasına verilen bir zarar verici eyleme rastlanmadığından şartların yokluğu nedeniyle istemin reddine karar verilmiştir. Yine davacının hukuki danışmanlık ücreti adı altında istediği bedelin somut olay ile nedensellik bağı çerçevesinde belgelerle ispat koşulları oluşmadığından bu isteğinde reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; aracın satış bedeli olarak ödendiği anlaşılan 211.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, ödeme sırasında aracın davalıya teslimine veya davalının teslimden kaçınması halinde araç üzerindeki tedbir kalkana kadar aracın resmi yediemin deposuna çektirilmesine, araç üzerindeki rehin kalkması halinde araç mülkiyetinin davalıya geçirilmesi için Trafik Sicil Müdürlüğü’ ne yazı yazılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Her ne kadar davacı faiz isteminde bulunmuş ise de satın alma gününden itibaren aracı kullandığı ve aracın halen davalıya teslim edilmediği anlaşıldığından .davacının faiz isteminin reddine,
2-Davacının hukuki danışmanlık ücreti isteminin reddine,
3-Şartlar oluşmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 14.413,41 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL peşin harç ve 4.410,00 TL tamamlama harcı toplamda 4.439,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.974,21 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yatırılan 840,00 TL yargılama giderinden kullanılmayan 86,00 TL masrafın mahsubu ile ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 609,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf gider yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
8-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı lehine 18.610,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-2 nolu hüküm fıkrası uyarınca reddedilen miktar olan 25.000,00 TL üzerinden davalı lehine 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-3 nolu hüküm fıkrası uyarınca reddedilen miktar olan 25.000,00 TL üzerinden davalı lehine 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2018