Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1254 E. 2019/1162 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1254 Esas
KARAR NO: 2019/1162
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/11/2016
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün—- E. Sayılı dosyası ile —vadeli, —–TL bedelli senede dayalı olarak —-TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine giriştiğini, müvekkili tarafından İstanbul Anadolu -. İcra Hukuk Mahkemesi’nde borca itiraz edildiğini ancak sınırlı yetkili icra mahkemesinde aleyhe karar verildiğini, karşı tarafça başlatılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline ait taşınmazın ve aracın yedieminde çürümeye başladığını, müvekkili tarafından borç ödenmiş olmasına rağmen icra takibiyle talep edilen anapara, faiz ve tüm ferilerinin talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin —–TL bedelli senedi ödemesine rağmen karşı tarafın kötü niyetli olarak senedi icraya koyduğunu, İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — E.sayılı dosyasından yapılan takibe ilişkin müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile takibin durdurulmasını talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, davalı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, borcun daha önce ödenmiş olduğunu, davalı ile yirmi yıla aşkın süredir ticari ilişki içinde olduklarını, aralarında açık hesap bulunduğunu, —- tarihinde davalı ile yaptıkları görüşme sonucunda toplam —TL tutarındaki borcun üç ayrı bonoyla (— bin TL) ödenmesi konusunun mutabakat sağladıklarını, davalıya bu kapsamda toplam —-TL ödeme yapıldığını, bakiye borcun bulunmadığını iddia etmiştir.
Davalı ise, dosyaya cevap vermemiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle tarafların defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacının defterlerini sunduğu, tebliğ edilen ihtaratlı davetiyeye rağmen davalının defterlerini sunmadığı görülmüştür. Mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan — tarihli rapor ve itiraz üzerine aldırılan — tarihli ek rapor uyarınca; incelenen davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ile davalı mutabakatı uyarınca davacının davalıya – tarihinde –TL borcunun bulunduğu, davacının bu borcuna karşılık —vade tarihli –TL, – vade tarihli –TL ve – vade tarihli –TL tutarlı üç adet bonoyu davalıya verdiği, buna karşılık davacının banka havaleleri yoluyla – tarihinde –TL, — tarihinde —TL, – tarihinde -TL,- tarihinde –TL ödeme yapmış olduğu, davacının diğer iddia ettiği ödemelere ilişkin ispata yarar delilin bulunmadığı ve bu nedenle bakiye alacak hesabında dikkate alınmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca bu borç ve ödemelerin söz konusu olduğu dönemde davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin devam ettiği, davacının bu dönemde 3 fatura ile –TL tutarında mal aldığı ve buna ilişkin olarak —TL ödeme yapmış olduğu, yapılan mali inceleme ile anlaşılmıştır. Yapılan tespitler uyarınca davacının yapmış olduğu ve belgesi bulunan ödemelerin mahsubu sonrasında–TL asıl alacak, -TL işlemiş faiz, –TL masraf ve –TL komisyon alacağı olmak üzere davalının davacıdan takip tarihi itibariyle –TL alacaklı olduğu, takipte gösterilen bedelden –TL’lik bölümü yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davacının İstanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğünün – esas sayılı icra dosyası kapsamında davalıya takipte gösterilen bedelden– TL borçlu olmadığının tespitine, takibin — TL üzerinden devamına,
3-Alınması gerekli 1.383,51-TL harçtan peşin alınan 404,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 978,56-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.396,90-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 985,37-TL’sinin ve 29,20-TL başvurma harcı ile 404,95-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.419,52-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf gider yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
7-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı lehine 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden davalı lehine 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2019