Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/144 E. 2018/963 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/144 Esas
KARAR NO : 2018/963

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 04/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı firmadan 08/09/2015 tarihinde 140.000,00 TL bedelle … aracı satın aldığını, 02/01/2016 tarihinde İstanbul Cuımhuriyet Başsavcılığı’nın.. sayılı talimatı ve Ankara …. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2015/4661 D. İş sayılı kararına istinaden araca el konulduğunu, ortaya çıkan hukuki ayıp ve el koyma işleminin davalı şirkete bildirildiğini, fakat davalı tarafın iade talebini reddettiğini, araca el konulması nedeniyle malın ayıplı olduğunun kabulü ile bedelin faizi ile iadesini istemektedir.
SAVUNMA :Davalı vekili savunmasında özetle: müvekkilinin galericilik işi yaptığını, davaya konu aracı ticaret amaçlı olarak alıp sattığını, müvekkilinin davaya konu aracın ayıplı olduğunu bilme imkanı olmadığını, davacı tarafın araca neden el konulduğu konusunda gerekli açıklamayı yapmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ayıplı ürünün iadesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı, davalı firmadan 08/09/2015 tarihinde 140.000,00 TL bedelle … aracı satın aldığını, 02/01/2016 tarihinde İstanbul Cuımhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı talimatı ve Ankara …. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2015/4661 D. İş sayılı kararına istinaden araca el konulduğunu, araca el konulması nedeniyle malın ayıplı olduğunun kabulü ile bedelin faizi ile iadesini istemektedir.
Davalı, galericilik işi ile uğraştığını, aracın ayıplı olduğunu bilmediklerini, bu nedenle davayı kabul etmediklerini, yargılama sırasında devlet tarafından çıkartılan ÖTV yapılandırmasından davacının faydalanmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davaya konu edilen …… marka aracın Üsküdar …. Noterliği’nin 08/09/2015 tarih ve 36958 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davacı firmaya davalı tarafından satılıp teslim edildiği, aracın davacı kullanımında iken 12/01/2016 tarihinde …. Cumhuriyet Baş Savcılığı’nın 2013/119583 Sor. Sayılı dosyası üzerinden yapılan soruşturma kapsamında polislerce el konulmuş olduğu sabittir.
Davacı aracın da dahil olduğu ”Resmi Belgede Sahtecilik, 5670 Sayılı Kanuna Muhalefet, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Kurulan Suç Örgütüne Üye Olma” suçları kapsamında yapılan soruşturma sonucunda Ankara … Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı, davada davaya konu aracın müsaderesinin talep edildiği ve araç üzerindeki ihtiyati tedbirin mahkememizin karar verdiği tarihe kadar devam ettiği, tüm bu nedenlerle davacının davalıdan satın almış olduğu…. plakalı aracın hukuki ayıplı olduğu anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında 27/05/2017 tarihi itibariyle yürürlüğe giren vergi borçlarının yapılandırılması kapsamında davaya konu araç için yapılandırmadan faydalanıp faydalanmadığı araştırılmış, …. Dairesi Başkanlığı Ümraniye Uygulama Grup Müdürlüğü’nün 27/03/2018 tarihli cevabi yazısı ile ”Taksitlendirmenin yapıldığı, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığından yapılandırmanın iptal edildiği.” anlaşılmıştır.
Davacının davalıdan satın aldığı aracı malik olmanın verdiği haklar çerçevesinde kullanma veya gerektiğinde bir başkasına satma hakkına sahip olduğunu kabul zorunludur. Buna göre, davacı ülke şartlarına göre yüksek sayılabilecek bedeli ödeyerek satın aldığı aracı, davalıdan kaynaklanan kusur (araç hakkında kaçakçılık soruşturması başlatılması) nedeniyle, malik olarak dilediği gibi tasarrufta bulunamamış ve araçla ilgili başlatılan davanın ne kadar süreceği ve ne şekilde sonuçlanacağı da öngörülememektedir. Alıcı olan davacının ayıba karşı sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu konusunda hiçbir kuşku bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında davacının Türk Borçlar Kanunu’nun 227/1 maddesi gereğince sözleşmeden dönerek bedelini geri isteme hakkına sahip olduğu anlaşıldığından davanın bu kapsamda kabulüne karar verilmiştir. Davacı her ne kadar satış tarihinden itibaren faiz isteminde bulunmuş ise de; davacının aracı 12/01/2016 tarihindeki el koyma işlemine kadar kullanmış olduğu gözetilerek, faiz istemi bu tarihten itibaren hüküm altına alınmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile 140.000,00 TL’nin 12/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 9.563,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 2.390,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.172,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 75,35 TL yargılama gideri ile 29,20 TL başvurma harcı, 2.390,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.495,40 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine ….. uyarınca takdir edilen 13.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.