Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/126 E. 2018/201 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/126 Esas
KARAR NO : 2018/201
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan dava konusu faturanın kaynağı olan 2014 yılı Şubat ayında vekil edenin elektrik ihtiyacının davalı şirket tarafından karşılandığını, davalı şirket tarafından hazırlanan, vekil edenin elektrik tüketimine ait ….. Nolu,….. son ödeme tarihli, 22.872,74-TL bedelli, 2014-02 dönemine ait elektrik faturasının 19/03/2014 tarihinde vekil eden tarafından ödendiğini, söz konusu faturanın incelendiğinde …..Enerji Bedelinin 12.806,81-TL olmasına karşın aynı fatura ile vekil edenden 2.427,74-TL kayıp bedelli 384,91-TL perakende satış hizmetleri bedeli, 0,54-TL sayaç okuma bedeli, 586,36-TL iletim hakkı kullanım bedeli, 1.846,97-TL dağıtım sistemi kullanım bedeli talep edildiğini ve bu miktarların müvekkilinden tahsil edildiğini, müvekkilinin herhangi bir kaçak elektrik kullanımı olmamasına rağmen hizmetin sunulması esnasında meydana geldiği iddia olunan enerji kaybının meydana gelmesinde herhangi bir kusuru ya da sorumluluğu olmayan müvekkilinin söz konusu alacak kalemlerinden sorumlu tutulması ve bunların kendisinden tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit edme görevinin verildiğini, sınırsız bir fiyat belirleme hakkı ve yetkisinin verilmediğini, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme, bedelleri ondan tahsil etme görevinin enerjinin sahibi bulunan dağıtıcı kuruma ait olduğunu, bu nedenle kendisinin görevini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle meydana geldiği iddia olunan alacak kalemlerinin, ödemelerini zamanda yapan iyi niyetli diğer elektrik tüketicilerine yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin haksız olarak ödemek zorunda kaldığı 2.427,65-TL kayıp bedeli, 384,91-TL perakende satış hizmetleri bedeli,, 0,54-TL sayaç okuma bedeli, 586,36-TL iletim hakkı kullanım bedeli, 1.846,97-TL dağıtım sistemi kullanım bedeli toplamı olan 5.246,36-TL’nin vekil edenin ödeme tarihi olan 19/03/2014 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın iddialarının tamamen asılsız olduğunu, yasal mevzuatlar çerçevesinde EPDK tarafından faturalara tahakkuk edilmesi kararlaştırılan ve bu düzenleme gereği dağıtım şirketleri tarafından faturalara yansıtılan kullanım bedellerine ilişkin bu davalarda adli yargı mahkemelerinin görevli ve yetkili olmadığı gibi ilgili düzenlemenin muhattabının da dağıtım şirketleri diğil Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu olduğunu, Kurumun idari yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceğini ve kurul kararlarına karşı açılan her türlü dava öncelikli işlerden sayılacağının düzenlendiğini, bu nedenle öncelikle huzurdaki davaya bakmaya görevli ve yetkili Mahkemede açılmadığından usulden reddine karar verilmesini, kayıp kaçak kullanım bedeli, perakende satış bedeli, iletim hattı kullanım bedeli ve dağıtım sistemi kullanım bedelinin kanuna ve EPDK’nın ilgili düzenlemelerine dayanan, yasal olarak faturalara tahakkuk ettirilen meblağlar olduğunu, kurum ve kurulun 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 30. maddesine ve 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 1. Maddesine göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulu olduğunu, açıklanan mevzuat dağıtım sistemi gelerinin düzenlenmesi hakkında tebliğin 4. Maddesi, gelir ve tarife düzenlenmesi kapsamında düzenlemeye tabi unsurlar ve raporlamaya ilişkin hesaslar hakkında yönetmeliklerde yer alan diğer hükümlerde dikkate alınarak 16/12/2010 tarih ve 2932 sayılı kurul kararıyla 2011-2015 dönemini kapsayan ikinci uygulama dönemi için 21 dağıtım şirketi için kayıp kaçak hedeflerinin belirlendiğini, davacı tarafın dayanak olarak sunmuş olduğu Yargıtay kararları incelendiğinde söz konusu kararın muhattabının bir dağıtım şirketi iken, müvekkilinin toptancı sıfatını haiz olduğunu, yine sayaç okuma bedeli, sayaç okuma mahiyetlerini yansıtan ve elektrik piyasası lisans yönetmeliği ve elektrik piyasası tarifeler yönetmeliği kapsamında belirlenen bedel olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesinin ikinci fıkrasında “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” şeklinde olduğunu, davacı şirket tarafından faturaya belirlenen sürede herhangi bir itiraz yapılmadığını, ayrıca davacı şirket tarafından iadesi talep edilen bedellerin ilgili devlet kurumlarına aktarımı sağlandığından müvekkili şirketin kendi hesabında bulunmayan bir meblağı iade etmesinin mümkün olmadığı gibi hakkaniyete de uygun olmadığını, davanın ////////////////////Kurumu’na ihbarının gerektiğini, bu nedenlerle re’sen tespit olunacak hususlar karşılıkta öncelikle davanın dava şartı yönünden reddine, saniyen ilk itirazlarının kabulü ile davanın usul yönünden reddine, bu talep yerinde görülmez ise davanın ////////////’ya ve……….’a ihbarına ve davanın esas yönünden reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı şirketin 2014 yılı Şubat ayı elektrik faturasındaki kayıp kaçak, okuma bedeli, …vb. hususlarda ödenen davalı elektrik şirketi faturasındaki bu tutarın haksız tahsil edildiği iddiası ile iadesi istemine ilişkindir. Dava, 28/01/2016 tarihinde açılmıştır.
Bu dava açıldıktan sonra 17/06/2016 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nda birkısım maddelerde değişiklik yapıldığı anlaşılmıştır.
6719 sayılı Kanunun 21.maddesi ile 6446 sayılı Yasanın 17.maddesinin 1, 3 ve 4. fıkraları ile 6.fıkrasının a, ç, d, f bentleri değiştirilmiş, aynı maddeye eklenen 10.bent ile “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. ” hükmü getirilmiştir.
Aynı yasanın geçici 20.maddesinde ise, ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır ” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına göre davanın yargılaması sürerken yürürlüğe giren yeni kanun uyarınca konusuz kaldığı, konusuz kalan davada esas hakkında karar verilemeyeceği, bu dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa uyarınca konusuz kaldığından davanın açıldığı tarih itibariyle dava açma hakkı olan ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 89,60-TL’den mahsubu ile bakiye 53,70-TL’nin talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan 29,20 TL başvurma harcı, 35,90 TL karar harcı, 150,00- TL tebligat ve posta masrafı toplamı olan 215,10- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarf olunan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/03/2018