Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1281 E. 2018/319 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1281 Esas
KARAR NO : 2018/319
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2016
KARAR TARİHİ : 03/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında……….Caddesi, No:…… İş Merkezi, … no’lu bağımsız bölüm, ………. adresinde yer alan ve muayenehane olarak faaliyet gösterecek olan boş binanın elektrik, bilişim altyapısı vb. işlerinin yapılması konusunda anlaştıklarını ve davalının bu hususları ilişkin olarak projelerini hazırladığını, müvekkilinin davalı şirketin yönetici ortağı olduğunu beyan eden …….l’le önceden tanışıyor olması sebebiyle ….. Yapısı Donanım ve Hizmet Sözleşmesi ile ……Yapısı Donanım ve Hizmet Sözleşmesi imzalanamadığını ancak bu sözleşmelere ve ekinde yer alan Keşif ve İş Listesi uyarınca işlerin yapılmasına 2016 yılının Şubat ayında başlandığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 18/02/2016 tarihinde elektrik alt yapı işleri için 102.953,00 TL, ……. yapısı işleri için 209.775,00 TL banka havalesi ile ödeme yaptığını, ancak davalının bugüne kadar yapmakla yükümlü olunan işlerden büyük bir kısmının hiç yapılmadığını, teslim edilmediğini, yapılan az bir kısım işin de eksik, kusurlu olarak teslim edildiğini, davalının ayıplı ifası nedeniyle müvekkili şirketin İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin ………… Değişik İş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunduğunu, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu uyarınca davalı şirketin malzeme ve işçilik dahil 28.000,00 TL’lik imalat yaptığının tespit edildiğini, müvekkilinin sözleşme konusu hizmeti alamadığını ve 284.728,00 TL zarara uğradığını belirtmiş olup, davalının eksik, ayıplı ve kusurlu imalatları nedeniyle müvekkili şirketin Borçlar Kanunu’nun 475. Maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, davalılarca imal edilen eserin müvekkili şirketin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı, eksik ve kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin davalılara ödediği bedelden İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ………… Değişik İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu uyarınca tespit edilen imalat bedelinin mahsup edilerek geri kalan 284.728,00 TL ödemenin iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin adresinin Şişli/İstanbul olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, davacının kendi kusuru ile müvekkilinin ifasını imkansız hale getirmiş olduğu için sözleşmenin feshinden ve müvekkilinin bundan kaynaklı zararlarından sorumlu olduğunu, davacı şirket ile müvekkili arasında, Bağdat Caddesi muayene olarak kullanılması planlanan ………..Merkezi No:……..adresinde, -…… Katların aydınlatma malzemeleri hariç elektrik tesisatlarının döşenmesi ve montajı ile ayrıca büyümeye bağlı ihtiyaç duyulan bilişim alt yapısı ürünlerinin temini konusunda anlaşmaya varıldığını, her ne kadar davacı şirketin…………. isimli şahıs ile daha önceden iş yapmış olmaları sebebiyle güven duydukları için sözleşme imzalanmadığını iddia etmişse de, müvekkili tarafından 16/02/2016 tarihinde gönderilen sözleşme taslaklarının kasıtlı olarak davacı tarafından imzalanmadığını, taraflar arasında yapılan gerek sözlü gerekse e-posta yazışmalarında projenin Şubat ayı içerisinde başlayacağı ve nisan ayı içerisinde biteceği konusunda anlaşmaya vardıklarını, ancak davacı şirket yöneticilerinin isteği ve davacı şirketin çalıştığı mimarlık ofisinin isteğiyle projede sürekli keyfi değişiklikler yapıldığını ve bu sebeplerle projenin anlaşma sağlanmış olmasına rağmen Nisan ayında bitirilemediğini, 16/02/2016 tarihinde müvekkiline projeye başlama onayının sözlü olarak verildiğini ve davacı tarafından gönderilen ilk projeye uygun olarak -2. ve 4.katlarda tava ve kablo çekim işlerine başlandığını, müvekkilinin kendisine intikal eden projeye uygun olarak malzeme temini ve imalat işlerine başlamışken 26/02/2016 tarihinde davacı şirket yetkilileri tarafından müvekkilinin elindeki projede bazı sıkıntılar olduğu belirtilerek imalat işlerinin durdurulmasının istendiği ve davacı tarafın çalışmakta olduğu Faar Concept isimli mimarlık ofisinden gelen yeni projeye uygun olarak tekrar yapılmasının istendiğini, müvekkilinin yeni gelen talimata uygun olarak imalat işlerine tekrar başlamışken 5.kata ilişkin yeni bir proje revizyonu olduğu bilgisinin verildiğini, -2. ve 3.kattaki projenin artık iptal edildiğinin bildirilerek bundan sonraki işlerin 4. ve ö.katlarda yapılacağının belirtildiğini, müvekkili tarafından o zamana kadar yapılmış olan tüm imalat işlerinin davacı tarafından işlevsiz bırakıldığını, projelerin birçok kez davacı tarafından revize edildiğini ve müvekkili tarafından yapılan imalat işlerinin tümünün boşa gittiğini, akabinde davacı şirket tarafından haziran ayının sonlarında 4. ve 5.kattan vazgeçtikleri ve buranın farklı bir kişi tarafından kullanılacağı bilgisinin verilerek bu katlarda yapılan çalışmaların durdurulduğunu, müvekkilinin bu süreç içerisinde sadece tek bir işle uğraşmak zorunda kaldığından diğer iş imkanlarından mahkum kaldığını, tüm bu proje değişikliklerinin sonrasında müvekkilinin en azından üzerine almış olduğu işi bitirme gayesi ile ve tamamen iyi niyetle hareket ederek davacı tarafından temin edilen 3.kat planı ile bu kata ait tüm imalat işlemlerinin tamamladığını, davacının kusuru ile ifanın imkansızlaşması nedeniyle üzerinde ilk anlaşılan projenin tamamlanamaması nedeniyle müvekkilinin temin ettiği malzemelerden ve tedarikçilerine ve taşeronlarına ödemek zorunda kaldığı iş bedellerinden ve sürecin gereğinden faza uzun sürmesinden kaynaklı kar mahrumiyetinin 100.000,00 TL civarında olduğunu, davacı tarafından Müvekkilinin piyasanın değerinin üzerinde fiyat vermiş olmasının kesinlikle kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin davacının aldığı tüm fiyatlardan daha düşük tekliflerde bulunduğunu belirtmiş olup, mahkemenin yetkisizliğine, davacın haksız ve kötü niyetli iddialarından oluşan davanın tümden reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki Savcılık Soruşturma dosyası, İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin ………..D.İş dosyası, taraflar arasında düzenlenen ihtarnameler celp ve ibraz edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde Mali Müşavir Bilirkişi vasıtasıyla ve Teknik Bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa duruşmada ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününde hazır edilmesi hususunda ihtarat yapıldığı halde inceleme günü hazır olmadığı ve ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçındığı anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında sözlü olarak yapılan sözleşmeye istinaden davalının tıbbi muayene iş yeri olarak kullanacağı binanın elektrik ve bilişim alt yapısı işlerini yapmayı üstlendiği, bu işlerin yapılması için davacı tarafından davalıya toplam 312.728,00-TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici tarafından sözleşme konusu işlerin tamamlanması gereken zaman içinde tamamlanmadığı ve işlerin bırakıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan teknik incelemeye göre; bu işlerin bu tarihten sonra tamamlanamayacağı tespit edilmiştir. Davalı taraf her ne kadar sözleşme konusu işlerin yapılmasını davacı tarafın imkansızlaştırdığını iddia etmiş ise de, bu iddiasını ispatlayacak herhangi bir delil sunmamıştır. Taraflar arasındaki sözleşme ve ödenen miktar konusunda ihtilaf yoktur. Davalı tarafından yapılan işlerle ilgili teknik bilirkişiler tarafından yapılan hesaplama sonrasında davalının yaptığı işlerin bedelinin 28.000,00-TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının peşin ödediği tutardan yapılan işlerin bedeli düşüldüğünde bakiye 284.728,00-TL alacağı kaldığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, davacı tarafından herhangi bir faiz talebi olmadığından faizle ilgili herhangi bir hüküm kurulmayarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; 284.728,00-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faiz talebi olmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
2-Alınması gereken 19.449,77 TL karar harcının peşin alınan 4.862,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.587,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından 4.500,00 TL bilirkişi gideri, 234,40 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 4.746,00 TL ile 4.891,65 TL harç gideri toplamı 9.637,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 23.033,68 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/04/2018