Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/325 E. 2018/1228 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/325 Esas
KARAR NO : 2018/1228

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 27/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirkete ———– nolu kasko poliçesi ile sigortalı ———- plakalı araç ile davalıya ait —– plakalı araç sürücüsünün 26.01.2014 tarihinde çarpması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, araç sürücüsünün davacı şirkete sigortalı———— plakalı park halindeki araca çarparak olay yerini terk ettiğini, söz konusu kaza sonucu davacı şirket eksperi tarafından hasar tespiti yapıldığını, sigortalısına 07.02.2014 tarihinde 3.071,00 TL hasar tazminatı ödeyen davacının kanun gereği sigortalının halefi olduğunu, ayrıca davaya konu hasarın davalı sigorta şirketi tarafından ———————– no.lu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığının tespit edildiğini, müvekkili alacağının tahsili amacıyla borçlulardan ————— plakalı aracın işleteni sıfatıyla davalı————–sigortacısı diğer davalı————–‘ ye teminat limiti kapsamında İstanbul Anadolu ————– İcra Müdürlüğünün 2015/15984 E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığım, davalıların söz konusu takibe İtiraz ettiğini belirterek; İstanbul Anadolu —————— İcra Müdürlüğünün 2015/15984 E sayılı dosyası ile başlatılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline takibin devamına, alacağın asgari %20 kadarı icra inkar tazminatına, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin işleyen faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı————— vekili cevap dilekçesinde özetle,—— markası altında uzun süreli ————– araç kiralama işiyle iştigal ettiğini, kazaya karışan ——– Plakalı aracın 13.12.2010 başlangıç tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı ———– ———————- ne 48 ay süreyle kiralandığını, aracın şirkete 11.02.2011 tarihinde teslim edildiğini, kazaya karışan ————–plakalı aracın dava dışı —————-.’ne işleten kiracı sıfatıyla 4 yıl süre ile kaza tarihinden önce teslim edilerek aracın şirketin kullanımına bırakıldığını, dolayısıyla kaza tarihinde aracın fiili hakimiyetinin dava dışı şirkete ait olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının 26.01.2014 tarihinde maddi hasarlı kazaya kanştığını belirttiği aracın —– tarihleri arasında geçerli olmak üzere ———————— numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile davalı——– firması adına müvekkili tarafından sigorta ettirildiğini, davaya konu maddi tazminat talebinde ise müvekkilinin sorumluluğunun Karayollan Kanunu ve Trafik Sigortası kanunu gereği kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur oranın belirlenmesi gerektiğini, davalının davadan önce temerrüde düşürülmemesi nedeniyle sadece dava tarihi itibariyle işleyecek faizden sorumlu olabileceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; rücuen alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15984 Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 13/08/2015 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalılara/borçluya 19/08/2015 ve 21/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği davalıların süresinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlular tarafından yapılan itirazların davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada davacı ile davalı ——— yönünden aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Davalı ———– açısından yapılan yargılamada; Davalı—- açısından ise uzun süreli kiralama sözleşmesi nedeniyle süresinde verilmiş cevap dilekçesinde husumet itirazı vardır.
Yargıtay —————- Hukuk Dairesi 2015/8091 E.2018/1447 K. Sayılı ilamı ile;’ Araç işleteninin zarardan sorumlu olduğu ve işleten sıfatı bulunmayanın sorumluluktan kurtulacağı, davada dava şartı olan husumetin doğru biçimde belirlenmesi için gerekli araştırmanın mahkeme tarafından eksiksiz yerine getirilmesi gerekir. Davalı —- adına trafikte kayıtlı araç dava dışı —– kiralandığına göre, tanzim edilen kira sözleşmesinin 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı ——— işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Davalı ———– —————– plakalı araca ilişkin kiralama sözleşmesi, 11.02.2011 tarihinde aracın dava dışı üçüncü kişiye teslimine dair teslim belgesi sunduğu görülmüştür. Kaza tarihi 26.01.2014 olup, kaza tarihinde aracın uzun süreli kiralama sözleşmesinin bitip bitmediğinin tespiti amacıyla Davalı ———- defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ve 11.09.2018 tarihli bilirkişi raporu ile ‘——‘ adı altında davalı—– dava dışı —- ——. Şti.’nin 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin kira bedeli ödedikleri anlaşılmış ve kaza tarihinde aracın işleteninin Davalı ———- olmadığı, davadışı ————- Tarafından aracın uzun süreli kiralama sözleşmesine istinaden 11.02.2011 tarihinden itibaren kullanıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda değinilen Yargıtay içtihadı doğrultusunda; uzun süreli araç kiralama belgesi, araç teslim tutanağı ile aracın 10.03.2015 tarihinde iade edildiğine dair tutanak ile 2014-2015-2016 yılı araç kiralama bedelinin davalı Ekim’e ödendiğini gösterir ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı —- 2918 Sayılı KTK 85. Maddesi anlamında işletenlik sıfatının devam etmediği anlaşılmış olup; davalı — yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Vekalet ücreti açısından; Yargıtay ——-. Hukuk Dairesi 2015/13083 E.2018/6768 K. Sayılı ilamı ile;” Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda dosya içesindeki kaza tespit tutanağında kazaya karışan ————— ———– plakalı araç maliki olarak davalı———-.(Yeni Ünvanı ——- -.) gösterilmiş olması karşısında davacının bu araçla ilgili olarak yapılmış olan uzun süreli kira sözleşmesini bilmesi beklenmeyeceğinden, davacının kayda dayalı olarak davasını açmış olması sebebiyle davalı —————–.(————) lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma sebebi ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HUMK 438/7 md. uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.” şeklindeki içtihadı doğrultusunda somut olayda davacı davasını kayden malik görünümünde olan —— açmış olup; uzun süreli kiralama ilişkisini bilmesi beklenemeyeceğinden davalı——- lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davalı —— açısından yapılan yargılamada; İlgili sigorta şirketinden hasar dosyası celbedilmiş, kusur ve hasar incelemesi açısından dosyamız sigorta uzmanı, muhasıp bilirkişi, makine mühendisinden oluşan bilirkişiye heyetine tevdii edilmiş olup , bilirkişiler mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporlarında özetle: davalı ——-şirketinin cari hesap özetine göre dava dışı —————-. İle arasında süregelen ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, kira bedellerinin işbu cari hesap ilişkisini içerisinde yapıldığı ödemelerin ise fatura tarihinden sonra dava dışı şirket tarafından davalı şirket hesabına düzenli olarak havale gerçekleştiğini, dava konusu kazaya karışan ————————–plakalı araç işletenliğinin aracın uzun süreli kiralanması sebebiyle davadışı—————- ait olacağı davalı ——- ————— araç üzerindeki ffili tasarrufunun kalmadığını, işletenlik sıfatı bulunmadığını, davalı —————‘ne takip tarihinden önce ihbar yapıldığının belgelendirilememesi nedeniyle temerrüt tarihinin takip tarihi olacağı işlemiş faiz talep edilemeyeceği, ————- plakalı aracın sürücüsünün %100 kusuru olduğunu, rücuya tabi alacak miktarının 3.071,00 TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Davacı Kasko Şirketi tarafından dava dışı sigortalısına araçta meydana gelen kazaya dair hasar bedeli ödenmiş, hasar dosyası ile bu ödemenin yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı hasar bedelini ödemekle——————– plaka sayılı aracın haklarına halef olmuştur. Davacının Kasko sigorta şirketi olduğu ——– plaka sayılı araç park halinde iken; davalı ——– Sigorta’nın zorunlu mali mesuliyet sigortalısı olduğu —————- plaka sayılı aracın park halindeki araca tek yanlı çarpması nedeniyle———— plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu kabul edildiği ve hasara dair faturaların kadri maruf tespit edildiği bilirkişi raporuna mahkememize itibar edilmiş, denetime esas bilirkişi raporu esas alacak bakımından hükme esas alınmıştır. Davacı tarafça davalı ——- icra takibinden önce başvurduğuna dair bilgi ve belge sunulmadığından işlemiş faiz yönünden davalı Sigorta itirazında haklı görülmüş olup; İstanbul Anadolu ————–. İcra müdürlüğünün 2015-15984 esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın hasar bedelini gösterir fatura tutarını oluşturan 3.071,00 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince iptaline karar verilmiş, davacı ve davalıların şirket olması nedeniyle davanın nisbi ticari dava olduğu ve nisbi ticari davalarda talep gibi takibin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 ticari faiz üzerinden devamına hükmedilmiş, takibe konu faturada yazan hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden alacak likit kabul edilmeyerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
A) Davalı —— Yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
B) Davalı ————– A.Ş yönünden;
1-İstanbul Anadolu ——. İcra müdürlüğünün 2015-15984 esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 3.071,00 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 ticari faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 209,78 TL harcın davacı tarafça yatırılan 61,28 TL den mahsubu ile 148,50 TL ‘nin davalı ———‘den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı ——————-den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının uzun süreli kiralama ilişkisini bilmesi beklenemeyeceğinden davalı ———————– lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Red edilen kısım yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 517,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı————-ye verilmesine,
7-Davalı ——– tarafından yatırılan 600 TL bilirkişi masrafının kabul ve red oranına göre 513,54 TL’sinin davalı ———— alınarak, 86,46 TL’sinin davacıdan alınarak davalı ———————– verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 61,28 TL peşin harç, 1.200 TL bilirkişi ücreti, 149,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.410,28 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 1.207,07 TL giderin davalı——-den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasna,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı —— vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.