Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/308 E. 2019/1343 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/308 Esas
KARAR NO: 2019/1343
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/03/2016
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirket tarafından —- aleyhine —Asliye Ticaret Mahkemesinin — D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, ihtiyati haciz kararına istinaden —.İcra Müdürlüğünün ——- sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyasından müvekkil şirkete üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu ihbarnamede dava dışı şirketin müvekkil şirketteki alacağı 27.409,81 TL üzerine haciz konularak yapılan ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz edilmemesi sebebiyle borç müvekkil şirketin zimmetinde sayıldığını, dava dışı şirketin müvekkil şirkete herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, ticari defterlerin incelenmesiyle durumun ortaya çıkacağını iddia ederek; ——-.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesine istinaden müvekkil şirketin—- haczedilen 27.409,81 TL miktarda borcu bulunmadığının tespitini, icra dosyasına sunulmak üzere üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde menfi tespit davasının açıldığına dair yazı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davanın süresi içinde açılmadığını, davacı tarafından sunulan 21/06/2016 tarihli dilekçede davanın konusunun saptırıldığını ve tebliğ tarihinin tayinini talep ettiğini, davacının süresi geçtikten sonra —.İcra Hukuk mahkemesinde —- esas sayılı dosyası üzerinden tebligat tarihine ve tebligata yönelik şikayette bulunduğunu ve davanın —karar sayılı ilamla reddedildiğini savunarak; davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
–Asliye Ticaret Mahkemesinin — D.İş sayılı dosyası ile alınan ihtiyati haciz kararına istinaden -.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu————–karşı icra takibi başlatıldığı, icra dosyası üzerinden icra dosyasına taraf olmayan davacıya 3.haciz ihbarnamesi gönderildiği, ihbarnamede “borçlu — davacıdaki alacağı olan 27.409,81 TL üzerine haciz konularak borcun davacı şirketin zimmetinde sayıldığı” açıklamasına yer verildiği, davacı şirketin de “Dava dışı asıl borçlu —- borcunun olmadığından” bahisle menfi tespit istemli olarak bu davayı açtığı, yargılama sırasında davacının icra dosyasına davaya konu bedeli ödemek zorunda kaldığı ve davanın istirdat davasına dönüştüğü görülmüştür.
Davacıya gönderilen haciz ihbarnameleri ile ilgili olarak açılan davada; -.İcra Hukuk Mahkemesinin — Esas -Karar sayılı kararında “… Somut olayda, icra dosyası kapsamında bulunan tebligat parçalarından üçüncü kişiye birinci haciz ihbarnamesinin iki defa gönderildiği, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin ise tek seferde aynı tebligat zarfının içinde gönderildiği anlaşılmaktadır. İİK’nın 89.maddesinde belirtilen prosedür tamamlanmadan, üçüncü kişinin mallarına konulan haciz işlemi usulsüzdür, ayrıca İİK 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra belli süre geçirilmeden 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderilmesi yok hükmünde olup, bu husus bir hakkın yerine getirilmemesi kapsamında İİK’nın 16 son kapsamına giren şikayet niteliğindedir ve süresiz olarak takip sonuna kadar ileri sürülebilir. Bu durumda İİK 89/3 tebliği ve müteakip işlemlerin usulsüz olup şikayetin kabulü ile şikayetçi davacıya bu madde gereğince yapılan tebliğ işleminin iptaline karar verildiği.” ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
—.İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bu kararın tarafların temyiz-istinaf etmemesi üzerine 08/02/2019 tarihinde kesinleşmiş olduğu, celbedilen mahkeme kararı ile görülmüştür.
Yukarıda özetlenen—-.İcra Hukuk Mahkemesi kararı uyarınca; İİK’nun haciz ihbarnamesini düzenleyen 89.maddesine uygun olarak davacıya çıkarılan bir haciz ihbarnamesinin olmadığı, davaya konu —.İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası üzerinden üçüncü kişi durumundaki davacıya gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usule aykırı gönderilmiş olmaları nedeniyle icra hukuk mahkemesi tarafından tebliğ işlemlerinin iptal edildiği ve hükmün kesinleştiği, buna göre davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerinin usule aykırı olduğu ve davacı aleyhine yapılan haciz işlemlerinin haksız olduğu anlaşıldığından, davacının menfi tespit talebinin kabulüne, yargılama sırasında bedelin davacı tarafından ödenmiş olduğu anlaşıldığından davacının ödemek zorunda olduğu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davacının davalıya –. İcra Müdürlüğünün —- E sayılı dosya kapsamında borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında davacının menfi tespit istemine konu bedeli icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı toplam 27.409,81-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 1.872,36-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 468,10-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.404,26-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.810,50-TL yargılama gideri ile 468,10-TL peşin harç, 29,20-TL başvurma harcı toplamı 2.307,80 -TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 3.289,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2019