Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1478 E. 2021/694 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1478 Esas
KARAR NO: 2021/694
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2016
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili firmanın —– tarafından haksız olarak tek taraflı fesih edildiği tarihe kadar —–davalı firmanın yetkili servisi olarak davalı firmaya ve müşterilerine hizmet ettiğini, müvekkilinin davalıya hizmeti her aşaması başarılarla dolu, davalı tarafından taktir edilen, ödüllendirilen, müşteri memnuniyet anketlerinde yüksek notlar alan şekilde devam ettiğini, müvekkili yetkili servis olarak davalı firmanın ürünlerinin müşteri ile buluşmasından sonra ancak ürünün müşteri tarafından kullanılması aşamasında muhatap olduğundan davalı müşteri tarafından daha sonra da tercih edilmesine katkıda bulunduğunu, müvekkilinin uzun yıllar davalı firmaya hizmet verdiği yerin —– geçiş oranı ——–olduğunu, bu bölgede müvekkilinin —– davalının markasını —— markasını tabelasında taşıdığını ve davalıya hizmet verdiğini, müvekkilinin davalıya hizmetinin beğenildiğini, —- itibaren davalı müvekkiline — unvanını verdiğini —- sözleşmesi akdettiğini, müvekkili—– olarak davalıya sözleşmesel ilişki ile hizmet ettiğini, davalı ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkinin sözleşmeye bağlı olarak belli bir bölgede davalıyı ilgilendiren işlerde aracılık ettiğini, davalı firmanın uzun yıllar hizmetin —— yürüyen ticari ilişkinin karşılığı olarak ——–yetkili servis sözleşmesini tek taraflı ve gerekçe göstermeden fesih ettiğini, davalı tarafın —- yevmiye sayılı ihbarı ile taraflar arasında mevcut —- tek taraflı fesih ettiğini, davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshi üzerine müvekkilinin davalıya hitaben ihtarı ile stok malların iade alınmasını, zararın giderilmesini, teminat olarak alınmış olan ——- kendisine iadesini ihtar ettiğini ancak davalının bu ihtara herhangi bir cevap vermediğini, somut olayda taraflar arasındaki sözleşme süresinin dolmasına karşın uygulanmaya devam ettiğinden artık süresi belirsiz sözleşme haline geldiğini, belirsiz süreli sözleşmenin feshinin ise ancak yasanın belirttiği şekilde en az——- öncesinden ihbar edilmek şartıyla fesih edilebileceğini, davalı firmanın ise gönderdiği ihtar ile bir nevi sağ gösterip sol vurduğunu, ortada hiçbir hukuki sebep yokken sözleşmeyi süreye riayet etmeden keyfi olarak tek taraflı fesih ettiğini, davalının sözleşmeyi fesih etmeden önce müvekkiline kullanılmadığı halde ——- dayattığını ve aldırdığını, bu malzemeler içinde kullanılması yasak olan ve hakkında toplatılma kararı bulunan —– cihazlarında bulunduğunu, bu ürünlerin halihazırda müvekkilinin deposunda bulunduğunu, davalı tarafından iade dahi alınmadığını, davalı tarafın—- eden ticari ilişkiyi keyfi olarak ve usulüne uygun olmadan fesih etmesiyle müvekkilinin ticari olarak itibar kaybettiğini, müşteri ilişkilerinin bozulduğunu, ekonomik şöhretinin yıprandığını ve diğer firmalar nezdinde de iş alamaz hale geldiğini, davalının eyleminin sadece maddi olarak değil manevi olarak da müvekkiline zarar verdiğini, bu nedenlerle —-davalının talimatıyla yapılan yatırım bedeli,— sözleşmenin feshi nedeniyle mahrum kalınan kar bedeli,— sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan doğrudan zarar bedeli, —- davalıya sözleşme süresince kazandırılmış müşteri karşılığı portföy tazminatı, — davalının zorunlu olarak aldırılmış olduğu ve iade almadığı stok mal bedeli, — başlanmış işlerin tamamlanması tazminatı, ——– davalının sözleşme feshi nedeniyle ticari itibar kaybı karşılığı olarak manevi tazminat alacaklarının sözleşmenin haksız ve usulsüz olarak fesih edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle tahsiline, yargılanma giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin —– arasında faaliyet gösterdiğini, davacının müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu sözleşme gereğince satış sonrası hizmetler yetkili servis olarak faaliyette bulunduğunu ancak taraflar arasındaki sözleşmenin yenilenmemesi yönündeki irade nedeniyle sözleşmenin sona erdiğini ve durumun davacı tarafın da kabul ettiği gibi ——- ihtarnamesi ile davacı tarafa bildirildiğini, anılan süreçte müvekkili şirket tarafından taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeye aykırı davranış sergilenmediğini, aksine davacı yan tarafından sözleşmenin muhtelif esaslı noktalarının ihlal edildiğini, açılan davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, sözleşmenin süre ve feshe ilişkin—— Maddesinde açıkça düzenlendiğini, sözleşmenin tarafı olan davacı yanın tacir olup ticari faaliyetleri kapsamında özgür irade ve sözleşme serbestisi içerisinde hareket ederek sözleşmeyi imzaladığını ve imzasının yanı sıra herhangi bir ihtirazı kayıt da koymadığını, davacının talep ettiği tazminat kalemlerinin haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme hükümlerine de aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirketin müşterisi ——– dosya münderecatına evvelce sunmuş olduğu şikayetinde belirtmiş olduğu gibi davacı şirketçe gerçekleştirilen tamir sonrasında ücreti mukabilinde parça değişimi yapılmış olmasına karşın şikayetinin giderilmediğini, tekrar aynı servisi çağırdığını, tekrar ücreti mukabilinde değişim yapılmış olmasına rağmen yine bir düzelme olmadığını, şikayetinin aynı şekilde devam ettiğini belirttiğini, başka bir müşteri olan —— davacının —- tamirat için geldiğini, çözüm bulunamadığını belirterek şikayette bulunduğunu, müvekkilinin şirketin servis ağını oluştururken amacının satmış olduğu ürünlerde baş gösterebilecek herhangi bir sorunun sadece yetkili servislerce yapılmasını sağlamak olduğunu, bunun mümkün olmasının da yetkili servislerce yapılmasını sağladığını, davaya konu fesihte müvekkili şirket tarafından sözleşmenin feshine ilişkin ihtarnamenin davacı tarafa şüpheden uzak bir şekilde yazılı olarak yapıldığını, bu çerçevede müvekkili tüzel kişilik tarafından keşide edilmiş olan ihtarnamenin usul yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davacının yetkili servis olarak müvekkili şirkete kazandırmış olduğu yeni müşterisi olmadığını, davacının sadece müvekkili şiretin evvelce kazanmış olduğu müşterilerine hizmet sunduğunu, ilgili nedenden ötürü ——- tazminatı taleplerinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre yetkili servisin sorumluluk alanının kesin olarak belirlenmediğini, bu hususta sürekli ve etkili —– esas alındığını, sözleşmenin hukuka uygun olarak sona erdiğini, davacının iddia ettiği zararları talep hakkı bulunmadığını, tazminat taleplerinin sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk ya da haksız fiilden doğan sorumluluk rejimi ve haksız fiile dayalı sorumluluk fiillerin kurucu unsurlarının oluşmadığını, kazanç kaybının kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarar olup niteliği gereği olumlu zarar kapsamında yer aldığını, olumlu ve olumsuz zarar ayrımının sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk rejimine özgü kavramlar olduğunu, haksız fiilden doğan sorumluluk rejiminde ise bu kavramların yeri olmayacağını, haksız fiil sorumluluğunun gerçekleşmesi için müvekkilinin hukuka aykırı davranışının bulunması gerektiğini, müvekkilince davacı yandan karşılıksız olarak alınmış herhangi bir teminat bedeli yahut katılım payı bedeli bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi sebebi ile davacının uğramış olduğunu iddia ettiği zararların tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
Davacının —- sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan doğrudan zarar,——– manevi tazminat bedelinin, fesih tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında—— düzenlendiği, Sözleşmenin konusu, davacı şirketin, davalı şirketin satış sonrası hizmetlerini (mamullerin kullanım müddeti içinde ortaya çıkabilecek arızaların bakımı ve/veya tamiri hizmetini kapsamadığı, sözleşmenin —- sözleşme süresi—- olup, bu tarih itibariyle hiçbir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin, —– yevmiye sayılı ihtarnameyle;——tarihinde kendiliğinden sona ermiştir. Taraflar sona erme tarihinden sonra sözleşmenin devamı için herhangi bir talepte bulunmamışlardır. Bununla birlikte devam eden süreçte, taraflar arasında ticari ilişki devam etse de müvekkil şirket yaptığı inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, taraflar arasında devam eden ticari ilişkiye son verme kararı almıştır.” Gerekçesiyle tek taraflı feshedildiği görülmüştür.
Taraflar tacir olduklarından ve delil olarak ticari defterlere dayandıklarından ayrıca taleplerinin tespitinde kazançlarının belirlenmesi amacıyla defter incelenmesine karar verilmiş olup düzenlenen raporda davacının — yılı ticari defterlerden; zorunlu kapanış tasdikine tabi —- defterlerinin noter kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, bu nedenle — defterlerin kanuna uygun tutulmadığı, zorunlu kapanış tasdikine tabi —- süresinde noter kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, bu yıllara ilişkin ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, davacı şirketin — olduğu,—- faaliyet karına ulaştığı buna göre davacı şirketin—- döneminde elde ettiği toplam faaliyet karı ortalamasının — olduğu tespit edilmiştir.
A-Davacının, —- teminat bedeli talebi:
Davacı vekili, davalı tarafından teminat bedeli olarak alınmış bulunan—- tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde; sözleşmenin feshi üzerine davalıya keşide ettiği—- sayılı ihtarnameyle teminat olarak alınan —- iadesini istediğini, ancak ihtara cevap vermediğini öne sürmektedir.
Yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin —- olmaya onay alan tüzel ve gerçek kişi yetkili servis, yukarıda bahsi geçen ve —— verilecek ——– ve servis yapısal standartları kapsamında kendilerine verilecek hizmetler ve sağlanacak ekipman, giysi ve servis hizmetine bağlı diğer aletlerin karşılığında —- defaya mahsus olmak üzere —- yapmayı kabul eder, — maddesinde de; “Söz konusu işbu ödeme sözleşmenin imzalanmasından itibaren — şekilde ödenecektir. —- olarak yapılacaktır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu durumda davacının, —– karşılığı ödemeyi, davalı şirketin, kendisine verilecek hizmetler, sağlanacak ekipman, giysi, servis hizmetlerine bağlı diğer aletler karşılığında yapıldığı hususu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili itirazında, davalının eğitim verdiğine ilişkin dosyada bir belge olmadığını öne sürmüş ise de davacının, sözleşmenin —–maddesine uygun olarak davalıya taksitler halinde ödeme yapmış olması ve davacının, davalı tarafa —-ödemenin, teminat bedeli olarak ödendiğine ilişkin düzenlenen senetler üzerinde “—- açıklamasının olması ve banka dekontları üzerinde de ödemelerin, —– karşılığında yapılmış olduğuna ilişkin bir açıklama düşülmemesi karşısında davacının bu talebinin reddine karar verilmiştir.
— —-
Davacı dava dilekçesinde, — olarak tanımlamaktadır. Davacı vekili, bu talebine kanıt olarak delil listesinin —– davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş, aşağıdaki faturalara dayandığı anlaşılmaktadır.
Fatura Tarihi Fatura no Fatura Tutarı Fatura Açıklaması
——
—-
TOPLAM: —–
Tarafların ticari defterlerinde cari hesaba borç/alacak yazılan bu tutarların muhasebeleştirildiği görülmektedir. Davacı dilekçesinde, davalı buna ilişkin bir fiili eğitim verilmediğini öne sürmektedir. Taraflar arasında düzenlenen ——- katılım bedeliyle ilgili bir düzenlemeye rastlanılmamaktadır. Davacı, davalının düzenlediği bu faturaları, defterine kayıt ettiğine, süresinde iade işlemine tabi tutmadığına göre, içeriği olan —— aldığının kabulü gerektiği, basiretli tacirin içeriği hizmeti almadığı bir faturaya süresinde itiraz etmesi ve defterine işlememesi gerekirken mali inceleme neticesinde defterlerine işlediği faturaları sonrasından inkar etmesi nedeniyle bu savunmaya itibar edilmemiştir. Davacı faturaları defterlerine işleyerek ve süresinde iade veya itiraz etmeyerek ispat yükünü üzerine almıştır. Bu aşamadan sonra faturaya konu iş ve mal veya hizmetin teslim edilmediğinin ispatı davacıdadır. Davacı bu hususa bir delil sunamadığındfan bu talebi red edilmiştir.
C- —— bedeli ile kar mahrumiyeti talebi :
Davacı vekili dilekçesinde; davalı tarafından alınması şart koşulan alet ve —- mecbur tutmuş olduğu araç bedellerinin tahsilini talep etmektedir.
Davacı vekili delil dilekçesi —- sunduğu masraf faturalarının dökümü aşağıda gösterilmektedir.
Fatura Tarihi Fatura no Fatura Tutarı Fatura Açıklaması
—- — —
— —
TOPLAM: —-
Tablonun ilk ve son sırasındaki fatura içerikleri aynı olup, ilk fatura, dava dışı —– son fatura ise davalı şirket tarafından, davacı şirket adına düzenlendiği tespit edilmiştir. Davacının, sözleşme kapsamında aldığı bu malzemeleri, ticari faaliyeti için kullandığı ve gider kayıt ettiği defter incelemesi sonucu anlaşılmıştır.
Davacı talepleri arasında kar mahrumiyeti isteminde yer aldığı , kar mahrumiyeti hesaplanmasında, şirketin ticari faaliyeti için yaptığı giderler de dikkate alındığından yatırım bedeli ve kar mahrumiyeti beraber değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme, davalı tarafından —- tarihli ihtarname ile feshedilmiştir. Yapılan incelemede, sözleşmenin belirsiz süreli bir sözleşme niteliğini kazandığı kanaatine varılmıştır. Davacı, davalıdan haksız fesih sebebiyle —-kar mahrumiyeti talep etmektedir.
Davacı, —- müspet zararını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin —bitim sürelidir. Sözleşmenin her yıl yenilendiği dikkate alındığında, — tarihinde sona erecek olan sözleşmenin — tarihinde davalı tarafından feshedildiği görülmektedir.
Sözleşmenin — feshedilmeden önce davacıya bir önel tanınması kararlaştırılmış olup, davalının bir önel vermeden ve sözleşmenin —- tarihinde sona erdiği gerekçe gösterilerek sözleşmenin feshedildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında önel verilmesi sözleşmede kararlaştırılmasına rağmen uygun bir önel vermeyip derhal feshi haklı gösterecek bir neden de sunmayan davalının feshinin haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi bakımından bir önel süresi sözleşmeye konmadığından, işin niteliği bakımından benzer acente sözleşmesi için kanunun —– aradığı nazara alınarak taraflar arasındaki sözleşmenin feshi bakımından davacının davalı tarafa en az — aylık önel tanıması gerekmektedir.
—-sürelidir. Sözleşmenin her yıl yenilendiği dikkate alındığında, — tarihinde sona erecek olan sözleşmenin — — talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda davacının ——verileri nazara alınarak yapılan hesaplamada davacının —- mahrumiyeti olduğu sonucuna varılmıştır.
D-Sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan doğrudan zarar:
Davacı doğrudan zarar kalemi olarak, davalının talimatı ile yaptırılmak zorunda kalınan dekorasyon masraflarını, fesihten önce davalı tarafından araç alım bedelleri ile fesih sonrasında satılmak zorunda kalınan araçlar ve satım bedellerini göstermiştir. Söz konusu bedeller davalının talimatıyla yapıldığına dair bir delile dosya kapsamında rastlanılmadığı gibi bu masrafların yetkili servis ilişkisinin devamı için yapılan masraflar olduğu anlaşıldığından Ayrıca, bu kalemlere ilişkin talepler yukarıda belirtilen davacı taleplerinin tekrarı niteliği olduğu kar mahrumiyeti içersin de değerledirildiği için bu talebin reddine karar verilmiştir.
E—– tazminatı talebi, Denkleştirme talebi anlamına gelmektedir. —- göre, sözleşmeyi haksız olarak fesheden taraf, acentenin —-bulduğu yeni müşteriler sayesinde sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücreti isteme hakkını kaybediyorsa ve somut olayın özellik ve şartlar değerlendirildiğinde ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa acentenin —- tedarikçiden uygun bir tazminat isteme hakkına sahip olduğu söylenebilecektir.
Davacının yetkili servis olduğu, davalının —— davacının müşteri çevresini artırdığı iddia edilmiş ise de davacının yetkili servis olduğu ve satış sonrası hizmet verdiği de nazara alındığında davalı tarafa müşteri kazandırma çerçevesinde katkısı olmadığı sonucuna varıldığından bu talebininde reddine karar verilmiştir.
F- —–
Davacı ,—-sayılı ihtarnameyle —— davalı tarafından iade alınmasının ihtar edildiğini, ancak bu malların iade alınmadığını, davacı kusursuz olduğundan elinde kalan malların rizikosunu çekmesinin beklenemeyeceğini ifade etmiştir.
Davacı tarafından —-yevmiye numarası ile keşide edilen ihtarnamede, — markasına ait yedek parçalar depoda atıl durmaktadır. Söz konusu bu yedek parçaları mecbur kıldığınız —– olmadığımdan iade alınmasını istiyorum. Dilekçemin ekinde—isimleriyle ve adetleriyle belirtmiş olduğum yedek parça listesinin —edebilmem için fiyatlandırılmasını rica ederim. İş bu talebime —– içerisinde geri dönüş yapmanızı aksi takdirde tarafımdan fiyatlandırılarak ve İADE faturası kesilerek ——-edeceğimi ihtaren bildiririm.” ifadelerine yer verilmiştir.
Davalı tarafından davacının bu ihtarnamesine cevap verilmemiş, stokta kalan mallar iade alınmamıştır. Davacının da on gün içinde cevap verilmezse stokta kalan malları fiyatlandırarak iade edeceğini bildirmesine rağmen, iadeyi gerçekleştirmediği anlaşılmaktadır.
Mali incelemede; davacının stok malzemelerine ilişkin olarak bir kısım sevk irsaliyeleri ve ödeme dekontları sunduğu, bu irsaliyelere ait satış faturalarının sunulmadığı, ödeme dekontlarının da neye istinaden ve kime ödendiği hususunun da anlaşılamadığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda davacının iadeyi gerçekleştirmeden yada tevdi mahali tayin ettirip yedi emine teslim etmeden stoktaki mallara ilişkin bedel talebi uygun olmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
G-Manevi Tazminat İstemi
Davacı vekili sözleşme feshi nedeniyle ticari itibarının zedelendiği gerekçesi ile manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de manevi tazminat istemini haklı kılacak bir husu olmadığından bu talebinde reddine karar verilmiştir. Sözleşme olağan bitiş tarihi ile fesih tarihi arasında—— günlük bir süre olması ve buradan doğan zararların istenmesi , ticari hayatta sözleşme kurulmasının doğal olduğu kadar sözleşmelerinde sona erdirilebildiği, sözleşmenin sona erdirilmesinde bir tarafın ticari itibarını zedeleyici, tüzel kişiliği acı elem ızdırap duymasına sebebiyet verici hareketlerin olması gerektiği ancak huzurdaki davada bu unsurların olmadığı anlaşıldığından bu talebinde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; —-Mahrum kalınan kar bedelinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
Alacağa —– dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alınması gereken 87,30-TL karar harcının peşin alınan 1.985,59-TL’den mahsubu ile bakiye 1.898,29-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan 5.000-TL bilirkişi gideri, 203,00-TL tebligat-müzekkere giderinin davanın kabul kısmına isabet eden 57,19-TL’si ile peşin alınan 87,30-TL karar harcı toplamı 144,49-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 2.514,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat bakımından davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 2.514,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Manevi tazminat bakımından davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021
TASHİH KARARI
Her ne kadar mahkememizin — celsesinin — nolu kısa kararında ” Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile —- mahrum kalınan kar bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” şeklinde belirtilmiş ise de yazılırken maddi hata yapıldığı anlaşıldığından —- mahrum kalınan kar bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” şeklinde tashihine karar verilmiştir.