Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/288 E. 2021/865 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/288 Esas
KARAR NO : 2021/865

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2016
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili —– bir şirket olduğunu, müvekkili şirket aleyhine —– başlatıldığını, icra takiplerinin ——- bulunduğunu, müvekkili şirketin —- ettiklerini,— itiraz davaları açtıklarını, çek üzerinde —– çekin üzerinde bulunan müvekkili — üzerinde bulunan imzanın — olmadığını, bir başkası tarafından taklit edildiğini, takip konusu çekteki imzaya açıkca itiraz ettiklerini müvekkili şirket —- olmadığını ve taklit edildiğini bu nedenle böyle bir borcularının olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile: Borçlu davacı şirket yetkilisinin—- konu çek için ödeme yapmış olması— açıklama olması karşısında dava dilekçesinde — ile herhangi bir —-olmadığı şeklindeki beyanlardan çelişki dışında bir —- sonra hak düşürücü sürenin dolmasından hemen önce iş bu davanın açılmış olduğuna da dikkat çekmek gerektiğini, davacı borçlu şirketin ödeme emrini tebliğ aldıktan ya da haciz sonrasında gerçekten borçlu değilse iş bu davayı —–, ödemeler ——— hemen sonra dava açma yoluna gidildiğini, —— belirttiğimiz üzere çekin keşidecisi müvekkili olmadığını,———-
çekin imza———- olup olmamasının bu davanın ———- hakkaniyete aykırı olduğunu, imzanın ——- bir öneminin olmadığını, iddiaların kanunun borçlu olmayan iyiniyetli kişilere tanıdığı hakkın kötüye kullanılmasına yol açtığını, borçlu şirketin,———- sonrasında yaptığı ödemeler ve diğer tüm deliller davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu ve müvekkiline borçlu olduğunu kanıtlamadığını, davacı borçlunun kötü niyetli ve mesnetsiz bu davasının reddi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde deliller bölümüne yer vermemiş, dilekçe ekinde imza örneklerine ilişkin belge fotokopileri ibraz etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde,——- bilirkişi incelemesini delil olarak göçstermiştir.
Davaya konu ———— dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davalı tarafından davacı ve dava dışı 3 borçlular aleyhine asıl alacak ve ferileri toplamı 36.144,10-TL.nin tahsili talebiyle çeke dayalı ——– haciz yoluyla takip yapıldığı görülmüştür.
Takip dayanağı çekin incelenmesinde, keşidecisinin ———– davacının lehdardan sonra gelen ciro olduğu, çekin meşru hamili olan davalı ile davacı arasında bir cirantanın daha bulunduğu görülmüştür.
Çek aslı Mahkememiz kasasına———— —- raporunda; “inceleme —- —— imzaları arasında; ——– imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla —– eli ürünü olmadığı” şeklinde kanaat bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, —– takip dayanağı çekin arka yüzündeki davacı ——- davacıya ait olmadığı iddiasıyla İİK 72.maddesi uyarınca takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
İİK.nın 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
——-raporunda çekteki davacı şirket kaşesi üzerine atılı ciranta imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiş, takip dayanağı çekte — adına usulüne uygun şekilde atılmış ciro mevcut olmadığı, bu nedenle de davacının takip dayanağı çekten dolayı davalıya borçlu olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davanın kabulü ile birlikte davacı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Menfi tespit davasının kabulü halinde davacı lehine tazminatı düzenleyen İİK 72/5.maddesine göre “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme —- veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”şeklindedir. Buna göre davanın kabulü halinde davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi davalının kötü niyetli olduğunun ispatlanması gerekir. Davalı şirket takip dayanağı çekin cirantası olup, lehdar ile arasında bir ciranta daha mevcuttur. Bu nedenle son hamil olan davalının çekteki imzanın davacıya ait olmadığını bilmesi mümkün değildir. Davacı taraf davalının kötü niyetli olduğunu gösteren bir delil sunmamıştır. Bu nedenlerle şartları oluşmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile,—–sayılı icra takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin reddine
3-Alınması gereken 2.469,00 TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 617,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.851,74 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.221,30 TL yargılama gideri ile 617,26TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı toplamı 1.867,76TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden——– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.