Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1409 E. 2021/987 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1409 Esas
KARAR NO: 2021/987
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/12/2016
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı —- arasında devam eden ticari ilişki çerçevesinde davalı şirketin müvekkil şirket nezdindeki borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkil şirket lehine maliki —— edildiğini, müvekkil şirket lehine ipotek verilen taşınmaz, ipotek veren ——- ipotekli taşınmazın yeni maliki ve kefil sıfatı ile borçlu olduğunu, davalıların müvekkil şirkete olan —- bedeli ödemediğini, davacı lehine icra dairesine ipoteğin paraya çevrilmesi talepli olarak icra takibine başlanıldığını, davalıların icra takibine itirazı sebebi ile takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle davalıların —— sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi talepli icra takibine yapılan tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalıların itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin davalılara yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete herhangi gerçek bir borcunun bulunmadığını, davacının hayali ve farazi olarak tek taraflı faiz işlediğini, bu işlemi de müvekkilinin ve davacı şirket arasında olan bayilik sözleşmesindeki davacı şirket lehine tesis edilmiş tek taraflı yaptırım maddelerini ve müvekkilinin davacı şirkete olan ticari bağlılığının yaptırım gücünü kullandığını, davalı şirketin hayali ve farazi borçlarının baskı ve zorlama ile — — ettiğini ancak —-kefilliğinden eşinin rızasının olmadığı ve bu sebeple kefilliğin geçersiz olduğunu, dava dilekçesinde adı geçen taşınmaz üzerine ipotekler tesis edilmesininde geçersiz olduğunu,— eşinin kendisinden habersiz — devrine ilişkin tapu iptali ve aile konutu şerhi davası açtığını, dava konusu taşınmaza ——–ipotek tesis edilmesi gerektiğini ve sonrasında ilk ipoteğin fek edileceğini söylediğini ve buna rağmen ipoteğin fek edilmediğini, davacı ve davalı—-Arasında yapılan kefalet sözleşmesinde müvekkilinin davacıya olan borçlarının —ısmına gayri kabili rücu kaydı ile kefil olduğunu ve ödeme taahhüdünde bulunduğunu, bunun nedeninin ise davalı —müvekkili arasında toplantı notları isimli sözleşmede —-ödemesi karşılığı bu gayrimenkulün —- olarak verildiğini, ve davalı şirketler arasındaki borç alacak ilişkisinin ödemelerle sona erdiğini, ancak ——-borcu ödemediğini ve bu nedenle davacının müvekkili adına icra takibine başlanıldığını, tüm bu nedenlerle davanın vekili ve ilgilisi ——– toplam bedelinin %40ından az olmamak kaydıyla müvekkili ve ilgilisi — —- lehine inkar tazminatı verilmesine, yapılan yargılama giderlerinin de davacı taraf üzerinden bırakılmasını ve davanın müvekkili lehinde karar verilmesini talep ve etmiştir.
Davalı—dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, takip konusu borcun ——- ait olduğunu, ipotekli taşınmaz iş bu ipotekle yükümlü olarak müvekkiline intikal ettiğini, müvekkilinin borçlu olmadığını, ipotekli taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın müvekkile intikal ettiğinde bu taşınmazı rızaen satmak istediğini, ipotekli alacaklı ile dava konusu taşınmazı rızaen satmak, satış sırasında taşınmazı ipotekten kurtarmak ve davacı ‘nın ipotekli alacağını tahsilini sağlamak amacıyla olduğunu davacı ——- niyetinde olmadıklarını ve bu nedenlerle davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen ———– tarihli protokolü imza eden kişileri yemine davet edilmesini, davanın müvekkili açısından reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —–tarihli dilekçesi ile özetle davadan feragat ettiklerini, ilgili feragat sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı—- tarihli dilekçesi ile özetle; davacının HMK 307 – 312 maddelerine göre feragat etmesi halinde müvekkili —- ——herhangi bir masraf, vekalet ücreti veya başkaca bir talebinin olmayacağını ve gereğinin yapılmasını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ——-tarihli dilekçesi özetle; Davacının davadan feragat edeceklerini ve ipoteği fekk’edeceklerini beyan ederek müvekkilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinden feragat etmelerini talep ettiğini, talebin kabulünü ve müvekkilinin davacıdan yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebi olmadığını, feragat halinde davanın reddini karar verilmesini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin —–yevmiye sayılı vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın Feragat nedeniyle reddine,
2- Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 39,53 TL karar harcının peşin alınan 15.700,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.661,22 TL harcın karar kesinleştiğinde talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep gibi taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talep edilmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ——— yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2021