Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/331 E. 2019/527 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/331 Esas
KARAR NO : 2019/527
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/03/2016
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin davalı şirkete ait emtiaların taşınmasını çeşitli zamanlarda üstlenip, cari hesaptan kaynaklı davalıdan 88.984,90 ttuarında alacağının bulunduğunu davalının bu bedeli ödememesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün ———- esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini takibin durduğunu davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, İcra dairesinin yetkisiz olduğunu, davacının bütün taleplerinin zamanaşımına uğradığını, eşya taşıma işlerinden kaynaklı alacakların zamanaşımının 1 yıl olduğunu, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın iddiasını ispatlar belgelerin bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün ——–Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin——–tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya ———- tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde ———tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız mali müşavir ve taşıma uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: davalı tarafından ticari defterler sunulmamış olup davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 03/06/2013 takip tarihi itibariyle olası alacağının karşılaştırımalı tespitinin ancak davalının da ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak sağlanabileceğini, aksi durumda yapılan tespitin tek taraflı olacağını ve aykırılık teşkil edeceğini, davalının defterlerini sunmaması yada sunmaktan kaçınması halinde davacının davalıdan 88.984,90 TL tutarında alacağı olduğunu mütalaa etmişlerdir. Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ve mahkememizce görülen eksiklikler nedeniyle bilirkişilerden ek rapor alınmış olup davacının davanın dayandığı icra takibine konu ettiği uluslararası taşımaların navlun ücretinden kaynaklanan bakiye alacağını davalı taraftan takibe konu ettiği miktar üzerinden 88.984,90 TL olarak talep edebileceğini mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Ek Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu davacının incelenen defterleri ile sabittir. Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi için HMK’nun 222. Maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacı taraf defterlerinin defterlerinin HMK 222. Maddesinde belirtilen usulde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafa ise usulüne uygun çağrı yapılmasına rağmen defterlerini ibraz etmediği gelen talimat sonucu ile anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasındaki ticari iş; davalıya ait dava dışı üçüncü kişiye sattığı ürünlerin ———– şehirlerine davacının fiili nakliyeci olduğu taşıma işidir. ———–ödeme yöntemi kararlaştırılmış olup; teknik bilgi gerektiren bu yöntem bilirkişi raporunda yükün navlunu tahsil edilmeden alıcısına teslim edileceğini belirten, navlunun önceden ödenmiş olduğunu belirten yöntem olarak açıklanmıştır. Aynı bilirkişi raporunda — yöntemi yan——– taşıma ücreti ödenmiş denen malın fiyatına belirlenen yere kadar navlun ücretinin dahil edildiği yöntem olarak açıklanmıştır. Taşımaya konu navlun faturası, CMR belgeleri ve taşınan mallara dair faturalar mali müşavir bilirkişi ve taşıma bilirkişi vasıtasıyla incelenmiş; davacı tarafça malların alıcılarına çekincesiz olarak teslim edildiği CMR belgeleri ile anlaşılmıştır. Davacı tarafça taşımaya konu hizmetlerin ifa edildiği, malların alıcılarına çekincesiz teslim edildikleri CMR belgeleri ile ispat olunduğundan; davacının defterlerine kayıtlı olduğu tespit edilen taşımaya konu faturaya dair hizmetlerin davacı tarafça verildiği ispat edilmiş; faturaya konu bedelin ödendiği ispat yükü davalı tarafına geçmesine rağmen davalı bu hususu ispat edemediğinden davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle Anadolu 14. İcra müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 88.984,90TL’sinin için İİK 67 maddesi gereğince iptaline ve Yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince cari hesaptan doğan alacak likit olduğundan 88.984,90TL nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de cari hesap alacağının kaynağı faturalar ——– tarihlidir ve BK 125- TBK 146. madde gereğince davacı tarafça takip tarihinden geriye doğru 10 senelik alacakların istenebileceği anlaşılmakla 10 yıllık zamanaşımı dolmadığından zamanaşımı itirazının reddi gerekmiş ve esasa ilişkin hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1- İstanbul Anadolu 14. İcra müdürlüğünün ———esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 88.984,90TL’sinin İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına,
2-Cari hesaptan doğan alacak likit olduğundan 88.984,90TL nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 6.078,55 TL harcın mahkememiz veznesine yatırılan 1.074,74 TL harç ve icra veznesine yatırılan 444,90 TL harçtan mahsubu ile 4.558,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 444,90 TL peşin harç, 264,80 TL posta-tebligat masrafı, 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.509,70 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.868,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gidera avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2019