Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1225 E. 2019/1296 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1225 Esas
KARAR NO: 2019/1296
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/11/2016
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki gereği düzenlenen — tarihli cari hesap bakiyesine istinaden —- TL borcunun bulunduğunu, söz konusu alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının borçlu olmadığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının davalıya mal verdiğini, bunun karşılığında davalının —bankası——şubesi çek no —, vade tarihli — bedelli – TL; – Şubesi çek no – vade tarihli –bedelli – TL;— Şubesi çek no – vade tarihli – bedelli— TL ve — Şubesi çek no – vade tarihli – bedelli – TL tutarında çeşitli vadelerde toplam — TL tutarında çek verdiğini, —-bu çeklerin tahsilat makbuzu karşılığında verildiğini, alacağın tahsili amacıyla —.İcra Müdürlüğünün —- E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasındaki cari hesap ekstresine konu satış sözleşmesine istinaden emtiaların müvekkilince satıldığını, sözleşmenin ifa yerinin davalının adresinin olduğundan alacaklı tarafın davalı taraf olduğunu, muavin defterde belirtilen çeklerin davalı tarafından davacıya mal satışı sonucu alındığını, yapılan araştırmada her iki tarafın defter kayıtlarının bakiyesinin sıfır olduğunu, dolayısıyla davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tacirler arasındaki alacak nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan—. İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin – tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya – tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde – tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan — tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının davalıdan takip tarihi itibariyle – TL tutarında alacaklı olduğu, davalının davacıdan takip tarihi itibariyle 0,83 TL alacaklı olduğu, taraf kayıtlarındaki farkın davalı kayıtlarında karşılıksız çıktığından bahisle iade edilerek mahsup edilen -TL tutarlı çekten kaynaklandığı, bahse konu çeke ilişkin ticari defterlerdeki bilgininin -çek iade — TL şeklinde olduğunu, — kayıt tarihli — çek nolu — şubesi ait olan — TL bedelli çek iadesinin davacı kayıtlarında yer almadığı, Bahse konu çekin karşılıksız çıktığının belirlenmesi durumunda davacının herhangi bir alacağının kalmayacağı, aksi halde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle — TL tutarında alacaklı olacağını, mütalaa etmiştir.
Davacı vekili — tarihli celsede; ”Bizim müvekkilimiz dava dilekçesinde bahsi geçen çekleri davalıya vermiştir, ancak buna rağmen davalının bize verdiği, mallara bakıldığında müvekkil şirket — TL alacaklı durumdadır, bu çeklerin haricinde müvekkil davalıya – TL’lik bir çek daha vermiştir, ancak bu çekin davalı tarafından müvekkile iade etmesi gerekiyor, vermediğinin – – İcra Müdürlüğünün — dosyası istendiğinde anlaşılır.” şeklinde beyanda bulunmuş olup; ilgili icra dosyası celbedilmiştir.
— Şubesine müzekkere yazılarak — kayıt tarihli, -çek nolu, — TL bedelli çekin karşılıksız çıkıp çıkmadığı, ibraz edilmiş ise çekin ön ve arka yüzlerinin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş gelen yazı cevabında; çekin – tarihinde ibraz edildiği, karşılıksız çıktığı belirtilmiş ve ibraz anındaki görüntüsü gönderilmiştir.
Mahkememize —gelen banka cevabındaki çek görüntüsü ile –. İcra Müdürlüğü’nün – esas sayılı icra dosyasındaki çek görüntüsü incelendiğinde çeklerin aynı olduğu anlaşılmıştır.
–. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmadan bilirkişi tarafından inceleme yapılmış olduğundan icra dosyaları celp edilip dosya ek rapor hazırlanmak üzere tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi ek raporunda özetle; — firması olan – hesaba tanımlı – seri no.lu —TL tutarlı çek — tarihinde bankalar arası takas sisteminden — şubesinden ibraz edilmiş olup, çekin hesap bakiyesi müsait olmadığından karşılıksız olarak işlem görmüştür. Banka tarafından yazılan yazıda çekin karşılıksız çıkıp ödenmediğini tespit edilmiştir. Dosya içinde yer alan— İcra Müdürlüğü’nün – esas sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısının — olduğu borçlularının ise —olduğu görülmüştür. Takibin; – TL asıl alacak, – TL işlemiş faiz, — TL tazminat ve – TL komisyon olmak üzere toplam -TL alacak için ikame edildiği, takip dayanağının ise – çek numaralı – keşide tarihli – TL tutarlı çek olduğu anlaşıldığını, bahse konu – TL tutarlı çekin kök raporda izah edilen çek olduğu belirlendiği, – TL tutarlı çeke dayalı olarak – TL’lik kısmı üzerinden takip yapıldığı kısım ise takip dosyasına feri alacaklar ile birlikte ödendiği — İcra Müdürlüğü’nün – esas sayılı dosyasından anlaşılmıştır. Hal böyle olunca çekin – TL’lik kısmının ödendiği anlaşıldığından bu tutar davacı tarafından talep edilebileceğini, diğer yandan çekin – TL’lik kısmının neden takibe konu edilmediği belirli olmadığını, mahkeme tarafından talep edilmeyen kısmında tahsil edildiği görüşü benimsenir ise davacının – TL alacak talep edebileceği, aksi halinde davacının talep edebileceği tutarın — TL ile sınırlı olacağını mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davamızın konusu;- İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı icra dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptalidir. -. İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı icra dosyasında takibin dayanağı;—- tarihleri arasındaki cari hesap bakiye alacağıdır. Mahkemeye ibraz edilen kök bilirkişi raporunda tarafların defterlerindeki — TL uyuşmazlığın—kayıt tarihli, – çek nolu, — TL bedelli karşılıksız çıkan çekten kaynaklandığı belirtilmiştir. Söz konusu çek davacı tarafça davalıya verilmiş olup; çekin vade tarihi – tarihinde çek karşılıksız çıktığı için davalı taraf defterine davacı aleyhine- tarihinde borç kaydetmiştir. (Kök rapor sayfa 6’da yer alan tablo ile bu sabittir.). Davacı yan ise; — yılı cari hesabını kapatırken kendi verdiği ve karşılıksız çıktığı Banka cevabı ile sabit olan—TL çek için davalı aleyhine gerekçesi ispatlanamayan biçimde alacak kaydı oluşturmuştur ve takibi bu bedele dayandırmaktadır. (Kök rapor 4.sayfasında yer alan davacı defter kaydına göre takibe dayanak — TL davacı yanca virman olarak kaydedilmiştir.) Karşılıksız olduğu Bankadan gelen yazı cevabı ile sabit olan çekin davacı yan defterinde karşılıksız olarak gözükmemesi nedeniyle — yılı cari hesap uyuşmazlığı çıktığı anlaşılmaktadır. Davamızın konusu ve dayanağı davacının iddia ettiği — yılı cari hesap alacağı olup; incelenen taraf defterleri ile davacı yanca — yılı virman işleminin dayanağı ispatlanamamıştır. Buna karşılık çekin karşılıksız olduğu Banka cevabı ile sabit olup davalı yanın – tarihli davacı aleyhine defterine işlediği – TL borç kaydı ispatlanmıştır.
Aynı çeki davalı yan alacaklı sıfatı ile; — İcra Müdürlüğü’nün – esas sayılı dosyası ile- tarihinde -TL’lik kısmını dosyamız davacısının da borçlu kısmında yer aldığı tüm çek cirantalarına karşı takibe koymuş ve – tarihinde İİK 89/1 maddesi ile —TL bedel … hesabına yatmakla ilgili icra dosyasının infaz edildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf – İcra Müdürlüğü’nün– esas sayılı dosyasını dayanak göstermek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ise de; itirazın iptaline konu icra takibinin dayanağının – yılı cari hesap alacağı olduğu sabit olup; takip tarihine göre tarafların – yılı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davacının davalıdan – yılı cari hesap döneminde — TL alacaklı olduğu ispat edilememiştir. Davacı yan davalı yandan alacaklı olduğunu iddia ettiği çek karşılıksız çıkmasına rağmen, kendi verdiği ve karşılıksız çıktığı sabit olan çeki kendi defterine dayanaksız ve gerekçe göstermeksizin – tarihinde virman yaparak davalı aleyhine —- TL borç olarak kaydetmesinin dayanağı başkaca bir delil ile ispat edilemediğinden; davacının davalı yandan – yılı cari hesap alacağının olmadığı anlaşılmakla;– İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı icra dosyasına konu -yılı cari hesap alacağının olmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiştir. Her ne kadar ek raporda ve mahkemece yapılan incelemede aynı çeki davalı yan alacaklı sıfatı ile; -. İcra Müdürlüğü’nün – esas sayılı dosyası ile – tarihinde – TL’lik kısmını dosyamız davacısının da borçlu kısmında yer aldığı tüm çek cirantalarına karşı takibe koymuş ve – tarihinde İİK 89/1 maddesi ile — TL bedel … hesabına yatmakla ilgili icra dosyasının infaz edildiği anlaşılmış ise de yukarıda anlatıldığı üzere takip dayanağı – yılı cari hesap dönemi olup -TL lik tahsilatın – döneminde yapıldığı ve bu dönemin davamız konusu olmayan –yılı cari hesap dönemini içerdiği ve davacının bu hesap dönemi için yapacağı farklı bir takip ile cari hesap alacağı var ise tahsil edebileceği anlaşılmakla; davamızın konusu olmayan bu döneme dair değerlendirme yapılmamış ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davacının davasının REDDİ ile;
Davalı lehine kötüniyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
1-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 29,20 TL peşin harçtan mahsubu ile 15,20 TL ‘nin bakiye harçlar terkin sınırında kaldığından davacıdan alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/12/2019