Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1251 E. 2018/421 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1251 Esas
KARAR NO : 2018/421
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/11/2016
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
Her ne kadar bu dava dosyasının duruşması 03/07/2018 tarihine bırakılmış ise de celse arasında davacı vekilinin feragat dilekçesi verdiği, davalı tarafında feragat karşısında vekalet ücreti ve masraf talebinden vazgeçtiği nazara alınarak dosya ele alındı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 5.İcra müdürlüğünün ……….. Esas sayılı dosyasında…………i A.Ş. tarafından “Genel Kredi Sözleşmesi ve bu sözleşmede yer alan kefalet sözleşmesi” hükümlerine dayalı olarak genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, belli bir süre ………. Bankasınca icra dosyasının takip edildiğini, daha sonra alacağın temliki sözleşmesi hükümlerince ilgili dosya alacağını …… Varlık Yönetim A.Ş.’ye devredildiğini, daha sonra ise….. Varlık Yönetim tarafından takip edildikten sonra, bu şirket davalı olarak pasif husumet yöneltilen …….. Varlık Yönetim A.Ş. İle birleştiğini, iki şirketin birleşmesinden sonra müvekkiline karşı icra dosyasının alacaklı sıfatı ile müvekkili tarafından takip edildiğini, gerek Genel Kredi Sözleşmesi, gere bu sözleşme de yer alan kefalete ilişkin hükümler ve gerek kredi ihtarname ve kat bildirimleri incelendiğinde müvekkilinin söz konusu borçtan dolayı alacaklıya borçlu olmadığının rahatlıkla tespit edilebileceğini, takip dosyasının incelenmesinde …………….. Bankası ile Yeniden Tekstil San. Tic.Ltd.Şti. Arasında 17/07/2007 tarihli bir genel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye müvekkili dışında 3 kişinin daha müteselsil kefil sıfatıyla imzanın alındığının görüleceğini, müvekkilinin Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı anda söz konusu şirketin ortaklarından birisi olduğunu, bundan dolayı bankaca kendisine sunulan sözleşmeyi hiç okumadan belirtilen yerleri hemen imzaladığını, ancak müvekkilinin söz konusu şirketteki hissesini……………Noterliğinin……. tarih ve….. sayılı işlemi devrettiğini ve ortaklıkta herhangi bir bağlantısının kalmadığını, söz konusu takibe alacakların müvekkilinin sözleşmeye imzasının alınmasından çok uzun süre sonra ve ortaklıktan ayrılmasından çok uzun süre sonra tekstil firmasına ödendiğini ve daha sonra kefalet sözleşmesinin boş bırakılan kısımlarının sonradan doldurularak müvekkilinden talep edildiğinden bahisle, takip konusu alacak bakımından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi altında olan müvekkili bakımından takibin teminatsız olarak durdurulmasına, davanın kabulü ile kötü niyetli takip bakımından alacaklının %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçluların kredi borçlarını ödemede temerrüte düşmesi üzerine ……….Noterliğinin ………. tarih ve…… yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi hesaplarının kapatıldığı ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içeren hesap kat ihtarnamesi ve ekinde hesap özetinin borçlulara tebliğ edildiğini, ancak borçlular tarafından ihtarnamede verilen süre içerisinde borç ödenmediğini, bunun üzerine borçlular aleyhine İstanbul Anadolu 5.İcra müdürlüğünün ………… Esas sayılı dosyası ile yasal takip işlemlerine başlanıldığını, davacının dava dilekçesinde menfi tespit davasının aksine borcunun bulunduğu ve devam ettiğinin sabit olup, takip dayanağı söz konusu sözleşmeyi imzalandığının açıkça ifade edildiğini, asıl kredi borçlusuna kullandırılan dava konusu kredilerin davacı borçlu … ile dava dışı …………… ve……………..müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile kullandırıldığını, imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca borcun tamamından sorumlu olduklarını, davacının iddialarının aksine takip konusu alacaklar’ın taraflar arasında imza altına alınan sözleşme hükümlerinde açıkça belirtildiğininden bahisle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili celse arasında vermiş olduğu 03/04/2018 tarihli dilekçesi ile; tarafların anlaşarak uzlaştıklarını, tarafların birbirinden hiçbir hak ve alacağı kalmadığından dolayı herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını imzasıyla beyan etmiştir.
Davalı vekili de celse arasında vermiş olduğu 18/04/2018 tarihli dilekçesi ile; davacı ile yapılan görüşmelerde uzlaşma sağlandığını, davacı tarafça feragat edildiğini, kendilerinin de karşı yan vekalet ücreti taleplerinden vazgeçtiklerini imzasıyla beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcın peşin alınan 29,20 TL ve 147,74 TL tamamlama harcı toplamı 176,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 141,00 TL harcın karar kesinleşince talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/04/2018