Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1383 E. 2018/512 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1383 Esas
KARAR NO : 2018/512
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 09/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı şirketle cari hesap şeklinde yürütülen ticari bir ilişkisi olduğunu, ancak davalının cari hesap bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün…………. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün ………… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 23/12/2014 tarihli cari hesap dökümüne göre 14.830,40 TL alacak için takip başlattığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek davalı tarafa ihtaratlı davetiye gönderilmesine karar verilmiş, asile gönderilen davetiyenin bila tebliğ döndüğü anlaşılmıştır.
Aynı gün dosyanın bilirkişiye verildiği, bilirkişi tarafından davacı defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, yapılan incelemeye göre davacının 2012 yılında davalıya göndermiş olduğu faturalar, bunun karşılığında aldığı çekler nazara alınarak davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı değil borçlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının bu çekleri tahsil edip etmediği yönünde bir beyanı ve dilekçesi yoktur. Davacı şirkete ciro yoluyla verildiği bildirilen çeklerin davacı uhdesine ne şekilde ve kimden geçtiği hususunda dosyada bir açıklama bulunmamakla birlikte davacının bu çekleri bankaya neden ibraz etmediği hususunu da açıklamadığı, temel ilişkinin ve fatura konusu mal ya da hizmetin tesliminin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Duruşmada dosyada yapılan incelemede bilirkişi incelemesi için ara kararının davalı asile tebliğ edilemediği ve sonrasında davalı vekili olarak dosyaya vekaletname sunulduğu anlaşılarak yeniden bilirkişi incelemesi için gün belirlenmiş, bu kez davalı vekiline belirlenen gün ve saatte mahkeme kaleminde müvekkilinin 2014-2015-2016 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmesi hususu ihtar edilmiş ancak belirlenen tarihte davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmamıştır.
Son celse davacı taraf mazeretsiz olarak duruşmaya katılmamıştır ancak davalı vekili davayı takip edeceklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına göre ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 195,88 TL’den mahsubu ile bakiye 159,98 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde karşı davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı tarafın yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/05/2018