Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/232 E. 2019/945 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/232 Esas
KARAR NO: 2019/945
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 16/10/2015
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —— Anadolu 24. İcra Dairesinin ——- Esas sayılı dosyası ile —–TL bedel üzerinden aleyhinde ilamsız icra takibi başlattığını, icraya konu tebliğin T.K’nun 21.Maddesine göre tebliğ edilip takibin kesinleştiğini, takibe konu kredi sözleşmesi alacağının asıl borçlusunun, çalışanı olduğu eczaneyi işletmekte olan ———– olduğunu, davacının kefil olarak göründüğünü ve sadece kendisine karşı takip başlatıldığını, öncelikle asıl borçlu hakkında takip yapılarak sonuçsuz kalması halinde kefile müracaat edilmesi gerektiğini, takibin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, davacının takibi haricen öğrenmesi nedeni ile yaptığı borca ve imzaya itirazın süresinde olmadığından reddedildiğini, itirazın reddi kararı üzerine davacının kıymet takdiri ile değeri —–TL belirlenen——— Plaka sayılı aracına haciz konularak —– tarihli ihale ile ——TL bedel ile satışının yapıldığını, imzanın sahteliği nedeni ile ——– Soruşturma sayılı dosya ile soruşturma başlatıldığını ve imza incelemesi neticesinde sözleşmede bulunan imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiğini, borçlusu olmadığı bir alacak nedeniyle aracı üzerinde yapılan satış ile hukuka ve yasaya aykırı olarak zararının doğmasına neden olunduğunu, alacaklı tarafından satışı yapılan ——–TL bedelli aracın düşük bedelle satılması neticesinde zararın meydana geldiğini, haksız ve dayanaksız yapılan satış nedeniyle doğan bu zararının icranın eski hale getirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde araç bedeli oranında zararının tazmin edilmesini ve bu süreçte psikolojik nedenlerle manevi olarak zarar görmesi nedeni ile——–TL manevi tazminat talep ettiğini, davalının yaptığı takipte haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı borçlu ———– ile müvekkili banka arasında imzalanan ve davacı borçlunun şahsi teminatının bulunduğu ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri uyarınca, dava dışı asıl borçluya, kefalet mukabili ticari kredi niteliğindeki —– nolu,—- nolu, kredi kullandırıldığını, icra takip tarihi itibariyle davacı borçlunun —- nolu ticari krediden sorumlu olduğu borç miktarının —–TL ve —— nolu ticari krediden sorumlu olduğu borç miktarının ——–TL olduğunu, ayrıca bu imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı asıl borçluya çek karnesi kullandırıldığını, karşılıksız çıkan ——– nolu ve ——- çek yapraklarının yasal yükümlülük bedelleri olan toplam ——TL müvekkili Banka tarafından yetkili hamillerine ödendiğini, davacının müvekkili bankaya, takip tarihinde toplam —–TL borcu bulunduğunu, Bu miktar takip talebi miktarı olduğunu fazlaya dair haklarının saklı olduğunu, davacı —–, dava dışı diğer borçlu ——— ile müvekkili banka arasındaki ticari nitelikteki kredi sözleşmelerinde müteselsilen kefil garantör olarak bulunması ve asıl borçluya ihtarname gönderilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine ——Noterliği’ne ait —– Tarihli ——- Yevmiye no.lu ihtarname, —– Noterliği’ne ait — Tarihli —— Yevmiye nolu ihtarname ve — Noterliği’ne ait —–Tarihli ——Yevmiye nolu ihtarname ile ödenmesi gereken miktarlar bildirilmiş ise de belirtilen sürede ödeme yapılmaması sebebiyle İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, süresi içerisinde geçerli bir itirazın bulunmaması sebebi ile de takibin kesinleştiğini, borçlu adına kayıtlı — – plaka sayılı aracın araç kaydına haciz şerhi işlendiğini, aracın icra müdürlüğünce satışa esas kıymet takdiri yapıldığını ve —— tarihli ihale ile dava dışı 3. Şahsa —–TL bedelle icraen satıldığını, Davacının dava dilekçesinde ——-TL manevi tazminat talep etmiş ise de manevi tazminat talep edilebilmesi için gereken şartların bulunmadığından tazminat talebinin de reddini, öncelikle hukuka, usule ve hakkaniyete aykırı olan tedbir talebinin reddine, tedbir kararı ile satışın takibin durdurulmasına, icra veznesindeki paranın tahsilinin önlemesine dair karar verilmesi halinde uğranılan zararın tazmini ve işbu davanın tüm istem ve talepleri ile birlikte reddi ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME GEREKÇE;
Dava, menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, Genel Kredi Sözleşmesinde imzası olmamasına rağmen sahte imza ile kendisinin kefil gösterilerek hakkında haksız icra takibi yapıldığını, yapılan bu takip kapsamında kendisine ait ——plakalı aracın satıldığını, haksız takip nedeniyle oluşan ——–TL maddi zararı ile yaşadığı psikolojik sıkıntılar nedeniyle oluşan manevi zararına karşılık —–TL tazminatın hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı banka ise, davacının dava dışı borçlu ——— kullanmış olduğu ticari kredinin kefili durumunda olduğunu, bu nedenle ödenmeyen kredi bedelleri yönünden icra takibi başlatıldığını, davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Davaya konu İstanbul Anadolu 24. İcra Dairesi’nin —- E sayılı dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, yapılan incelemede dosya alacaklısının davalı ——– borçlusunun ise davacı— olduğu, takibe dayanak olarak dava dışı asıl borçlu——-kullandırılmış olan ——— tarihli ticari kredi sözleşmesinin gösterildiği, davacının sözleşmenin müteselsil kefili olduğunun belirtildiği, davacı tarafından dosyaya yapılan itirazın süresi içerisinde yapılmadığından bahisle icra müdürlüğü tarafından kabul edilmediği, takip kapsamında davacıya ait ——— plakalı araç üzerine haciz konulduğu, aracın kıymetinin —-TL takdir edildiği, aracın satışa çıkarıldığı ve satış günü olan—- tarihinde ——–TL bedelle satıldığı anlaşılmıştır.
Davacının icra takibine dayanak olarak gösterilen Genel Kredi Sözleşmesindeki imzanın sahteliğini ileri sürmesi nedeniyle mahkememizce davalı bankadan sözleşme aslı getirtilmiş, davacının imza örnekleri alınmış ve mukayeseye uygun davacı imzaları toplandıktan sonra dosya —— gönderilerek sahtelik iddiasıyla ilgili rapor aldırılmıştır. ——– tarihli raporu uyarınca “İnceleme konusu belgenin 53. Sayfasındaki davacı ——- atfen atılı imza ile———- mukayese imzaları arasında; tersin biçime, işlerlik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı —— eli ürünü olmadığı” anlaşılmıştır.
Açıklanan bu rapor uyarınca, icra takibine dayanak olarak gösterilen Genel Kredi Sözleşmesindeki davacı adına atılı olan kefil imzasının davacıya ait olmadığının kabulü zorunludur. Buna göre davacıya yönelik olarak başlatılan icra takibinin haksız olduğu, haksız olarak başlatılan bu takip nedeniyle davacının uğramış olduğu zararların buna neden olan davalı tarafından karşılanması gerekmektedir. Davacıya ait ——– plakalı aracın yapılan icra takibi kapsamında haczedilerek satıldığı tarafların kabulündedir. Davacının “aracın satış bedeli olan ——TL’nin kendisine iadesi” yönündeki talebi bu nedenle yerinde görülerek bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı banka, kefil olarak sorumlu tuttuğu davacıya karşı icra takibi başlatmadan önce, davacının geçerli bir kefaletinin bulunup bulunmadığını araştırmakla yükümlüdür. Bankacılık mevzuatı gereğince kredi talebinde bulunan ve kredi sözleşmesine kefil olarak imza atacak kişilerin bizzat ilgili banka şubesinde hazır edilerek, kimlik tespiti yapıldıktan sonra imzalarının alınması gerekmektedir. Somut olayda davacının banka şubesinde hazır olmadığı halde yerine bir başkası tarafından imzasının atıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre başlatılan icra takibinde davalının kötü niyetli olduğunun kabulü gerekeceğinden, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıda açıklanan olay örgüsü içinde; davacının gerçekte kefili olmadığı bir borçtan dolayı uzunca bir süre haciz tehdidi altında kaldığı, şahsi aracının haczedilerek satılması nedeniyle maddi zararı dışında ayrıca uğramış olduğu açık haksızlık nedeniyle manevi olarak da zarara uğramış olduğunun kabulü ile, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalının haksız davranışı sonucunda davacının yaşayabileceği üzüntü ve sıkıntı gözetilerek davacının manevi tazminat istemi kısmen ——- kabul edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının menfi tespit isteminin kabulü ile; davacının İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosya kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Takip haksız ve alacaklı kötü niyetli olduğundan alacağın %20’si oranındaki kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Davacının istirdat isteminin kabulü ile; 38.300,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Alınması gereken 2.787,05-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 654,07-TL peşin harç,1.673,00-TL bakiye karar harcı taplamı 2.327,07-TL’den mahsubu ile bakiye 459,98-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 233,20-TL yargılama giderinin, ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 219,74-TL’si ile 654,07-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı, 1.673,00-TL bakiye karar harcı toplamı 2.574,51-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 24,00-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1,39-TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 4.563,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden davacı lehine takdir olunun 2.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden davalı lehine takdir olunan 2.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/10/2019