Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/212 E. 2018/716 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/212 Esas
KARAR NO : 2018/716
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının 24/06/2015 tarihinde Anadolu 16.İcra Müdürlüğünün ……. sayılı dosyası ile davacı aleyhine 01.05.2015 tanzim ve 01.06.2015 vade tarihli 2.100 $ bedelli senet ile icra takibi başlattığını, davacının davalıya herhangi bir borcu olmadığını, davaya konu bononun davacının iradesinin fesata uğratılarak tehdit ve hile ile imzalatıldığını, senetteki kayıtta nakten ibaresinin geçtiğini, ancak davacıya davalı tarafından hiçbir zaman böyle bir para verilmediğini, davalı tarafça davacıya bu paranın hangi bankadan gönderildiğinin ispatlaması gerektiğini, senedin zorla imzalattırıldığına ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma Nolu . Soruşturma Nolu Dosyaları ile başvuruda bulunulduğunu belirterek davacının Anadolu 16.İcra Müdürlüğünün.Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takip dayanağı belgenin kıymetli evrak niteliğinde senet olduğundan görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalı ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığını, ikisinin de farklı kişilerin yanında farklı işlerde çalıştığını, davacının işte çalışması veya işten ayrılması ile davalının alakasının olmadığını, davacının iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının bir süre önce parasal sıkıntı yaşadığını, çok zor durumda olduğunu belirterek davalıdan yardım istediğini, davalının, davacının çalıştığı yeri bilmesi ve işverenini de tanımasının verdiği güvenle davacıya 2.500,00 USD borç para verdiğini, bu meblağın 400,00 USD sini ödeyen davacının, bakiye borcu ödemekte zorlandığını, borcunun karşılığı olarak bono vereceğini söylediğini, daha sonra takip konusu bonoyu tanzim edip davalıya verdiğini, bononun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını belirterek davanın reddine, davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, davalı tarafından 01/05/2015 tanzim ve 01/06/2015 vade tarihli, 2.100,00 USD bedelli senede dayalı olarak kendi aleyhine icra takibi başlatıldığını, senedin tehdit ve hile ile imzalatıldığını, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia etmiş; davalı ise iddialarını kabul etmediğini, senede konu alacağın davacıya 2.500,00 USD borç para vermesinden kaynaklandığını, davacının 400,00 USD’lik bölümünü ödediğini, bakiye kısmını ödemediği için icra takibi başlattıklarını savunmuştur.
Davacının tehdit ve hile iddiası nedeniyle göstermiş olduğu tanıklar dinlenmiş; dinlenen davacı tanıkları …….. ve …’in olayla ilgili doğrudan bir bilgilerinin olmadığı, davacının daha sonraki tarihlerdeki anlatımları ile olaydan haberdar oldukları anlaşıldığından beyanlarına itibar edilmemiştir.
Davacının davalı hakkında suç duyurusunda bulunmuş olması nedeniyle ilgili soruşturma dosyası getirtilerek incelenmiş; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının .S. Sayılı dosyası ile davacının şikayetçi olduğu, … isimli şahsın ise şüpheli olduğu dosyada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, karara itiraz üzerine İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin . K. Sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına mahkememizce karar verilmiş ise de; taraf vekillerinin ”müvekkillerinin tacir olmaması ve defter tutmadıklarını” beyan etmeleri nedeniyle bilirkişi incelemesinin yapılamadığı anlaşılmış; davacının menfi tespite konu 01/06/2015 vade tarihli 2.100,00 USD bedelli senedin tehdit ve hile ile imzalatıldığı yönündeki iddialarını ispata yarar delil sunamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 96,07 TL harçtan mahsubu ile bakiye 60,17 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2018