Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1130 E. 2019/194 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1130 Esas
KARAR NO : 2019/194

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 28/02/2019

Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davaya konu ————– seri nolu, müvekkili şirket tarafından keşide edilen, —————- emrine düzenlenen, 30/12/2015 keşide tarihli, 7.000,00 TL bedelli çekin kopyalandığını, bu çekin aslının ödendiğini, fakat daha sonra aynı seri nolu çekin bu defa, ————- emrine, —— keşide tarihli, 12.500,00 TL bedelli olarak, müvekkili şirkete ait olmayan yazı ve imza ile yeniden bankaya ibraz edildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından ödeme yapılmadığını, davalı tarafın İstanbul Anadolu ———– İcra Dairesi’nin 2016/18722 E. Sayılı dosyası ile takip yaptığını, takibin haksız olduğunu belirterek; davanın kabulüne, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhinde %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili savunmasında özetle: davaya konu çekin müvekkili şirkete —. Tarafından verildiğini, yapılan işe karşılık olarak fatura ve sevk irsaliyesi düzenlendiğini, çekin gününden önce bankaya sorulduğunu, ödeme yapılamayacağının belirtildiğini, bu durumun şube tarafından muhtemelen davacı tarafa bildirildiğini ancak davacı tarafın herhangi bir araştırma yapmadığını, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, müvekkilince davaya konu çekin arkasının yazdırılmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğünün 2016/18722 E. Sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibinde takibe dayanak yapılan çekin kendisine ait çekin kopyalanması suretiyle oluşturulan sahte çek olduğunu, durumdan haberdar olur olmaz suç duyurusunda bulunduğunu ve menfi tespit istemli olarak bu davayı açtığını, davalıya borçlu bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı ise, çeki önceki ciranta ——— aralarındaki ticari ilişki nedeniyle aldıklarını, çeki bankaya ibraz ettirmediklerini ve arkasını yazdırmadıklarını, bu nedenle kambiyo senetlerine özgü takip yolunu seçmediklerini, davayı kabul etmediklerini savunmuştur.
İcra takibine dayanak olarak gösterilen davacının keşideci olarak göründüğü, —– keşide tarihli, — seri nolu ve —- bedelli çek aslı üzerinde grafoloji uzmanı aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış; dosyaya sunulan 10/10/2018 tarihli rapor ile ”çekin grafolojik, grafometrik ve analitik olarak optik cihazlar kullanılarak incelenmesi sonucunda, başta çek yaprağı olarak kullanılan kağıt kalitesindeki farklılıklar ile cihazlarda tespit edilen resimlemelerde baskı tekniklerindeki hatalar ile sayılardaki karakter farkları ve de 7.000,00 TL’lik çek ile aynı sayıları ve farklı basım tarihleri ihtiva ettikleri dikkate alınarak söz konusu çek yaprağının kopyalama yoluyla yapıldığının tespit edildiği” görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, celp edilen banka kayıtları ve yukarıda açıklanan bilirkişi incelemesi ile; esasen davacıya ait ———- çek numaralı, — keşide tarihli, — bedelli çekin diğer kısımları aynı kalmak kaydıyla keşide tarihi — ve miktarı — yazılmak suretiyle kopyalandığı, sahte olarak düzenlenen bu çekin muhatap banka olan ——. — şubesi’ne süresi içerisinde ibraz edilmeksizin doğrudan davalı tarafından ilamsız icra takibine konu edildiği, çekin kambiyo senedi niteliği bulunmasına rağmen davalının süresi içerisinde çeki bankaya ibraz ederek karşılığının bulunması halinde tahsilat yapması, karşılığının bulunmaması halinde ise bu durumun çekin arkasına şerh düşülmek suretiyle çek hakkında karşılıksız işlemini yaptırması gerekirken bundan kaçınarak ve kambiyo senetlerine özgü haciz yolunun kendisine sağladığı hukuki avantajlardan istifade etmeksizin ilamsız takip yoluna gitmesi şeklindeki eylemin çekin sıhhati konusunda davalı tarafından bilgi sahibi olunduğu karinesini doğurduğu, sahteliği sabit olan çek nedeniyle davacının davalıya veya bir başka kişiye karşı borcunun bulunmadığının kabulünün zorunlu olduğu, sahte çeke dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatan davalının kötü niyetli olduğunun kabulünün gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile: İstanbul Anadolu———- İcra müdürlüğünün——– sayılı takip dosyası kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı alacaklının kötü niyetli olduğu anlaşıldığından takip konusu alacağın %20 si oranındaki kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 890,96 TL karar harcına karşılık peşin alınan 222,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 668,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 741,20 TL yargılama gideri ile 29,20 TL başvurma harcı, 222,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 993,15 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine ———- uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin ile ihbar olunan —— vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.