Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/114 E. 2019/567 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/114 Esas
KARAR NO : 2019/567

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—— tarafından diğer davalı —– ile dava dışı iki şirket aleyhine Bursa —-.tcra Müdürlüğü’nün 2012/14489 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 11/02/2013 tarihinde icra takip alacaklısı davalı—– tarafından müvekkili şirket ile diğer davalı — arasında organik bağ olduğu iddiasıyla Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2012/2629 Talimat sayılı dosyası ile müvekkili şirkete hacze gidildiğini, 11/02/2013 tarihinde yapılan haciz esnasında, müvekkili şirket tarafından müvekkili şirket ile davalı —- şirketi arasında organik bağ bulunmadığı beyaıı edildiğini ve 3.kişi olarak istihkak iddiasında bulunulduğunu ancak davalı —- (alacaklı) vekili tarafından istihkak iddialannı kabul etmediğini ve haksız ve muhafazaya geçilmesini talep ettiğini, müvekkili şirkete ait malların haczedilmesinin şirkette üretim durmasına ve zarara sebep olacağından dosyaya “37.190,00 TL borcu kabul etmemek kaydıyla, haciz basktsı ve tehdidi ahtnda her türlü yasal hakkımız saklı kalmak kaydıyla teminat olarak” ödeme yapılması gerektiğini, hacizli mal olmaması ve müvekkili şirketin borçlu olmamasına rağmen haciz baskısı ve tehdidi alünda üretim durmasını engellemek amacıyla ödemesi gereken paranın iadesini sağlamak için istirdat davası açıldığını, İstanbul —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/51 Esas ve 2013/316 Karar sayılı karanyla davanın reddine karar verildiğini,——– ile müvekkili şirket arasında devam eden haksız rekabet davasının bulunduğunu, taraflar arasında görülen bu davanın da müvekkili şirket ile dosya borçlusu şirket ve ortaklan arasında hiçbir bağlantı bulunmadığını ve taraflar arasında ihtilaf bulunduğunun açıkça görüleceğini, dosyada alınan bilirkişi raporuyla da bu konunun tespit edildiğini, davalı —– firmasının adresi ile müvekkili şirketin adresi arasında hiçbir ilgisinin bulunmadığını, bu husus ve müvekkili şirketin — şirketi ile hiçbir bağlantısı olmadığı hususunun sabit olduğunu belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, müvekkili şirket tarafından haciz baskısı ve tehdidi altında Bursa —.İcra Müdürlüğü’nün 2012/14489 Esas sayılı dosyasına teminat olarak ödenen 37.900,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalılardan müşterek ve müteselsilden tahsili ile müvekkili şirkete iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve Tensip Zaptı davalı borçluya Tebligat Kanun’unun 35.maddesine göre tebliğ edilmiş, davalının adresten ayrılmış olması nedeniyle tebligatın geri döndüğü, takibe itiraz etmediği ve beyan sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile davacının , İstanbul Anadolu—-.asliye Ticaret mahkemesinin 2015/268 E 2016/46 K sayılı 28.01.2016 tarihli kararı ile hakkında tefrik kararı verilen — şirketinin alacaklı, davalı — şirketinin borçlu olduğu icra takip dosyası kapsamında hakkındaki dava tefrik edilen takip alacaklısı ——-’ye haciz baskısı altında yaptığı ödeme nedeni ile davalının sebepsiz zenginleştiği iddiası kapsamında, davalıdan ödediği tutarın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili talepli alacak davasıdır.
Bursa —-.İcra Müdürlüğü’nün 2012/14489 Esas sayılı dosyasından yazılan talimatın İstanbul Anadolu —-.icra Müdürlüğü 2012/2629 Tal dosyasından yapılan haciz zaptı, bu haciz üzerine tarafından açılan istirdat davası olan İstanbul —–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/51 E 2013/316 K sayılı kararı ve kararın onandığı Yargıtay —-Hukuk Dairesinin 2014/4391 E 2014/8078 K sayılı kararı , davacısı————————-. ve davalısı —– —— firması olan istihkak iddiası konusu olan ve karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülen Bursa ——-.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/126 esas ve 2013/115 karar sayılı dosyası, İstanbul ——.Asliye Ticaret mahkemesi ——— sayılı 28.01.2016 tarihli kararı dosyamız içine alınmış ve bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi hazırlamış olduğu raporda ‘ Davacı …’ nin incelenen— yıllarına ilişkin ticari defterleri TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, açılış kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, defterlerin kendi içinde birbirlerini doğruladığı, delil niteliğinde olduğu, Davacı … kayıtlarında davalı——- ————————— ile herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı ‘ şeklinde mütaala vermiştir.
Her ne kadar iki şirket arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını belirtmiş olsa da davacının sebepsiz zenginleşme iddiası ileri sürerek ödediği 37.190,00 TL’lik tutarın iadesini talep ettiği, TBK 82 mad. uyarınca davanın 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —– Talimat sayılı icra dosyası ile 11/02/2013 tarihli haciz sırasında ödeme yaptığı, aynı tarihli haciz tutanağı ile sabit olduğu üzere davacı firma yetkilisi ve davacı firma vekilinin hacizde hazır olup haciz zaptında da imzalarının bulunduğu, bu nedenle davacının sebepsiz zenginleşme gerekçesi ile talep ettiği ödeme tutarını icra dosyasına şirket yetkilisi ve vekili huzurunda yaptığı ve bu surette sebepsiz zenginleşmeyi bildiği ve öğrendiği ihtilafsız olan 11/02/2013 tarihinden itibaren 2 yıllık süre dolduktan sonra 18/02/2015 tarihinde açılmış olan dava ile talep ettiği, bu nedenle davanın TBK 82. maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar harcının tefrik edildikten sonra alınmadığı anlaşılmakla davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.