Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/220 E. 2021/611 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/220 Esas
KARAR NO: 2021/611
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 23/02/2016
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili tarafından karşı taraf aleyhine dosyada onaylı örnekleri bulunan irsaliyeli fatura alacaklarına dayanak —– sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borçlu vekili tarafından —— tarihinde öncelikle yetki itirazında daha sonra ise borçlunun müvekkili firma ile cari hesap ilişkisine göre ticaret yapmakta olduklarını, borçlu şirkete herhangi bir ihtar ve ihbar gönderilmeden hesabın kesilmesi ve icra takibine girişilerek takip masrafları ve ücreti vekalet ve harç gibi ferileri yüklenecek şekilde icra takibi yapılmasının ticari örf ve adet ile bağdaşmamakta olduğunu, muaccel olan bir borçlarının bulunmadığını, bu sebeple davalı borçlunun mütemerrit olduğu bir borcunun bulunmadığını iddia ederek takibe itiraz ettiğini, netice itibari ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafından ileri sürülenişbu davaya konu itirazların yersiz, hukuki dayanaktan yoksun, davalının borca ve yetkiye itiraz iddialarının hukuken korunamayacağı gibi kötü niyet taşıdığından taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, karşı tarafın yetki itirazı ve boırca itirazına yönelik olarak dava dilekçesinin iki ana başlık altında toplandığını,taraflar arasında icra takibine konu olayda HMK gereği kesin yetki kurallarının uygulanacağına ilişkin bir kaidenin söz konusu olmadığını, bu sebeple davada HMK. m.5 atfı gereği TBK. 89 maddenin uygulanamayacağını, müvekkili şirketin yerleşim yerinin—– olduğunu, bu nedenlerle yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, ömüvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap sözleşmesi olmadığını, müvekkili şirketin ticari ilişkide bulunduğu hiçbir şirket ile cari hesap sözleşmesi ile iş yapmadığı gibi hazırlanan irsaliyeli faturalardan da görüleceği üzere malın tesliminden itibaren makul bir süre tayin edilerek son ödeme günü konusunda esnek davranarak ticari ilişkide bulunduğu şirketlere faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkili şirketin davalı borçlu şirket ile —– tarihinden bu yana aralarındaki ticari ilişkileri sonucu irsaliyeli faturaları usulüne uygun olarak kestiğini, bu şekilde kesilen toplam——– faturaların son ödeme günü geçmesine rağmen ödenmediğini, davalı borçluya bu durumun müvekkili şirket yetkilisi ve muhasebe departmanı tarafından borcun ödenmesinin şifaen talep edilmesine rağmen borçlunun borcu ödememekte direndiğini, kötü niyet ve haksız bir bicimde borcu ödemekten kaçınmak amacı ve bu süre zarfında işlemleri durdurmak amacıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; vekaletnamelerinden ve müvekkili şirketin ticari sicil kayıtlarından da görüleceği üzere müvekkili şirkete mahkememiz dosyası üzerinden açılan davada yetkili mahkemenin davalı olan müvekkilinin yerleşim yeri olan —– ilçesi adliyesi olduğunu, davalının açmış olduğu işbu davanın görüm ve çözüm yerinin—- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu davaya konu——- sayılı dosyasında beyan ettikleri yetki itirazı ile işbu dosyada da —— yetkili olması sebebi ile açıkça ve süresi içinde yetki itirazında bulunduğunu ve dosyada açıklanan nedenlerle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, esas yönünden konuya baktıklarında ise müvekkili şirket ile davacının cari hesap ilişkisi içinde olduğunu, hesap katedilmeden bir takip yapılmasının ticari örf ve adet ile bağdaşmadığını, davacı tarafın alacağının tespiti için tarafların ticari defterlerinin incelenmesini ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle ——- yetkili ve görevli olması sebebi ile öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile mahkememizce yetkisizlik kararı verilmesini, davacı tarafın haksız ve yersiz itirazının iptali talebinin reddiyle yargılama gideri, vekalet ve icra inkar tazminatı talebinin reddine ve tüm bu giderlerin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile itirazın iptali şeklinde açılan davada yargılama sırasında davalının iflası üzerine kayıt kabul davasıdır.
—–sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmıştır. Ödeme emrinin müflis borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, davalının– tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, davanın —- tarihinde açıldığı itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali olarak açılmış ise de davalı hakkında —- kararı ile iflas kararı verildiği kararın —–tarihinde kesinleştiği, anlaşıldığından yargılamaya iflas kararından sonra kayıt kabul davası olarak devam edilmiştir.
Dava fatura alacağından kaynaklandığından takip ve dava açıldığı tarih itibari ile yetkili icra dairesi ve mahkeme BK 89 uyarınca tespit edilmiş ve mahkememiz yetkili olduğundan yetki itirazı red edilmiştir.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; Davalı defterleri talimat mahkemesi aracılığı ile inceletilmiş olup—- defterleri sunulamadığından incelenemediği —– yılı defterlerinin incelendiği bu inceleme neticesinde davalının takip tarihi itibari ile —-borçlu olduğu tesiti yapılmış ise de davacı defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen ek raporda davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu iflas tarihi itibari ile davacının —- işlemiş faiz olmak üzere —– alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir. Davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması sebebi ile davacı defterleri hükme esas alınmıştır. Davacı vekili —— tarihli dilekçesi ile rapora itiraz edip talebini — çıkarmış olduğundan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; toplam — davacı alacağının ——- sayılı dosyası ile oluşturulan iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Alınması gereken 1.540,28-TL karar harcına karşılık peşin alınan 255,17-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.285,11-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarfolunan 2.897,00-TL tebligat-müzekkere ve bilirkişi giderinin davanın kabul kısmına isabet eden 2.667,76-TL’si ile peşin alınan 255,17-TL harç gideri toplamı 2.922,93-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 1.937,53-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 13/07/2021