Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/163 E. 2020/109 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/163 Esas
KARAR NO: 2020/109
BİRLEŞEN ———ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ —-ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/02/2016
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: tarafların arasında yapılan ———- gereğince davacı tarafından gönderilen avans karşılığında davalının mal teslimi yapmadığını bu nedenle davalı aleyhine, ——-İcra Müdürlüğü’nün ——– esas numarası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça yasal 2 haftalık cevap süresi geçtikten sonra sunulan cevap dilekçesinde; Davacı tarafından dava konusu edilen miktarın dayanağı olarak gösterilen——— — davacı ile müvekkili arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığını, sözleşmede davacı şirket adı bulunmadığı gibi müvekkilinin dc imzasının bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin pasif dava ehliyeti olmadığının ve husumet yöne İtil enleyeceğini, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekliğini, davacı tarafından borcun dayanağı olarak sunulan sözleşmede davacı tarafın yer almadığı gibi müvekkili şirketin imzasını da İçermediği için davacı şirket ile müvekkili arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmenin üe bulunmadığından müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkili ile ———arasındaki ticari ilişkinin, taraflar arasında akdedilen—— ile————- sözleşme ile kurulduğunu, sözleşmeler gereği müvekkili şirketin satıcı sıfatıyla malı teslim etmeyi, dava dışı ———- ise alıcı sıfatıyla malı teslim almayı ve ödeme yapmayı yükümlendiğini, müvekkilinin bu sözleşmeler gereği sözleşmeleri konu malları zamanında leslim ettiğini, müvekkilinin ——-İhracattan———– alacağının bulunmasına rağmen —————- organik bağı olan diğer firmaların teslim aldığı mallara ilişkin müvekkili şirkete zamanında ödeme yapmadığını, sözleşmedeki ödeme yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sonrasında ise 3. İhracata ilişkin bir siparişte bulunulduğunu ve müvekkili şirkete ——- ödeme gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin alacağından bakiye kalan ——- iadesinin istendiğini, müvekkili şirketin bakiye kalan ——iade ettiğini,—– davacı tarafça sunulan sözleşmede yer alan dava dışı ——— davacı———— arasında organik bağ bulunduğunu, ——– bankalarından dolar ve yabancı para gönderme imkanının bulunmadığını, ba bağlamda ———– davacı tarafça sunulan sözleşmede yer alan ———- aracılık yapmakta olan firma olduğunu, bu hususun dosyaya sunacakları ———– yetkilisi ile müvekkili şirket arasındaki mail dökümleri ve dinletecekleri tanık beyanları ve ilgili şirketlerin ticari defter ve kayıtlarıyla da sabit hale geleceğini, ———– müvekkilinden aldığı malları aracılık yapmakta olduğu davacı şirket yada dava dışı ———— firmasına teslim edip etmediğini müvekkili şirketin bilemeyeceği gibi ———–mallan teslim etme edimini yerine getiren müvekkilinin tarafı olmadığı herhangi bir ilişkiden borçlu olarak sorumlu tutulamayacağının son derece açık olduğunu belirtmiş olup, ———- davanın husumet, hukuki yarar yokluğu ve derdestlik itirazları dikkate alınarak usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ———ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ –
ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların arasında yapılan ——- kontrat numaralı sözleşme gereğince davacı tarafından gönderilen avans karşılığında davalının mal teslimi yapmadığını bu nedenle borçlu/davalı aleyhine, ——– icra Müdürlüğümün ——— esas numarası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla itirazın İptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı tarafından dava konusu edilen —– tarih,——– sözleşmesinin dayanak gösterilmek suretiyle ——— Asliye Ticarct Mahkemesi’nin ———– Esas sayılı dosyası ile bu davanın konusu, dava miktarı ve ncticei talebi aynı olan derdest bir davanın ikame edildiğini, HMK, 114. Maddesindeki dava şartlarının gerçekleşmediği, aynı davanın mükerrer açılmış olduğu ve halen derdest olduğunu, davacı tarafın huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının ve menfaatinin bulunmadığının açıkça onaya çıkacağım, davanın IIMK 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava konusu borcun dayanağı olarak sunulan sözleşmede müvekkilinin imzası olmadığını, davacı ile müvekkili arasında davacının iddialarının aksine herhangi bir ticari ilişkinin de bulunmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkili ile ————- arasındaki ticari ilişkinin» taraflar arasında akdedilen ——————- kurulduğunu, sözleşmeler gereği müvekkili şirketin satıcı sıfatıyla malı teslim etmeyi, dava dışı ————— ise alıcı sıfatıyla malı teslim almayı ve ödeme yapmayı yükümlendiğini, müvekkilinin bu sözleşmeler gereği sözleşmeleri konu malları zamanında teslim ettiğini, müvekkilinin ———- alacağının bulunmasına rağmen ——– ve organik bağı olan diğer firmaların teslim aldığı mallara ilişkin müvekkili şirkete zamanında ödeme yapmadığını, sözleşmedeki ödeme yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sonrasında ise —. İhracata ilişkin bir siparişte bulunulduğunu ve müvekkili şirkete ——ödeme gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin alacağından bakiye kalan —- iadesinin istendiğini, müvekkili şirketin bakiye kalan ———-İade ettiğini, ——- ile davacı tarafça sunulan sözleşmede yer alan dava dışı ——- davacı ——— arasında organik bağ bulunduğunu, ———– bankalarından dolar ve yabancı para gönderme imkanının bulunmadığını, bu bağlamda —— firmasının davacı tarafça sunulan sözleşmede yer alan ————aracılık yapmakta olan firma olduğunu, bu hususun dosyaya sunacakları ———– yetkilisi ile müvekkili şirket arasındaki mail dökümleri ve dinletecekleri tanık beyanları ve ilgili şirketlerin ticari defler ve kayıtlarıyla da sabit hale geleceğini, —————– müvekkilinden aldığı malları aracılık yapmakta olduğu davacı şirket yada dava dışı ———–teslim edip etmediğini müvekkili şirketin bilemeyeceği gibi ————- malları teslim etme edimini yerine getiren müvekkil inin tarafı olmadığı herhangi bir ilişkiden borçlu olarak sorumlu tutulamayacağının son derece açık olduğunu belirtmiş olup» huzurdaki davanın husumet, hukuki yarar yokluğu ve derdestlik itirazları dikkate alınarak usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava ve birleşen dava hukuki niteliği itibari ile —– adet icra takibine ilişkin itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan——- İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin —— tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya ——– tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde ———- tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Birleşen dosyamız arasına alınan ———— İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin ——- tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde ——– tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: davalı —— firmasının usulüne uygun tutmuş olduğu defterlerinde takip konusu ——— isimli firmaya alacak olarak kaydettiği, ——– kayıtlarında tanzim ettiği tüm fatura ve ödemeleri dava dışı ———-dava dışı firma adına yer aldığı ve takip tarihi itibarıyla dava dışı———hesabının ———- olduğu, davalı kayıtlarında davacılar adına açılan başka bir hesabın bulunmadığını, asıl dava yönünden davalının, davacı … tarafından gönderilen———- yurt dışı havalesini kayıtlarına dava dışı ————-hesabına alacak olarak kaydedip organik bağ iddiasında bulunsa da, dava dosyasında bu ilişkiyi kanıtlayacak somut bir belgeye, rastlanmadığı, davalı tarafından dava konusu son kontratın imzalandığı ———- tarihinden önce ——– tarihlerinde ——- ismiyle davacı tarafından gönderilen ———ödemenin tek başına dava dışı————ile organik bağ ilişkisini ispatlayamayacağı, davalı tarafından ——— tarihli yurt dışı havalesi karşılığında gönderilen bir ürün olmadığından ———- takip tarihi itibarıyla davacı … ——– davalı——– olduğunu, birleşen Dava Yönünden ———Yapıları açıklamalar ve tespitler gereği, birleşen davada, davacı … tarafından gönderilen,———tarihinde ——davalı ——– yurt dışı havalesi açıklamasıyla kayıtlarına dava dışı ———– olarak kaydedip, yapılan ödemenin mevcut borç ilişkin olduğu, dava dışı———- aracı fınna olup, davalı diğer firmalarla organik bağ iddiasında bulunsa da dava dosyasında bu ilişkiyi kanıtlayacak somut bir belgeye rastlanmadığı, davalı tarafından dava konusu son kontratın imzalandığı ——- tarihinden önce davalının borçlu olduğunu gösteren bir davalı faturası/teslimatı——– bulunmadığı, dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgelere göre davalının organik bağ iddiasını ispatlayamadığından —–tarihi itibarıyla davacı———— gönderdiği avans bedeli karşılığı ——–alacaklı olduğu değerlendirildiğini, Davacıların: Davalı tarafından ——-İcra Müdürlümü ——-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu ——- İcra Müdürlüğü —– Esas ve ——– İcra Müdürlüğü’nün ——- E sayılı dosyasına yapmış olduğu ———– olmak üzere toplam alacak yönünden itirazın iptalini isteyebileceğini, mütalaa etmiştir.
Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmış olup bilirkişi raporunda özetle, 17/17 kontrat no.lu sevkiyatlardan kalan alacak karılığı olduğunu iddia etse de,——- tarihli sözleşmenin —–ile ilgisinin bulunmadığı, ——- yaptığı ödemeyi ———- adına bu yüklemelerden çok sonra akdedilen ———- karşılık olduğundan organik bağ iddiasını İspatlayan somut bir İlişki kurulamadığı yönündeki kök rapor kanaati ek raporda da değişmediğini, Birleşen Davada: ——- celp edilen ödeme emrinde, parayı gönderen firma sözleşmenin tarafı olan ——– alan da davalı ————–açıklamasında da————-açıklaması yer almaktadır. Dosya kapsamında taraflar arasında imzalanan ———tarihli sözleşme, asıl davanın da konusu olan, toplam ——— mal bedelidir. Davacı … ——– bu sözleşme kapsamında yapmıştır. Davalı tarafından organik bağ iddiasıyla sunulan diğer iki kontratta, ——————–olarak alıcısı dava dışı ———-ismi yer almaktadır. Yukarıda da ifade edildiği gibi davalı ——- kapsamında kontrat kapsamı malları ihracat vesaikleriyle sabit olduğundan —————– ile organik bağ iddiasını ispatlayan somut bir ilişki kurulamadığı yönündeki kök rapor kanaati ek raporda da değişmediğini, davacıların: davalı tarafından——–İcra Müdürlümü ———- esas savıli dosyasına yapmış olduiu —————İcra Müdürlüğü ——- esas savdı dosyasına yapmış olduğu ————asıl alacak,—– cezai sari olmak üzere toplam—————- yönünden itirazın iptalini isteyebileceğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, birleşen dava dosyası ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; asıl davacı——- Birleşen davacı … olup her iki dosyada davalı ————–incelendiğinde;—— tarihli sözleşmenin tarafları —- teslim edilecek —— bedeli —————— toplam tutarın ———— olduğu, ——– adet akrilik emulsiyon acronal malı olduğu, malı gönderenin ————– alıcı———————- olarak düzenlendiği görülmüştür.
Asıl davada davacı …; sözleşme gereği avans ödemesi yaptığını fakat malların teslim edilmediğini iddia ederek icra takibi yapmış; icra takibinde de sebepsiz zenginleşmeye dayanmıştır.
——- tarafı olmayan, davacı———- tarihli havale işleminde açıkça ————————– yazdığı —— gelen yazı cevabı ile ve dava dosyasında bulunan ödeme emri isimli belge ile sabittir. Davacı … şirketi tarafından davalı——-gönderilen ————— tarihinde gönderilmiştir. ——— ibaresinin sehven yazıldığı davacı vekili tarafından beyan edildiği gibi toplanan deliller ve sözleşme kapsamı ile bu husus sabittir.
Birleşen davacı ——— tarihli havale işleminde ise açıkça ——— tarihli sözleşmenin ———— şartnamesine göre malları için —– yazdığı —- gelen yazı cevabı ve birleşen dava dosyasında bulunan ödeme emri isimli belge ile sabittir. Sözleşme tarihi ———— numaralı şartnamesine göre mallar için——- açıklamasıyla ———- havale etmiştir.
Davacı asıl ve birleşen dava dosyasında davacı olan her iki şirketin aynı kişiye ait olduğunu; ——–olduğunu, ——- olduğunu, —— işleminde sorun olduğu için paranın ——– tarafından gönderildiğini beyan etmektedir.
Davalı yan tüm aşamalarda ısrarla ——- toplamda üç adet ihracat işi yaptığını, her birini———isimli dava dışı firma ile yaptığıklarını, dava konusu havalelerin———-numaralı ithalatta ödenmeyen bedellere ilişkin olduğunu, davacılar ile ——- arasında organık bağ olduğunu beyan etmekte ve buna delil olarak ——— tarafından kendisine gönderilen bedellerin —— hesabına alacak olarak kaydettiğini göstermektedir. Davalı defterleri incelendiğinde davacıların yaptığı ödemelerin de ——hesabına alacak kaydedildiği ve —— borcunun sıfırlandığı anlaşılmaktadır. —– tarihli sözleşmeden eski tarihli, davalı —- arasında —–tarihli ————sözleşmenin yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacılar arasında organik bağ olduğu hususu tüm dosya kapsamı, davacıların bu yöndeki beyanı, davalının beyanı ile sabit ve bu yönde bir husumet yoktur. Asıl ve birleşen dosyaya sunulan vekaletnameler incelendiğinde; davacı ve birleşen davalı şirket için tek vekaletname verildiği de sabittir.
İspatı gereken ise; davalı tarafça iddia edilen; dava dışı ——- ile davacılar arasında organik bağ olduğu hususudur. Bunu ispat etmek için davalı tanık dinletmek istetmiş fakat HMK 200. Maddesi gözetildiğinde tanık ile ispat edilemeyecek hallerden olduğu için davalı tarafın tanık dinletme talebi reddedilmiştir. Bunun yanında davalı yasal süresinden sonra——– tarihli beyan dilekçesi ekinde bu hususa delil olaral mail sunmuş ve bu mail içeriğinde ——-geldikten sonra ——– ayrılacak ve —– için hak sahibi olmayacağı” temin edilmiştir. Söz konusu mailin ———sahibi tarafından gönderildiği beyan edilmektedir. Yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olan ve sözleşme karşısında ispat gücü olmayan bu mail ile davacılar ile ———- arasında organik bağ iddiası kanıtlanamamıştır. Nitekim birleşen dosya davacısı ve sözleşmenin alıcısı konumunda olan davacı —— kapsamındaki malların teslim edilmediğinden bahisle gönderilen havalelerin iadesini istemiştir. Davalı ——– kapsamında malları ——— teslim ettiğini ispat etmekle yükümlü olup; malların teslimi yönünde yargılamanın başından beri herhangi bir beyan ve delil sunmamıştır. Davalı —— nolu —— konu malların teslim edildiğini ispat edememiştir. Yargılama sürecinde sürekli davacı ve davalının taraf olmadıkları iki ihracata dair evrakları sunmuş fakat üçüncü ihracata dair ödeme belgesi veya herhangi bir belge, malların teslimine dair tutanak sunmamıştır. Davalı yanca, delil ibraz süresinden sonra dosyaya sunduğu ve davacı yanca süresinden sonra savunmanın genişletilmesine muvafakat etmediği; e mail de organik bağ iddiasını ispata yeterli değildir. Dosyada mevcut ———- ticaret sicil kayıtları tercümeleri, ———– vekaletnamelerinde yazan şirket yetkilileri isimleri/bilgileri birlikte incelendiğinde; her iki şirketin vergi kimlik numaraları, yetkilileri ve adreslerinin farklı oldukları sabittir.
Asıl davacı … ödeme dekontu ile açıkça———- için ödeme yaptığını yazmış, dava dilekçesi ile de bu sözleşme gereği malların teslim edilmediğini belirtmiştir. Fakat davalı taraf bu ödemelerin———– isimli firma ile yaptıkları ticari ilişki için olduğunu iddia etmekte; buna dair farklı tarihli —— makbuzlarını sunmakta fakat davalı yanca davacılar ile———- arasındaki organik bağ iddiasını ispat edilemediğinden davalı yanın sunduğu,———– tarafından —- iki ödeme toplamı olarak —– lik bu ödeme belgeleri uyuşmazlığın çözümüne esas delil olarak kabul edilmemiştir. ——–tarihli celsede davalı ———- malları teslim edip etmediği, etmişse bunu ispatlar evrakları sunması için 2 hafta kesin süre verilmesine karar verilmiş ise de; teslime dair herhangi bir belge sunulmamıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 555. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe, bir ödeme vasıtasıdır. Eş söyleyişle, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.Yasal karinenin tersini ileri süren havaleci bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür——— Somut olayda havaleci konumunda olan davacılar ayrı ayrı ——– tarihli sözleşme gereğince havale işlemini yaptıklarını beyan etmiş, delil olarak sözleşme sunulmuş davalı ise havale işleminde yazanın aksini iddia etmiş ve yukarıda detaylı anlatıldığı üzere bu bedelin dava dışı ——— borcu olduğu için gönderildiğini beyan etmiştir. Yasal karinenin aksini iddia eden havale alıcısı davalının ispat yükü vardır ve somut olayda davalı asıl dava ve birleşen dava açısından; her bir davacı tarafından ——– Sözleşmesi’nin———- toplam tutarın———-olduğu sözleşme bedelinin ödendiği banka kayıtları ve havale açıklaması ile ispat edilmiş fakat davalı tarafça sözleşmeye konu malların sözleşmede teslim alan konumunda olan ——-teslim edildiği hususu, kendisine havale edilen bedellerin dava dışı ——-olan alacağı olduğu hususu ispat edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle; asıl davada havale edilen bedel yönünden davacı yanın icra takibinde haklı olduğu anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı … , icra takibi ile ayrıca sözleşmeye göre gecikme tazminatı da talep etmiştir. Bilirkişi raporunda takip öncesinde temerrüt olmadığı için işlemiş faiz istenemez şeklinde mütalaa verilmiş, davacı …, bu tutarın işlemiş faiz olarak değil sözleşmenin 9.2 maddesi uyarınca gecikme tazminatı olarak talep edildiğini beyan etmiştir. Ne var ki ———- tarihli sözleşmenin sözleşmenin tarafı olmayan davacının sözleşmeye göre gecikme tazminatı istemesi haklı görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle asıl dava yönünden; —— İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın ———— kısmı için İİK 67. Maddesi uyarınca iptaline, takibin takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun 2/2 kapsamında iskonto avans faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Birleşen davada, davacı … sözleşmenin tarafı olduğundan:; sözleşmenin 9.2 maddesi uyarınca gecikme tazminatı talebi yerinde görülmüş ve havale edilen bedel ve buna göre hesaplanan gecikme zammı yönünden davacı icra takibinde haklı görülmüş; ——- İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın ——- asıl alacak ile ——gecikme zammı olmak üzere toplam ———- kısmı için İİK 67. Maddesi uyarınca iptaline, takibin takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun 2/2 kapsamında iskonto avans faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça asıl ve birleşen dosya açısından icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de; sözleşmenin geçerli olup olmaması hususu, geçerli ise teslim hususu, davalının iddia ettiği organik bağ iddiasının tartışılması; yargılamaya konu olmakla alacak likit kabul edilmeyerek asıl ve birleşen dosyada davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Davacı taraf bilirkişi raporunun akabinde ——- tarihli dilekçe ile talep sonucunu daraltmış olup; davacının bu dilekçesi yerleşik———- K. Sayılı——— tarihli ” Islah sonucu talebin azaltılmasının davadan kısmi feragat hükmünde olduğu ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ” yönündeki içtihatı doğrultusunda talep sonucu azaltılan kısım yönünden de davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Asıl Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle;
1—— İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın ———- kısmı için İİK 67. Maddesi uyarınca iptaline, takibin takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun 2/2 kapsamında iskonto avans faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Birleşen Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle;
1——– İcra Müdürlüğünün ——esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın—- asıl alacak ile —— gecikme zammı olmak üzere toplam ———– kısmı için İİK 67. Maddesi uyarınca iptaline, takibin takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun 2/2 kapsamında iskonto avans faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
ASIL DAVA :
a-Alınması gerekli 14.959,89 TL harcın davacı tarafça yatırılan 3.082,83 TL peşin harçtan mahsubu ile 11.877,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 23.780,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Red edilen kısım yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.256,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-Davacı tarafça yapılan 206,20 TL posta-tebligat masrafı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.306,20 TL giderin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 1988,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı tarafça yapılan 3.082,83 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVA :
a-Alınması gerekli 16.306,28 TL harcın davacı tarafça yatırılan 3.037,65 TL peşin harçtan mahsubu ile 13.268,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 25.159,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Red edilen kısım yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-Davacı tarafça yapılan 35,10 TL posta-tebligat giderinin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 33,51 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı tarafça yapılan 3.037,65 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı-birleşen dosya davacısı vekilinin ve davalı – birleşen dosya davalısı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———-Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/02/2020