Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1442 E. 2019/807 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1209 Esas
KARAR NO : 2019/816

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacıya ait —– plakalı — model————- çekici ——————————- tarihinde saat —- sularında ———————-Üzerinden çalındığını, sonrasında————— hırsızlığına müraacatta bulunduğunu, sonrasında aracın ve ———- davalı sigorta şirketine— poliçe numaralı ile kaskolu olması nedeniyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu hasar dosyası açıldığını ancak ödeme yapılmadığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, çalındığı iddia edilen aracın kasko poliçesi ile davalı şirkete sigortalı bulunduğunu,——————- plaka sayılı——–sigorta poliçesinin bulunmadığını, hasar dosyası açıldığını ancak yapılan incelemede şüphe oluştuğundan olumlu bir tespit yapılamadığından davacının başvurusunun reddedildiğini, aracın çalındığını 1 aydan fazla zaman geçtikten sonra bildirdiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacıya ait ———- plakalı çekici ile ——plakalı—- çalındığı iddiası ile davalı —- plaka sayılı çekicinin ——— Kasko Sigortacısı davalıdan çekici ve —-güncel emsal bedellerinin çalınma tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili amacıyla açılan belirsiz alacak davasına ilişkindir.
———–plaka sayılı aracın —-sistemi üzerinde alınan araç —- raporunda rehinli olduğu tespit edilmiş; rehin hakkı sahibi —– müzekkere yazılarak———– plakalı araçta dain ve mürtehin sıfatınız bulunduğundan açılan davaya ve tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatı olup olmadığı hususu sorulmuş olup gelen cevapta poliçe bedelinin davacıya ödenmesine muvafakat etmedikleri bildirilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi’nin — Sayılı Dosyasında Belirtildiği Üzere; ” TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gereklidir.
Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı yerleşik Yargıtay içtihatları ile de ortaya konulmuştur.
Somut olayda davacıya ait aracın trafik kaydında dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı “———- şubesinin tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı konusu İlk Derece Mahkemesi tarafından araştırılmış, ilgili banka 23/12/2015 tarihli cevap yazısında şartlı bir şekilde muvafakat beyanında bulunmuştur. Hal böyleyken —— muvafakat vermiş olduğu kabul edilemeyeceğinden davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığından davanın reddedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.” yönündedir.
————- Şubesine —– plakalı araçta dain ve mürtehin sıfatı bulunduğundan açılan davaya ve tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatı olup olmadığı hususu sorulmuş olup; gelen cevapta poliçe bedelinin davacıya ödenmesine muvafakat etmediklerinin anlaşılması karşısında TTK 1456/1-2. Maddeleri ve TMK 879. Maddesi karşısında; sınırlı ayni hak sahibinin muvafakat vermediği anlaşılmakla; davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davacının aktif dava ehliyeti olmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
1-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile 8,50 TL’nin bakiye harçlar terkin sınırında kaldığından davacıdan alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– uyarınca hesaplanan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesin,e
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilininyüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.