Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1150 E. 2018/221 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1150 Esas
KARAR NO : 2018/221
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2016
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirketin arasındaki ticari ilişkinin, nakliye taşıma işine dayandığını, davalının uzun süredir müvekkili firmanın müşterisi konumunda olduğunu, davalının müvekkiline taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak 30.09.2016 tarihli cari hesap ekstresinde 50.827,40 TL borcunun bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğümün ………. Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle fazlaya İlişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla Anadolu 16. İcra Müdürlüğü’nün ………..Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali İle ön inceleme aşamasında takibin devamına karar verilmesine, davalı aleyhine, asıl alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı savunmasında özetle: müvekkilinin adresinin Kavacık-Beykoz/İstanbul olduğunu, icra takibinde Beykoz İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, davacı ile müvekkili arasında cari hesap ilişkisinin bulunmadığım, TTK hükümleri gereğince yazılı cari hesap sözleşmesinin olmaması halinde taraflar arasında cari hesaptan bahsedilemeyeceğini, davacının cari hesap olarak dosyaya sunduğu kayıttan ve kayıt içeriklerini kabul etmediklerini, dava dilekçesi ekinde sunulduğu belirtilen dilekçe eklerinin tamamının kendilerine tebliğ edilmediğini, ekte gönderilen liste metinin okunaklı olmadığından içeriğinin incelenemediğini, cari hesap olarak bildirilen ve fatura vs. evrak içeriğine ilişkin beyan ve itiraz haklarını saklı tuttuklarını, davacı şirketin yaptığı taşıma ücretlerinin ödendiğini belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle, öncelikle yetki itirazı gereği geçerli bir takip olmadığından davanın reddine, müvekkili şirket hakkında açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan reddine, davacı tarafın müvekkili şirket hakkında başlattığı icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile tazminat ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü’nün …………. Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 06/10/2016 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 11/10/2016 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, uyuşmazlığın borca, faize ve icra müdürlüğünün yetkisine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarında nakliye taşıma hizmetinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda verilen hizmetler nedeniyle düzenlenen faturalar çerçevesinde bakiye alacaklarının ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlattıklarını iddia etmektedir.
Davalının icra dairesinin yetkisine yönelik olarak yapmış olduğu itirazı, mahkememizin 03/05/2017 tarihli ara kararı ile ”…öncelikle borcun ifa yeri tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Şayet aksine bir anlaşma yoksa para borçlarında borç alacaklısının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Nitekim hukuk genel kurulunun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında da bu kural benimsenmiştir. Somut olayda ticari ilişkiye istinaden cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibinde davacının adresindeki icra dairesinin yetkili olduğu anlaşıldığından” gerekçesiyle reddedilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, her iki tarafın defterlerini sunduğu anlaşılmıştır. İncelenen defterler uyarınca; her iki taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu görülmüştür.
Davacı kayıtları uyarınca; 2014-2015-2016 yıllarında davalı adına düzenlenen fatura toplamının 226.477,40 TL olduğu, davalı tarafından 175.650,00 TL tutarında toplam ödeme yapıldığı, ödemenin mahsubuyla takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 50.827,40 TL alacaklı olduğu;
Davalı kayıtları uyarınca; davacı tarafından düzenlenen 2014-2015-2016 yıllarındaki faturaların davalı defterlerinde aynı tutarlarda yer aldığı, davalı kayıtlarında toplamda 221.561,20 TL ödeme görüldüğü anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacı tarafından verilen nakliye hizmetlerine karşılık toplam 226.477,40 TL tutarında faturaların düzenlendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, bu alacağa istinaden davalı tarafından 175.650,00 TL tutarında ödeme aldığını kabul etmekte, davalı ise aradaki ticari ilişki nedeniyle tüm borçlarını ödediklerini bakiye borcun kalmadığını iddia etmektedir.
Her ne kadar davalı belirtilen faturalara istinaden tüm fatura bedellerini ödemiş olduğunu iddia etmiş ise de; davacının kabulünde olan 175.650,00 TL tutarlı ödeme dışındaki ödeme iddiasını ispata yarar somut bir delil (havale/eft, çek dekontu, makbuz, borç işlem dekontu vb.) sunamadığından; davacının faturaya konu hizmetleri verdiği de toplanan tüm deliller ve taraf beyanlarıyla da sabit olduğundan, davalının ödediğini ispat ettiği belirtilen bu miktar (175.650,00 TL) mahsup edilerek bakiye miktar olan 50.827,40 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Takip öncesi temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebi kabul edilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak miktarı olan 50.827,40 TL üzerinden devamına, takip öncesi temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebinin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 3.472,00 TL karar harcına karşılık peşin alınan 593,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,878,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 613,50 TL yargılama gideri ile 29,20 TL başvurma harcı ve 593,62 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.236,32 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 5.941,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. . 08/03/2018