Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1287 E. 2018/248 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1287 Esas
KARAR NO : 2018/248 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/042018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ………….. ve Servis Hizmetleri İnşaat Tic. Ltd. Şti. tarafından ………..Teknik Servis Hiz. Ve Ticaret A.Ş. aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü’nün …………..E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri taraflara tebliğ edilmiş, ancak davalı borçlu 08/09/2015 tarihinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle haksız itirazın iptalini ve takibin devamını, takaip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Açılan davaya karşı davalının davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Dosyamız arasına alınanan İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün ………. esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinden takibin 29/04/2018 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 06/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 12/05/2015 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, satıcı tarafından tüketiciye yapılan ödemenin, zarara sebebiyet veren davalı yetkili servise rücu edilmesi amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İİK.nin 62/2 maddesine göre borçlunun ödeme emrine itirazı alacaklının yatırdığı avanstan karşılanarak alacaklıya tebliğ edilir. İİK.nun 67. maddesine göre takibe itiraz edilen durumlarda alacaklı 1 yıl içinde itirazın iptali davası açabilir. Bu süre hak düşürücü süredir. Açılmadığı takdirde aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre genel hükümler çerçevesinde alacaklı alacağını dava edilebilir. Yine İİK.nun 78. maddesine göre de 1 yıl içinde takip edilmeyen/işlemsiz bırakılan icra takipleri düşer.
Somut olayda, İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün …………….sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacının 29.04.2015 tarihinde icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalı borçluya 06.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da 08.09.2015 tarihinde, süresi içinde, borca itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açması gerekir. İcra müdürlüğüne yazılan müzekkereye gelen 27/09/2017 tarihli cevaba göre davacı alacaklı itirazın kendisine tebliği için avans yatırmamıştır. Somut olayda davacı itirazın kendisine tebliği için gerekli avansı yatırmamış, itirazın üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra 17.11.2016 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Davacı avans yatırmıyor ise takibi kendisinin takip etmesi gerekir. Şayet davacının kendisine tebligat yapılmadığı için 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeyeceği düşüncesi kabul görürse İİK.nun 62/2 maddesinin hiç bir anlamı ve uygulanırlığı kalmaz. Yine davacının dava açabileceği kabul edilirse İİK.nin 67. maddesinin de yaptırımı ve anlamı kalmayacaktır. Zira aksi halde, alacaklılar avans yatırmayacak, itirazın tebliğini imkansız kılacak, itirazdan haberdar olsa bile bir süre ile bağlı ve sınırlı kalmadan dilerse 2 yıl dilerse 20 yıl sonra dahi itirazın iptali davası açabilecektir. Bu da zamanaşımı süreleri dahil yasanın amacına aykırıdır.
İtirazın tebliğ edilmemesi nedeniyle 1 yıllık sürenin işlemeye başlamayacağı şeklindeki bir yorum yasal mevzuata aykırı olduğu gibi iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağından hukuk sistemimizin koruması da söz konusu olamaz. Belirtmek gerekir ki davacının avans yatırdığı ancak icra müdürlüğünün ihmal/iş yoğunluğu gibi sebeplerle tebligat yapılmayan hallerde 1 yıllık sürenin işlemeyeceği tartışmasızdır. Ancak somut olayda davacı yasa gereği yatırması gereken masrafı yatırmadığı için itiraz tebliğ edilmemiştir. Aksine Yargıtay kararları mevcut olmakla birlikte (tebliğ edilmemiş ise 1 yıllık sürenin işlemeye başlamayacağına dair Yargıtay kararları mevcuttur) İİK.nun 62/2 maddesinin çok açık ve net olması, alacaklıların süre sınırı ile bağlı olmamasının, bu yorumla hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayılacağından vicdanen bu şekilde kanaat getirilmiştir; açıklanan sebeplerle davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı anlaşılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
İİK.nun 62/2 maddesi açıkça tebligat masrafının alacaklı tarafından yatırılacağını hükme bağlamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin, borca itirazın tebliğinin itiraz eden borçlu tarafından sağlanması gerektiğine dair itirazlarına itibar edilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Hak düşürücü sürede açılmayan davanın reddine;
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 33,23 TL den mahsubu ile 2,67 TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazine irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.936,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi. 15/03/2018