Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1189 E. 2018/1174 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1189 Esas
KARAR NO : 2018/1174 Karar
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/10/2016
KARAR TARİHİ : 20/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, verilen bu hizmetin davalıya faturalandırılarak tebliğ edildiğini, ancak bu hususta davalıya sözlü ve yazılı olarak yapılan tüm bildirimlere rağmen hizmet bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul 20. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak borcunun bulunmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptali davası yerine iş bu davasının hasıl olduğunu belirterek, davanın kabulüne, 1.000 TL’nin temerrüt tarihinden tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın dava dilekçesindeki beyan ve taleplerinin gerçek dışı olduğunu, şirket tarafından kabul edilmediğini, iddia edilen alacağın zaman aşımına uğradığını, ayrıca firmasının davaya konu alacakla ilgili davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, iddia edilen alacağa ilişkin davacı tarafça firmasına verilen bir hizmet veya bu hizmetin firması yetkilileri tarafından kabul edilen bir faturanın olmadığını, dolayısıyla icraya konu edilen cari hesap alacak iddiasını yazılı olarak ispatlaması gerektiğini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile alacak davasıdır.
Uyuşmazlık davacı tarafça verilen davalı tarafa verilen yemek hizmete dayalı olarak talep edilen alacak davası olduğu görülmüştür.
Davacı delil listesi ile İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasını delil olarak dayanmış olup; ilgili icra dosyası UYAP üzerinden celbedilmiş; yapılan incelemede davacının alacaklı davalının borçlu olduğu, cari hesaptan kaynaklanan icra takibi olduğu tespit edilmiştir.
Tahkikat duruşmasında; tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mahkememiz tarafından resen seçilecek muhasıp bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş; tarafların ticari defterlerini sunmadıkları takdirde HMK 222/5, 220/2 maddeleri uyarınca lehlerine delil olarak dayanamayacaklarının ihtar edilmiştir.
Dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının davalıdan 9.562,00 TL tutarında bakiye alacağının bulunduğu yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi incelemesinde davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacı tarafın ticari defterlerinin ise 2013 yılı için davacı tarafça açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığı ve alacak iddiası da 2013 yılına ilişkin olduğu sabit olmakla davacı tarafça delil olarak dayanabilecekleri anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu incelendiğinde davacı tarafça davalı adına tanzim olunan …… ve ….tarihli iki adet toplam fatura tutarının 42.687,00 TL olduğu, davalı tarafça……. ve …tarihinde söz konusu faturalara istinaden 33.125,00 TL kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı tarafça davacıdan hiç bir hizmet almadıkları yönünde beyanda bulunmuş ise de yapılan defter incelemesi ile taraflar arasında ticari ilişki olduğu anlaşılmış olup davacı tarafça düzenlenen iki adet faturanın davalı tarafça kısmen ödendiği ve ödenmeyen kısmın dava konusu yapıldığı anlaşılmıştır. Faturalara kısmi ödeme yapan davalının, kısmi ödeme yapılmasından sonra davacıdan hizmet almadığı yönündeki iddiasının dinlenemeyeceği anlaşılmakla asıl alacağın tespit edildiği bilirkişi raporuna itibar edilmiş; alacak davalarında TBK md. 125. Gereği zamanaşımı süresi 10 yıl olacağından zamanaşımı def’inin reddine karar vermekle; davanın kabulüne, dava tarihinden itibaren tarafların tacir olması gözetilerek avans faizi hükmedilmek suretiyle alacağın tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-9.562,00 TL alacağın dava tarihi 24.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 653,18 TL harcın mahkememiz veznesine yatırılan 29,20 TL peşin harç 147,00 TL ıslah harcından mahsubu ile 476,98 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan 34,50 TL ilk masraf, 29,20 TL peşin harç, 147,00 TL ıslah harç, 131,50 TL posta-tebligat masrafı, 500,00 bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 842,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
20/11/2018